YANMAYALIM MI NEJDEĞT
19 stories
Atıfet by cokguluyombenya
Atıfet
cokguluyombenya
  • Reads 7,466,644
  • Votes 285,403
  • Parts 38
Betül yetenekli bir aşçıdır. Çevresinin ısrarıyla evlenmek için evlilik görüşmeleri yapmaya başlar. Bu görüşmeleri yaparken ev sahibinin oğlu Yüzbaşı Fırat'a ilgi duymaya başlar. *atıfet:karşılık beklemeden duyulan sevgi (Tamamlandı) ©Tüm Hakları Saklıdır.
Nöbet Başında Aşk (Kitap Oldu) by Deein_Deniz
Nöbet Başında Aşk (Kitap Oldu)
Deein_Deniz
  • Reads 2,997,481
  • Votes 37,482
  • Parts 10
Not- Bu bir Asker kurgusudur. Sadece ön okuma yayında. "Başında Aşk" serisinin Semih ve Mihrem'in hikayesidir. Dağ Başında Aşk / Kurt ve Gamzeli Nöbet Başında Aşk / Semih ve Mihrem Silah Başında Aşk / Uğur ve Menhus & Mihrem Çelik işinde başarılı üst düzey bir askerdi. Her şeyi altüst eden bir hata yaptığını fark ettiğinde ise çok geç kalmıştı. Yaptığı hata onu Iğdır Merkez Komutanlığına götürdüğünde hatasını düzeltmek için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdı. Ama atladığı bir pürüz vardı. Aşk, kapıyı çalınca açacak mıydı? ... Semih Karaaslan 1.95 santimlik boyu ve dev cüssesiyle görenin bir daha unutamayacağı bir adamdı. Keskin nişancı olduğu kadar bakışlarıyla da insanların içini okurdu. İhaneti en derininde hissetmiş bir anda dört yıllık ilişkisini bitirmişti. Her şey bitti derken yeniden başlar mıydı? Peki, kalbini hissettiğinde ne kadar görmezden gelebilirdi? .... "Oğlum sikeyim yapacağınız işi!" Bağırtıyla açılan kapı sertçe duvara çarptı. Sakin bir şekilde arkamı döndüm. Dışarıdan gayet sakin görünebilirdi halim ama gözlerime bakan anlardı içinde yanan alevi. Karşımda gördüğüm adamla kaşlarım çatılırken, gözleri büyümüş şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. "Tekmil ver asker!" diye bağırdığımda gözlerini kırpıştırıp bana baktı. "Teğmen Semih Karaaslan/Aydın," deyip selam verdi kendine geldiğinde.
KUZEY RÜZGÂRI -BÖRÜ- (KARADENİZ SERİSİ -III) by RumeysaGulhan
KUZEY RÜZGÂRI -BÖRÜ- (KARADENİZ SERİSİ -III)
RumeysaGulhan
  • Reads 3,433,212
  • Votes 225,827
  • Parts 64
On yıl boyunca ölü bir adama âşık olmak... Hiçbir karşılık beklemeden, yalnızca toprağını öpmek... Ona en çok ihtiyacın olduğu anda mezarına sarılmak... Can verirken giydiği kanlı gömleği saklayacak kadar çok sevmek... Genç kadın bu acıların hepsini yaşamıştı. Sevdiği gittiğinde, kalbi en derinden sarsılmıştı. Hiç kimsesi kalmamış gibi hissetmiş, sevdiği adamın yokluğuna sarılmıştı. Ta ki; o silahı kafasına dayayana kadar... Alisa işte o gün yeniden doğmuştu. Defalarca rüyasında gördüğü, gözlerine bakmaya doyamadığı o adam tam karşısındaydı. Kadın yıllarca ölü bir adamı sevmişken, şimdi o adam tam karşısında duruyordu. Asıl hikâyeleri işte şimdi başlıyordu... *** © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA, ÇOĞALTILMA VE ÇALINMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
EŞSİZ (KİTAP OLDU) by e_gece
EŞSİZ (KİTAP OLDU)
e_gece
  • Reads 3,689,116
  • Votes 181,333
  • Parts 62
-Yarım kalmış bir hikâyedir. Bunu bilip ona göre başlamanızı tavsiye ederim. "Belime dolanmış kolları hareket ettirmemeye çalışarak tek hareketle döndüm usulca. Kalbimin kanatları gösterişli bir şekilde çırpındı. Güzel yüzü tam karşımdaydı işte şimdi. Altı yıldır hiç bıkmadan izlediğim, bedensel olarak asla yaklaşmaya cesaret edemediğim.. En acısı da gözlerinin rengini bile bilemediğim adam şimdi yanımda alıyordu en derin nefeslerini. Gece mavileri yanımda kapanmıştı sakince. Oysa ki şimdi gözlerinin içinde dönen her tonu, ara sıra arasına serpiştirdiği siyahları en iyi ben biliyordum. Onun kirpiklerini bile tek tek sayacaktım ben hayatımdaki en büyük uğraş buymuş gibi."
Benden Kaçamazsın! by gumballpsikopat
Benden Kaçamazsın!
gumballpsikopat
  • Reads 14,866,432
  • Votes 571,566
  • Parts 75
"Benden uzak dur... lütfen!" dedim ağlamaklı sesimle. Dudaklarındaki acı gülümsemem içimi burktu. Ama ondan korktuğum fikrini değiştirmiyordu. "Senden uzak durmak mı? Denemedim mi zannediyorsun?" dedi sert bir sesle. Gözlerinde acı vardı, bunu görebiliyordum. İlk defa duygu duvarlarını indirmişti. "Aşığım sana! Sana deli gibi aşığım" dedi bağırarak. "Seni her yerde görüyorum, kafamdan atamadığım tek şey sensin" Duyduklarım gerçek değildi, kafamı iki yana salladım, "İstemiyorum seni!" dedim ve birkaç adım geriledim. Duygu duvarı tekrar oluştu, en son gördüğüm şey kırgınlıktı. Soğuk ifadesi geri dönmüştü. Arkama bakmadan boş sokakta koşmaya başladım, nereye gittiğim hakkında bir fikrim yoktu. "Benden kaçamazsın!" dedi eğlenen sesiyle. Sesi boş sokakta yankılanırken koşmamı durdurdum ve hızlı bir şekilde nefes almaya çalıştım. Nefesimi düzenlediğimde doğruldum. Arkama hafifçe döndüm, yavaşça bana doğru geliyordu, yanındaki lamba bozuktu, ışık hafifçe titriyordu. Durdu, ayaklarını iki yana açtı ve ellerini cebine soktu. Yüzündeki yara izi daha belirgindi. Gözlerini kıstığını gördüm, "Kendini yorma, hangi deliğe saklanırsan saklan seni bulurum" bacaklarım kendiliğinden hareket etmeye başladı. Koştum, yorulmuştum ama yine de koştum. Dar bir sokağa girdim, önüme bakmasaydım duvara çarpacaktım. "Lanet-" diye mırıldandım. Sokak bomboştu. Duvara yapıştım, beni bulmaması için dua ediyordum. Ayak seslerini duyabiliyordum, buraya doğru geliyordu. Sokağın sonunu göremiyordum ama hızla oraya yürüdüm. Çıkmaz sokaktı. Arkamı dönecekken elleri belimi buldu. Vücudum kaskatı kesildi, sıcak nefesi kulağıma değiyordu. Yavaşça fısıldadı, "Ne kadar uğraşırsan uğraş, benden kaçamazsın! Gölgeden kaçamazsın"
OKYANUS KADAR MAVİ by smellofthesky
OKYANUS KADAR MAVİ
smellofthesky
  • Reads 5,678,791
  • Votes 243,651
  • Parts 41
"Bir acı var kalbimin tam sol köşesinde. Hemen sen kokan satırların arasında beliriveren çok fazla acı var, sevgilim."
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA) by msmarvi
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA)
msmarvi
  • Reads 15,174,734
  • Votes 171,904
  • Parts 39
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel olsun ömrün Küçük Yalancı." Dedi adam, ama kesti kadının saçlarını kendi elleriyle, kıydı sevdiğinin ömrüne. "Hiçbir yere gitmeyeceğim sevgilim..." Dedi kadın, ama tutmadı sözünü, kıydı sevdiğinin aşkına. Sevdiği kadınları bir bir kaybeden acımasız katil, Akın Korel. Sevgiden yoksun kurak bir kalp ve o kalpte açan beyaz bir papatya. Kendi döktüğü göz yaşlarıyla büyüdü, getirdi baharı. Kimse fark etmedi onu. Güllere ulaşılmak isteyenlerce ezildi, yine döktü göz yaşlarını. Adam fark etti solan papatyayı, aldı ellerine. Ama öldü beyaz papatya. Muhteşem bir koku sardı etrafı. Ölü bir çiçek hiç böyle güzel kokar mıydı? Yaşadığını sandı, sevindi adam. Ama bilmiyordu papatyaların ölünce koktuğunu. Öğrendiğinde ise artık çok geçti...
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I) by RumeysaGulhan
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I)
RumeysaGulhan
  • Reads 14,500,976
  • Votes 43,868
  • Parts 3
KİTABIMIZ RAFLARDA, TÜM KİTAPÇILARDAN ULAŞABİLİRSİNİZ. Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen kimsin ya? Adını bile bilmiyorum!" Dedi genç kız sinirle yanındaki adamı süzürken. Adam cevap vermemişti. Bu genç kızı daha çok sinirlendirmişti. "Hey, adını sordum?" Adam genç kızın yüzüne bile bakmadan arabayı sürmeye devam etti. "Kurt." Diye mırıldandı, sesi oldukça soğuktu. Genç kız ürktü, bu nasıl isimdi böyle? Tanımadığı bir yabancıyla nasıl yaşayacaktı? Üstelik bu adamın bir mahkûm olması genç kızın daha çok ürkmesini sağlıyordu. Yavaşça başını cama çevirdi, korkuyordu. Babası yanında yoktu ve çok korkuyordu. Ona ihtiyacı vardı, ondan başka hiç kimsesi yoktu... BİR KARADENİZ HİKÂYESİ... *** Karadeniz Serisi'nin ilk kitabıdır... © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
BENİMSİN! by damla_psbyk
BENİMSİN!
damla_psbyk
  • Reads 375,922
  • Votes 10,137
  • Parts 19
-Yeter artık...yeter! Gecenin esir almış karanlık sokağında avazı çıktığı kadar bağırıyordu genç kız. Karşısındaki genç adam ise onun aksine çok sakin bir şekilde; -Kaç ,belkide bu son şansındır... Bunu o kadar sakin bir şekilde söylemişti ki fırtına öncesi sessizliğe benzetti genç kız,arkasına bakmadan koşmaya başladı dediği gibi ilk ve belkide son şansıydı. Ne kadar koştuğunu bilmese de ayakları artık yenilgiyi kabul etmiş gibi yavaşladı.Koşturmaları adımlara adımları ise yavaş yavaş yürümesine sebebiyet olmaya başlamıştı. Ne olursa olsun düşmemeliydi onun cehennemine. -Artık zaman doldu. Benden kaçamazsın ve bundan sonra emin ol buna bile cesaret edemeyeceksin! Adamın sert sesi tüm mahallede yankılanınca genç kız arkasına baktı. Gecenin karanlığında mahallede bulunan titreyen ışıkta bile gözlerindeki alevi görüyordu genç kız. Korkuyordu... -Çok bile bekledim... Bu güzelliğinden beni mahrum ettiğin için seni zor günler bekliyor küçüğüm. Artık ayakları dayanamadı ve kendini yere bıraktı... -Lütfen yalvarırım bırak beni...lütfen. Kızın yalvarışlarını duymuyordu genç adam. -Asla... Asla bırakmam seni. Genç adam son sözlerini söyledikten sonra yorgun olan küçük bedeni kucağına zorlanmadan aldı. Kucağındaki küçük bedene , eterli mendili burnuna tuttu ve bayılmasını bekledi. Bayılınca arabasına taşıdı ve son kez baygın olan küçüğünün kulağına fısıldayarak: -Seni asla bırakmam. Ne sen kaçabilirsin ne de ben seni bırakırım. Damla ve Ferman'ın aşkıydı bu... Zor da olsa bu onların hikayesiydi.
GECE YARISI GÖLGESİ  by perahill
GECE YARISI GÖLGESİ
perahill
  • Reads 1,168,185
  • Votes 24,400
  • Parts 11
Doktor Annabelle Clarke, dönemin en ünlü ruh sağlığı merkezi Windsor Kliniği'ne kabul edildiğinde, sadece hastalarla başa çıkmak için değil, kendi içindeki karanlıkla savaşmak için de hazırlıktaydı. Kliniğin sessiz koridorlarından yükselen gizemli fısıltılar, onu içine çekeceği bir dünyanın kapısını aralıyordu. Akıl sağlığını korumak artık yeterli değildi; Annabelle, merkezin unuttuğu sırları ve gölgeleri keşfetmek zorundaydı. Aksi takdirde, bu klinikte gerçekten neler olduğunu öğrenemeden, kendi ruh sağlığını da kaybedecekti. 96 numaralı odada kalan hasta, isimsiz, tekinsiz. Yıllarca bir başına kaldığı odada dünyadan bihaberdi, ümitsiz vakaydı. Ya da sadece öyle düşünüldü. Annabelle, onu iyileştirmekte kararlıydı. Ancak bu, gerçekten istediği bir şey miydi? Wattys2018 Hikaye Ustaları Ödülü Kazananı 🏆