Okuyacaklarım -Tamamlandı-
5 stories
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,819,205
  • WpVote
    Votes 192,920
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
Indria by TrCalosa
TrCalosa
  • WpView
    Reads 1,142,677
  • WpVote
    Votes 89,254
  • WpPart
    Parts 149
Hayatım boyunca gerçeği aradım ama neyin gerçeğini? Merhamet dileyen acınası bir çok masum insan öldürdüm hem de gözümü kırpmadan. Sayısız canavarın hayatı benim ellerimde son buldu. Peki elime ne geçti? Koca bir hiç, ancak sonunda o gerçeği bulduğumda ise inanılmayacak kadar abartılıydı. Aynı masallardaki gibi, ama benim gerçeğim mutlu sonla bitmiyordu.Hayatım boyunca aradığım gerçek. Neden ben? * Lütfen bu seriyi -16 kişiler okurken dikkat etsin.
Canlanma (3) by BC-Valerie
BC-Valerie
  • WpView
    Reads 156,931
  • WpVote
    Votes 13,206
  • WpPart
    Parts 42
Helen ondan intikam istememişti. Helen asla ölümüne sebep olan kişinin sonunu istememişti. Bu David'in isteğiydi. Travis ve Luthor'un ölümü David'in planıydı. Bu onun hayaliydi. Nasıl Helen son nefesinde çaresizliğe boğulduysa aynısını onlarında yaşamasını istemişti. Ve olmuştu. Ama bunu yaparken karısının tek isteğini unutmuştu. Yalnızca bir istek. Tek nefeste söylemişti. Mükemmel gülümsemesi solmadan hemen önce, sadece Gabriella'yı istemişti. David hıçkırıklar içinde boş şişeyi fırlattı. Cam karşıdaki ağaca çarpıp paramparça olmuştu. "Onu kurtardığımı sandım!" "Bittiğini sandım!" Bağırışlarının ardından kısık sesle, "Özür dilerim." dedi yine. "Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim." "Senin için her şeyi yaparım." Ses tonu iyice düşmüştü. "Onun için de." "Ama bir insanı kendinden nasıl kurtarabilirim bilmiyorum Helen." "Bilmiyorum..."
Kontrol (2) by BC-Valerie
BC-Valerie
  • WpView
    Reads 515,420
  • WpVote
    Votes 38,471
  • WpPart
    Parts 47
Arkamı döndüğümde görmeyi umduğum son kişi orada duruyordu. Dağınık saçları, beni her gören kişide olan şaşkınlık ve bir çift siyah göz. Bütün beklediğim bu değil miydi? Koşup kollarına atılmam gerekiyordu. Tabii gerçek olsaydı. Brad bana doğru iki adım attı. Artık karşımda duruyordu. Adımı yineledi. Sabit siyah gözlerini benden bir an bile ayırmadan bakıyordu. Başımı iki yana salladım. Değildi. O değildi. Artık ona bakmak dayanılmaz bir hal alıyordu. Elini yanağıma koyarak parmağını yüzümde dolaştırdı. Dokunuşuyla gözlerimi kapattım. Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başladı. Şefkat, özlem ve çaresizlik kalbime doldu ve boğucu bir çaresizlik hissettim. Ben ona bakınca, gözleri biraz irileşti, ama ifadesi ve duruşu değişmemişti. ''Gerçeksin.''
SIR (1) by BC-Valerie
BC-Valerie
  • WpView
    Reads 710,142
  • WpVote
    Votes 46,493
  • WpPart
    Parts 33
Oda çoktan dumanla kaplanmış görüşümü engelliyordu. Ciğerlerime hava çekmek için öksürüp hırlarken bir yandan da odadaki rafların arasında koşar adımlarla ilerleyip Brad'i arıyordum. Sonunda onu duvar boyunca uzanan dolabın dibine tünemiş bir şekilde buldum. Yanına eğilerek onu sarsmaya başladım ama kıpırdamıyordu bile. Canlı olduğunun tek belirtisi nefes alırken inip kalkan omuzlarıydı. "Brad!" Burada biraz daha kalırsam yanına da ben yığılacaktım. Kafamdaki bütün soruları bir kenara ittim, elimi çabuk tutmalıydım. Onu doğrultarak yüzüne vurmaya başladım. Uyanmalıydı. Tanımıyor olsam da onu burada bırakmazdım. Tüm vücudum yanıyor, durmaksızın öksürüyordum. Bilincimi kaybetmeden önce gördüğüm son şey Brad'in bağırarak burada ne aradığımı sormasıydı.