Okyanuslar tanrısı Poseidon gökyüzü tanrıçası güzeller güzeli Uranosa aşık olur. Fakat onların kavuşmaları imkansızdır. Poseidon her me kadar büyük dalgalar tusunamiler yaratarak Uranosa ulaşmaya çalışsada başaramadı. Tıpkı Uranos gibi. O yıldızlar kaydırarark yağmur kar yağdırarak Poseidona karışmak ister. Ve bir gün iki aşık kavuşurlar. Aşkları bir meyveyle taçlanır. Dünyaya gelen çocuktan diğer tanrı ve tanrıçalarında haberi olur. Zeus bu çocuğun günün birinde kendisini tahtan indirebileceği korkusuyla artık olaya el atmanın zamanının geldiğini düşünür. Çünkü çocuk yarı tanrı yarı insan değil safkan bir tanrıdır. Zeus diğer olimposlu tanrı ve tarıçalar oy birliği Poseidon ve Uranosa ceza veririler. Çocuk ya Poseidonla denizin dibinde yaşıyacaktı yada Uranosla birlikte gökyüzünde yaşıyacaktı. Ama bunu ne Poseidon nede Uranos kabul etmez. Zeus çocuğu ikiye bölüp bir kısmını denizin dibine Deniz Yıldızı olarak Podeidona veriri diğer kısmını ise gökyüzüne Kuzey Yıldızı olarak Uranosun yarına gönderir ve Poseidonla Uranosun bir daha birleşmemeleri için aralarına ufuğu gardian olarak koyar. Böylelikle her yıl sadece bir gün Poseidon ve Uranos buluşabilir....

Aşk ve Tesadüflere inanmayan bir gençliğin hikayesini okumaya hazır mısınız? Bazen bir ölüm birçok hayatı değiştirebilir mi? İntikam ateşi! Masum duygular! Kendilerini mutlu etmek için başkalarını üzenler... Kilit nokta bir günlük... Bahar, Su ve Asyanın- Rüzgar, Ateş ve Levetle imtihanı. Tek bir söz "OF! YİNE Mİ SEN?" hayatlarını değiştirirse? Aslında her şey kaderin bir oyunuydu,Aşk ise işin cilvesi... Ömrün ölümü Rüzgarla Baharın ilişkisinin gölgesi, Suyun gururu Ateşin en büyük imtihanı, Asya ve Leventin ciddiyetsizliği ise aralarındaki aşkın başlangıcı...