Haz Serisi
2 stories
Kaybedilmiş Hazlar by CHERRYLADYY
CHERRYLADYY
  • WpView
    Reads 1,107
  • WpVote
    Votes 71
  • WpPart
    Parts 7
"Akın!" dedim, çığlık atarcasına. "Ela, git buradan." Dudağındaki yara, iki kelimesiyle daha da açılarak kanamasını arttırdı. Onu zerre umursamadan aramızdaki mesafeyi hiçe indirdim. Burnu, kaşı ve dudağı çok kötü kanıyordu. "Seni bu halde bırakacağımı düşünüyorsan tam bir aptalsın." Tir tir titreyen elim, kanayan kaşına dokunmak için havalandı ki yüzünü hışımla benden uzaklaştırdı. "Elin kirlenmesin," dedi, bahsettiğinin kandan çok daha fazlasını anlatırcasına. "Kirlensin," dudaklarım, buruk bir gülümseme ile kıvrıldı. Omuzlarım, umursamazca hareketlendi. "...sen yıkamaz mısın?" Hangi benliğim, onun dibinden ayrılmamaya yeminli? Parmağımı üstüne bastıramadığım bir şey, kontrolü eline alıp beni onun karşısında bu hale düşürdü. İlk günden bu yana inatla durduğum yer; hiç değişmedi. Değiştiremedim... "Ela-..." dertli bir nefesle sarf ettiği ismim, tenimi yalayıp geçen bir meltem misali iç gıdıklayıcı. "Akın." dedim, onun ıssızlığını yok edecek bir netlikte. Göz kapakları yorgunlukla kapandı. İlk kez, beni bu kadar içeri aldığını fark etmemle göğsümdeki yumru kendini, dengem ise varlığını kaybetti. Korkakça bir kez daha uzandım kaşındaki yaraya. Bu sefer kaçmadı, belki de kaçamayacak kadar yorgun... "Canın çok acıyor mu?" Ağlamaklı sesim, kendime dahi yabancı. Ben çocukken bile bir elin parmağını geçmeyecek kadar düştüm. Açık bir yaranın acısını unutalı seneler oluyor lakin bu, onunla hikayemizin başından beri yaptığım en iyi şeyi gerçekleştirmeme engel değil. Empatiyi... Parmak uçlarım, elmacık kemiklerinin üzerine dokunduğu vakit ürperişini dikildiğim yerden gördüm. Saniyeler sonra buz kesmiş elimin üzerine kapanan sıcacık avucu ile sıra bana geçti. İsmini koyamadığım bir hissiyatla döndü başım. Birazdan sarf edeceği o sözcükler ise kaderime öyle bir düğüm attı ki
Suçlu Hazlar (TAMAMLANDI) by CHERRYLADYY
CHERRYLADYY
  • WpView
    Reads 129,380
  • WpVote
    Votes 6,092
  • WpPart
    Parts 50
"Seni hiç sevmedim, sevmiyorum ve sevmeyeceğim." Aptal kalbim, gerçekleri haykıran zihnime ayak uydurduğunda dizlerimin bağı çözülüvermişti, dengemi sağlamak için kendimi duvara yaslarken kalbimin atışlarına dayanamaz haldeydim. Beni öldürmeye yeminliymiş gibi atıyordu, işte tam bu anda insanların neden delirdiğini anladım. Gerçekler, zehirli bir bıçak gibi insanın ruhunu deşiyordu. Gözlerimin gördükleri, kulaklarımın işittikleri bir olup beni yerle yeksan ediyordu. "Hayır, öyle deme. Öyle deme..." Sevilmemeye dayanabileceğime dair inancım yoktu, sevgiye açlığım beni onun kollarına sorgusuz sualsiz bırakmışken dediklerine inanamazdım. İnkar, sahip olduğum tek şeydi. "Düğünümüzü kana bulayan adam," Gözlerindeki sadist mutluluk parıltıları ile tüylerim diken diken olmuştu, sesi kadar nazik ve sakin olan adımları ile uzaklaştı benden. Ben ise her şeye rağmen onu takip ettim, nefeslerimi kesmek için kuşandığı bıçakla ölmeyi bekliyordum. Söyleyeceklerini duymalı, beni arafta bırakmasına izin vermemeliydim. "...senin baban. Oraya da senin için gelmişti; tüm bu silahlar, çatışmalar hepsi küçük prensesini kötü canavarın pençesinden kurtarmak için." "Yalan söylüyorsun, yalancısın sen!" "Yalan mı? Eğer işin ucunda alınacak bir intikam olmasaydı sana gerçekten katlanır mıydım sanıyorsun? Senin inandığının aksine ben, hayır kurumu değilim. Babacığının gidişini atlatamamış, acınası küçük bir kız çocuğun sen. Arzulanabilir, hiçbir yanın yok." Yetişkin İçerik