Bay Zalim ile Bayan Talihsiz'in trajikomik hikayesi... Cezayir'e tatile gidip Tunus'ta Arjan Sultani'ye esir düşmek ancak benim başıma gelebilirdi zaten. Ya benim başıma daha ne gelebilir ki, dediğimde daha beteriyle sınandım. Gerçekten benim başıma daha ne gelebilir ki? Ben Liva Lina Yılmaz, yenilgi yenilgi bir zafer büyüttüm Bay Zalim'e karşı, bir o kadar yenildim ona, bir o kadar esir oldum; gülüşlerine, kendini beğenmiş tavırlarına, hiçbir şeyin altedemediği aklına, öngörülemez kurnazlığına, içinde kaybolduğum aşkına. Ele avuca sığmayan ben onun avuçlarına hapsoldum. Ben onun Göğünün Güneşi o ise benim Runumun Karanlığı...

TAMAMLANDI! Kopan düğme Eylül'ün ayaklarının dibine düşerken Galip gözlerini Eylül'ün gözlerinden ayırmadan, "Evet çok kalın kafalıyımdır! " diyerek bir düğmesini daha kopardı. "Laftan da anlamıyorum! " demesiyle bir tane daha kopardı. "Sözden de anlamıyorum! " ve bir tane daha. "Oldukça kabayım! " bir düğme daha yeri boyladı. "Zorbayımda aynı zamanda! " son düğmede yerle buluşurken, Galip yüzünde yaptığından gayet memnun bir ifadeyle Eylül'ün gömleğini kollarından sıyırdı. Eylül çattığı kaşları ve sıktığı dişleriyle bakarken burnundan soluyordu. "Başın göğe erdi mi?! " diye sordu sinirle. "Daha değil " diyen Galip Eylül'ün pantolonunun düğmesini açtı. Eylül gözlerini gözlerinden ayıramayıp itiraz edemedi. Galip kalçalarından aşağı ittiği pantolonu ve iç çamaşırını dudakları teninde iz bırakırken eğilerek bacaklarından çıkardı. Doğrulup kendi tişörtünü çıkarıp yere attı. Eylül'ün sütyenini çıkarıp diğer elbiselerin üzerine attı. Üryan bir şekilde elleri arasında kalan Eylül'ü belinden kavrayıp kendiyle birlikte duvara yasladı. Belindeki elleri kalçalarına inerken Eylül'ün tenine düşen ateş tüm bedenine yayılıyordu. Galip'in elleri büyük bir zevkle Eylül'ün teninin her kıvrımında dolandı Bazen ne yaparsanız yapın hayat size dönüp tebessüm bile etmez. Hele ki bir sonbahar Eylül-seniz. Yaptığı kapaktan dolayı teşekürler -PrisonersBoss

Eleştiri: Bu hikayeyi senaryoya çevir ver Netflix'e en az 2 sezon dizi çıkar, yönetmen koltuğuna da Tarantino geçer demedi demeyin.(Güzel ve çok yardımcı eleştirileri için "kimsesizyazarr" a çok teşekkürler) Sıktığı yumruğunu masaya vurdu tüm acısıyla, "Sen hiç evladının parçalarını ağzınla topladın mı? Daha annesinin karnında yetim kalan evladın var mı? Annesinin kokusunu bir kere bile duyamadan öksüz kalan çocukların var mı? Kardeşim dediğin adamı karısına, çocuklarına paramparça teslim ettin mi? Karın gözünün önünde kafayı yiyip delirdi mi? Yedi yaşındaki çocuğun kafana dayadığın silahı elinden aldı mı? Şimdi ben o resmiyet evraklarını götüne sokmadan cehennem ol gözümün önünden. Daha fazla ödeyecek bedelimiz yok!"