Wattpadin enleri
8 cerita
Çanlar ve Kuşlar oleh valdyraine
Çanlar ve Kuşlar
valdyraine
  • Membaca 14,895
  • Suara 1,694
  • Bagian 27
BEYEFENDİYE MEKTUPLAR - II ❝Sisli bir gecede pamuklara sarılmıştı bileklerim, ellerim ısınmıştı. Bakışlarımı beyaz suretli dağlardan gökyüzüne çevirdiğimde omuzlarıma düşüp avuçlarıma sarılan kar tanelerinin benliğine sıkışmış bir silüet vardı. O, sendin.❞
Beyefendiye Mektuplar oleh valdyraine
Beyefendiye Mektuplar
valdyraine
  • Membaca 569,653
  • Suara 46,293
  • Bagian 59
❝Çünkü beyefendi, siz, kelimelere sığmayan bir adamsınız.❞
Maça Kızı 8 oleh dpamuk
Maça Kızı 8
dpamuk
  • Membaca 171,246,047
  • Suara 7,325,978
  • Bagian 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
HASAT "KATİL DOĞAN"(KİTAP OLDU) oleh bonitasinatra
HASAT "KATİL DOĞAN"(KİTAP OLDU)
bonitasinatra
  • Membaca 133,876
  • Suara 17,780
  • Bagian 31
Haber spikeri sunacağı haberden ötürü oldukça gergin ve öfkeliydi. Bu ruh halinin de yüzüne yansımasına engel olamadı. -Korkulan olay yine gerçekleşti. Dün sabah saatlerinde İstanbul, Esenyurt semti civarlarında bulunan siyah çöp poşetinin içinden çıkan parçalanmış insan bedeninin, kaçırılan gelin Gülşe Dağdelen'e ait olduğu tespit edildi. Bu vahşice işlenen beşinci kayıp gelin cinayeti. Yetkililerden hala yeterli açıklama gelmese de işlenen cinayetlerin tek bir kişi tarafından işlenildiği düşünülüyor. Genç kadın spikerin aldığı derin nefesle göğsü havalandı. Sırada ki habere geçtikten sonra bu zavallı kadınlar unutulacaktı. Son cümlesini de söylemek istedi. - Çevremizde ki herkese dikkat edeceğimiz bir zamana giriyoruz. *** Özge, o güne dönebilseydi, gözlerini kör eder, öyle beklerdi. Ferit, o güne dönebilseydi, kadına inanmak isterdi. Özge ile Ferit'in yolları, katil zanlısıyla, cinayet büronun komiser amiri olarak kesişecekti. Ve kadın uyandığı her gün için pişman edilecekti. Yayınlanma Tarihi:17.12.2019 Yetişkin İçerik
YARALASAR(Kitap Oldu) oleh Maral_Atmc6
YARALASAR(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Membaca 16,596,815
  • Suara 671,403
  • Bagian 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
ANKA  (Kitap Oldu) oleh Invictus1408
ANKA (Kitap Oldu)
Invictus1408
  • Membaca 6,809,761
  • Suara 13,577
  • Bagian 2
"Hiçbir yenilgi böylesine görkemli, hiçbir zafer böylesine acınası olmamıştır!"
NOVA oleh lalersoy
NOVA
lalersoy
  • Membaca 2,015,499
  • Suara 33,872
  • Bagian 11
Gezgin Kuzel, yurt edindiği bir kenar mahalle entrikasının merkezinde, bizzat kendisi, kendi için tasarladığı kalıpların içerisinde yaşayan genç bir kızdır. Tecrübeli bir rotaya, hayatı boyunca onu yalnız bırakmayan dostlara, dikenli bir maziye ve kuşlara sahiptir. Geçmişinden kopamayan yanı, iradesini bir örümcek ağı gibi saran korkularının arasında, onu yıllarca havasız bırakarak yetiştirmiştir. Bir gece yarısı üst kademeden dört yabancı adamın hayatına dahil oluşuyla sonu görünmeyen bir dehlizin methalinde bulur kendini. Gezgin Kuzel'in bu kısımda bildiği ve aynı zamanda bilmediği bir şey vardır. Bildiği, bu dehlizin onun başlangıcı olmayan bir sonu olacağıdır. Bilmediği ise, bu dehlizin uzun yıllar önce esasen onun için inşa edildiğidir. ©
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) oleh Maral_Atmc6
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Membaca 8,407,203
  • Suara 699,426
  • Bagian 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.