"İleride ne olacağını bilmiyorum ama bildiğim tek şey seni sonsuza kadar seveceğim." "Bir gün öleceğini bilerek yaşadığında bunu söylemek kolay oluyor." "Ama ben ölümsüz olacağımı biliyorum."

İstisnasız bütün insanlardan nefret edebilecek kapasiteye sahip bir kızdı Rachel. Ergenin bir üst modeli ama yetişkinlikle gram alakası olmayan, arkadaş kavramını çoktan unutmuş, bakışlarıyla insanları korkutmayı başarabilen bir kız. Üstelik özel güçleri var ve bu hiçte umurunda değil. -

Bu kitaba başlamadan önce, bu kitapta geçen olaylardan öncesini anlatan The Curse of Medusa adlı kitabı okumanızı tavsiye ederim. ~~~ "Gitmene izin vermeyeceğimi biliyorsun. Bunu daha fazla zorlaştırma." "Ailemin bana ihtiyacı var. Onlara yardım etmek zorundayım." "Ares seni eline geçirirse seni sadece öldürmekle kalmaz." "Ne olursa olsun buradan gideceğim. Bunun için göğsüne bir kılıç saplamam gerekse bile bana engel olmana izin vermeyeceğim Lauren."

Sonka ölen Tanrı ve Tanrıçaları yakarak bir tören düzenledi . Uyuyan Tanrı içinde cam bir tabut yaptı ve onu Olimpos'un en gizli odalarında sakladı . Kronos tüm yarı tanrılarıda öldürmüştü . Onlardan da çok az kalmıştı ve Sonka geri kalanları da öldürdü . Tüm düzeni kurdu ve asla bozulmaması gereken kurallar koydu . Hiçbir Tanrı ve Tanrıça bir insanla veya Tanrı statüsü olmayan biriyle ilişki yaşamayacak. Ve hiçbir Tanrı ve Tanrıça gücünü bir insanla veya Tanrı statüsü olmayan biriyle paylaşmayacaktı .

"Lucifer dediler bana. Kötülüğü anlatmak için. Halbuki ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük." Not : Bu güzel kapak için @dilara_baser 'e teşekkür ediyorum. Tasarım kendisine aittir.

"Wait!" Jack blocked his exit. "I'm serious! D is real! He can help you become popular, make friends, ace every test and so on!" Yoongi glared. "Even if that was true, a demon would never just help out a human like that without some catch. Is he gunna take my soul? Kill me after ten years and drag me to hell? No thank you." Jack flipped through the book. "Well, yes, most of the time there are some downsides-" "Knew it. Thanks but no thanks. See ya, kid." Yoongi pushed Jack aside and headed for the exit. "But the downsides for D aren't like that!" Jack followed him, struggling to run after him. "The only payment he asks for in return is that you don't bother him!" Yoongi stopped, squinted. "Bother him?" "Yeah, he really doesn't like to be disturbed." Jack read. "So, he gives me a great life, and in return he just wants to be left alone?" Yoongi asked. "Says so right here." Jack held the book open for Yoongi to see. Yoongi rolled his eyes. "Okay, fine. Suppose I agree to this, how does it work? Do I have to slit my wrist and sacrifice a virgin?" Jack made a disgusted face. "God, you're so morbid. No, it's nothing like that. You just have to make a deal with him." Jack said. "To do that, you must drink a special potion before bed. He will visit you in your dreams to make the deal." Jack hurried to the back of the store, rummaged for something for a few moments, and came back out of breath. He held out a vial of a deep red liquid to Yoongi. "Drink this and he'll come to you tonight." "What is this? Goat's blood?" Yoongi took the vial and held it up to the light, inspecting it. "Oh my God, it's just a sleep potion!" Jack glared. "Seriously, what's wrong with you?" Yoongi held the vial flat in his hand. He couldn't believe he was actually even considering this. But in the end, he kept it. And he drank it. And the demon visited him. The demon offered him a deal. And like an idiot, Min Yoongi accepted.