nesrinkas_ adlı kullanıcının Okuma Listesi
10 stories
3391 Kilometre by beyzaalkoc
3391 Kilometre
beyzaalkoc
  • Reads 27,541,851
  • Votes 1,484,807
  • Parts 47
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, asla aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce denizlerce adalarca şehirlerce uzakta olan bir insana aşık olur muydunuz? Bunu, kendinize yapar mıydınız? Bu bir mesafe hikayesi! İki insanın, birbirlerini görmeden duymadan aylarca gece gündüz konuştukları ; birbirlerinin en yakını oldukları, ama birbirlerinden en uzakta oldukları, aralarındaki kilometrelere rağmen birbirlerine aşık oldukları bir mesafe hikayesi! Burası bizim gezegenimiz ve burada her şey anını bekler. Burası, bizim 3391 kilometrelik gezegenimiz... - ''Seni görmem için yanımda olmana gerek yok. Ben seni gözlerim kapalıyken de görebiliyorum. Zaten ben seni sadece gözlerim kapalıyken görebiliyorum...''
RÜYALARIN PEŞİNDE (ARA VERİLDİ) by deniizkandemiir
RÜYALARIN PEŞİNDE (ARA VERİLDİ)
deniizkandemiir
  • Reads 30,823
  • Votes 3,607
  • Parts 23
Hayatı uykularından kaçmakla geçmiş yalnız bir kız geçirdiği trafik kazası sonrası hastanede uyutulduğunda rüyasında gördüklerini aklından çıkaramaz. Bir katil, bir kurban ve bir cinayet... Kendi geçmişinden kaçmaya devam mı edecek yoksa kırık bir aynanın kendisine yansıttığı rüyasındaki o adamı kurtarmak için yola mı çıkacak? İnsanın kim olduğunu kabullenmesi her zaman kolay değildir, özellikle içinizde açığa çıkmak için sabırla bekleyen bir canavar varsa. Polisiye, suç ve bir aşk hikayesi. . "Sana söylemiştim. Bir gün öyle bir hale geleceğim ki, bileğime taktığın kelepçe bile yeterli gelmeyecek. Zihnimi kelepçeleyemezsin. Vücudumu bir odaya kapatsan bile, bu zihnin içinde insanlar ölmeye devam edecek." . Gözünü kapatırsan, görmezsin. Görmezsen, değiştirmek zorunda hissetmezsin. Ta ki uyuyana kadar. Sen aynasın. İnsanların, yaşamların ve ölümlerin aynasısın. Şimdi o insanları ölümden kurtarmak da, kurtarırken öldürmek de senin elinde. -HER CUMA YENİ BÖLÜM- -Kitap içerisinde şiddet ögeleri bulunmaktadır. Çok genç zihinler için uygu değildir.- Bu güzel kapak için @zeynepizem 'e teşekkürler! ❤️
Sıfır Kilometre by beyzaalkoc
Sıfır Kilometre
beyzaalkoc
  • Reads 7,529,786
  • Votes 336,665
  • Parts 18
"Işıklar sana evinin yolunu gösterecek..." 3391 Kilometre ile başlayan seri Sıfır Kilometre ile devam ediyor! Kilometrelerce öteden birbirini tanımak, sevmek hatta aşık olmak kolaydı... Peki tüm bunlar yan yanayken de kolay olacak mıydı?
Baş Belası(AskıyaAlındı) by beyzazaydin
Baş Belası(AskıyaAlındı)
beyzazaydin
  • Reads 7,549,391
  • Votes 257,718
  • Parts 69
"Bırak beni!!" Kolumu birkez daha çekip gecenin karanlığında hızlı hızlı ilerlemeye başladım. Boş sokakta yankılanan topuklularımın sesi hiç olmadığı kadar sinir bozucu geliyordu. "Beni dinliyceksin!" Kolumu tekrar kurtarmaya çalıştım ama benden kat kat daha güçlü olduğunu hesaba katmamıştım. Beni kendine çevirdi. "Seni dinlemek istemiyorum aptal!!" "Dinlemek zorundasın sarışın!" Kurtaramayacağımı bile bile kolumu çekiştirmeye başladım. "Yüzkez söyledim bırak artık. Seni istemiyorum!" dedim hissettiklerimin tam aksine. Gözlerine bakmadığım için yalan söylediğimi anlayamazdı ama giderek güçsüzleşen sesim anlaması için başka bir açıklık veriyordu. "Bırak.." Benim aksime güçlü çıkan sesiyle "Bırakabiliceğimi mi sanıyorsun? Benim elimde mi bu?" diye bağırdı. "Seni bırakmayı denedim Mira. Seni üzdüğüm her an. Değiştiğimi farkettiğim her an. Ama başaramadım çünkü.." diyip elimden tuttu ve başına getirdi. "Ben buramla düşündüm." dedi sinirle. Gözlerimin tam içine bakıyordu. Avucunun içindeki elimi kalbine götürdü. "Ama sen buradasın." Göz yaşlarımı saklama savaşlarımda yenilirken hıçkırıklarım duyuluyordu. "Seni bırakmıycağım baş belası." Onu onaylamazcasına başımı salladım. Titrek çıkan sesimle "Senden nefret ediyorum!" dedim. Ama hiç bir şey kalbimin onunla attığı gerçeğini değiştirmiyordu. Yanaklarımdaki yaşları eliyle silerken gözlerimin tam içine baktı o denizi aratmayan mavi gözleriyle. "Bende senden nefret ediyorum." Öpüşünü dudağımda hissettiğim an karşılık vermeye başladım. Elimi yumuşaklığını ezberlediğim saçlarına daldırdım. Kolları güven verircesine belimi sardı. Öpüşü ise zaten, renkli dünyanın ta kendisiydi.
Enkaz Altındakiler by beyzaalkoc
Enkaz Altındakiler
beyzaalkoc
  • Reads 9,223,222
  • Votes 572,121
  • Parts 54
Gözlerinizi açtığınızda yıkılmış bir evde uyanacaksınız. Tek çıkış yolunuz yerin altı olacak. Kendinizi bulduğunuz çıkış noktası her bir yanı kameralarla çevrili, her yeri izlenen bir plato. Tek amacınız ise alandaki ipuçlarını takip edip evinizi bulmak. Tüm yarışmacılar evlerini bulduğu an, kazanan belirlenmiş olacak. Öyleyse, sizi kaybetmemizi ister misiniz?
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
YARALASAR(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Reads 16,645,155
  • Votes 672,577
  • Parts 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Reads 7,521,948
  • Votes 172,922
  • Parts 15
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
Karantina Serisi by beyzaalkoc
Karantina Serisi
beyzaalkoc
  • Reads 113,285,748
  • Votes 4,575,626
  • Parts 181
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Reads 8,461,167
  • Votes 701,164
  • Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
Elementlerin Gücü  by nesrinkas_
Elementlerin Gücü
nesrinkas_
  • Reads 98
  • Votes 15
  • Parts 3
4 farklı element Ateş,Su,Toprak ve Hava Olağan üstü bir hikaye. Muhteşem bir efsane. Ben Alya, Alya Çağdaş. Küçükken hep bir süper kahraman olmak isterdim. Bir sürü gücüm olsun ve dünyayı bütün kötülüklerden kurtarmak isterdim. Nereden bilebilirdim ki böyle bir şansım olacağını. Efsaneyi gerçekleştiren bir kız, normal bir hayat geçirmiş ve 18 e geldiğinde hayatı değişicekti. O yeniden bir efsane yazacaktı. Acaba efsaneyi yazarken gerçek aşkını bulabilecekmiydi?