uwkiii adlı kullanıcının Okuma Listesi
6 stories
VİSAL by kendince_yazar
kendince_yazar
  • WpView
    Reads 1,962,649
  • WpVote
    Votes 101,675
  • WpPart
    Parts 38
Yetişkin içerikli sahneler bulunmaktadır. "Senin seviyorum deyişlerin," dediğimde Mirza'nın kalbimin içine soktuğu bıçak daha çok batmaya başladı. "Senin kurban oluşların..." Bıçak bir kez daha çevrildi. Gözlerimden akan yaşlar yanaklarımda durdu. "Senin uğruma ölüşlerin..." Ona baktım. Gözlerinin içine baktım. "Senin sevdan yalan olabilir." Bıçak durdu. Kalbim durdu. "Ama benim sevdam gerçekti." * 16.01.2021
Hüzün Kokulu Papatya by hayal_et82
hayal_et82
  • WpView
    Reads 3,019,328
  • WpVote
    Votes 137,549
  • WpPart
    Parts 65
Eliyle biraz sonra evleneceği kızın çenesini kavrayıp yerde olan gözlerini,gözlerine sabitledi.Tamamen duygudan yoksun buz gibi bakışlarını önce çehresinde dolandırdı,ardından konuşmaya başladı. "Biliyor musun beyazlar içindesin ama ben sende değil saflık,kokuşmuş benliğiyle simsiyah bir ruh görüyorum ve tek kelimeyle midemi bulandırıyorsun."Karşısında ki kızın gözünden akan yaşları görünce öfkesi dahada artmıştı.Kadınların ağlamasından nefret ediyordu özellikle böyle basit kadınların.Elini sert bir hareketle çenesinden çekip kollarına asıldı. "Sakın...Sakın o sahte göz yaşlarını akıtayım deme!!"Dedi ve tiksinircesine kıza bakıp devam etti. "Şimdi seninle aşağı inip o lanet imzaları atıyoruz.Sen aileni kurtarıyorsun,bende oğluma oldukça pahalı bir bakıcı tutuyorum.Şimdi yürü!!"
MARDİN'İN GÜNEŞİ (Devam Ediyor) by snmkzlkn
snmkzlkn
  • WpView
    Reads 5,331,499
  • WpVote
    Votes 207,582
  • WpPart
    Parts 87
Su gibiydi iki genç kız da. Öyle narin öyle güzellerdi. Birinin adı Zeynep'ti. Bakanlar gözlerini alamazlardı. Babasının en değerlisi, mücevheri, güneşiydi. Birde Mardin'in ağası vardı. Ömer Ağa. O bir şey isterse olurdu, kimse karşı gelemez gelmeye cüret bile edemezdi. Bütün aşiretlerin de Mardin'in de ağasıydı. Herkes bilirdi onun sözü sözdü. Adaleti kendisinden hep bir adım önde olan bir adamdı. ______________________________________________ "Berzan ağa vermezlerse kaçıracakmış seni hiç mi korkmuyorsun?" Kahkaha attı kardeş bildiği arkadaşının sözüne Zeynep. "Asla evlenmem onunla kaçırırsa da elbet yolunu bulur kaçarım kaçamazsam da canıma kıyarım yine de yar olmam ona." "Yine de bir düşünseydin babanın durumu zorda Paşaların oğlu o kurtarırdı sizi bu durumdan." "Sen delirdin mi Dilan asla evlenmem onunla dedim ya hem babam söz verdi okutacak beni. Değil Paşaların oğlu koskoca Mardin'in ağası Ömer Ağa bile gelse alamaz beni." Kararlılıkla konuştu genç kız kendinden çok emindi. İlerde çalıların arkasında biri daha vardı ama küçük kızın böbürlenerek konuşmasını kahkaha atmadan dinlemeye çalışan. Hele son sözlerini duyunca gözlerinde pırıltılar beliren. ---------------------------------- Diğerinin adı ise Dilan'dı. Korkusuz, cesur ve hep yüreğinin sesini dinleyen Dilan. Zeynep'ten daha zor bir davanın savaşını verecekti o. İki genç kız da Mardin'in ateşli topraklarında kendilerini bir anda hem var oluş mücadelisinin içinde bulacaklar hem de aşkın büyülü dünyasının içinde gururlarını kaybetmeden savaşı kazanmanın yollarını arayacaklardı.
HÜKÜMRAN  by sumeyyelkoc
sumeyyelkoc
  • WpView
    Reads 6,880,793
  • WpVote
    Votes 439,190
  • WpPart
    Parts 77
"Gitmek mi istiyorsun?" diye sordu. "Evet," dedim. "Gözlerime bak," dedi. Baktım. Ve saatler sonra bakışlarında ilk kez, ufacık bir ihtimalle cebelleşen şüpheyi gördüm. "Ben sana her şeyimsin dedim. Ama sen hiçbir şeyimmişsin." Artık yapabilecek hiçbir şey kalmamıştı. Yolun sonu burasıydı ve o ne yaparsa yapsın, gidişime engel olamayacaktı. Saatler içinde çökmüştü güzel yüzü. Bomboştu karanlık gözleri. Bana öyle bir bakıyordu ki, sanki bıçağı kalbine saplamışım da geri çekmek bilmemişim gibi. "Bu bir son değil," dedi sadece benim duyabileceğim bir sesle. "Gideceksin ve ne yazık ki ben seni bırakmayacağım. Daha önce de söylediğim gibi, istersen dünyanın öbür ucuna git, yine de bulurum seni. Ama eğer seni bulduğumda, bir şeylere mecbur kalmadığını anlarsam, ikimize de geçmiş olsun. Eğer ki gerçekten benden intikam almışsan..." Gözlerine uzun uzun bakmak, dakikalarca nefes tutmakla eş değerdi. "Dua et ki Allah seni karşıma çıkarmasın."
SERZENİŞ (KİTAP) by sumeyyelkoc
sumeyyelkoc
  • WpView
    Reads 15,945,150
  • WpVote
    Votes 193,784
  • WpPart
    Parts 13
Hiçbir günah kefaretini unutmaz. Hiçbir kirli sır gecenin nezaretinde tutuklanamaz. Geleceği ellerinden tek gecede koparılan bir adam, öleceğini bilse dahi sessizliğin kanatlarına sığınmaz. İki karanlık gecenin iki büyük suça gebe kaldığı ve iki yabancı ruhun birbirine körkütük düğümlendiği acı bir hikâyenin içindeyim. O iki yabancı ruhtan biri benim. Ve ben bir zamanlar, yolunda giden bir hayata sahiptim. Bir gün o çıkageldi ve içinde sadece doğruların olduğu dünyamı yanlışlarıyla altüst etti. Gözlerime bir kez bakması bile beni düşürmeye, düştüğüm yerde darmadağın etmeye yetti. Beni tehditlerle örülü bir kafese hapsetti, o kafesin kilidini ve anahtarını elime verdi. Gitmek de, kalmak da senin seçimin dedi. Ama ne kalabildim ne gidebildim. Yalnızca bekledim. Benim de onu düşüreceğim bir gün elbet gelecekti ve ben intikam almayı severdim. O gün geldi. Bir leyl vaktinde, ay gecenin koynunda dalgalanırken, hakikati sırtından vurdu kirli parmakları. Artık bu saçma hikâyemizde bizden başkaları da vardı. Zaman aktı... Kendiliğinden kırıldı hapsolduğum kafesin kapakları. Dışarıya adım attığım an hislerim pervasızca tökezledi. Zira sevdayı puslu gecelerde yüreğime kazıyan adamın ruhu artık içime işlemişti. "Haklıymışsın," dedi beni öldürmek ister gibi. "Senin hikâyenin esas adamı ben değilmişim."
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,350,529
  • WpVote
    Votes 2,252,257
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."