hayeet's Reading List
45 cerita
Gün Gecenin Ardında oleh ozcanmerve
Gün Gecenin Ardında
ozcanmerve
  • Membaca 20,620
  • Suara 1,541
  • Bagian 6
Masanın kenarına iliştirilmiş küçük, kırmızı gonca gül oracıkta bana bakıyordu. Biri görmeden uzanıp çabucak aldım, masayı toplayıp süratle tezgâha döndüm. Bir selam ve bir veda mahiyetindeki bu küçük armağanın sebebinden bihaberdim, bir kere sorma cesaretini bulduğumdaysa tebessüm etmekten başka cevabı olmamıştı. Karabasan'a ısrarcı olmak için yeterli cesarete sahip değildim tabii. Bu güllerin yolunu gözlemekten hem utanıyor hem öfkeleniyor hem de kendime mani olamıyordum... Bu dilemmadan bana kalan hicap omuzlarımda nasıl müşkül bir külfetti, bunu yalnızca ben bilirdim. O hain, gaddar Karabasan'a olan yakışıksız meylim bazı vakit kendimden dahi sakladığım bir sırdı. Gelişinin, selamının kalbime kondurduğu heyecan, kendime dahi itiraf edemediğim mahrem bir utançtan ibaretti. Fakat tüm bunlara karşın vardı, buna mâni olmak ne mümkün. Tezgâha dönmeden evvel bakışlarım Başkan'ın fotoğrafına ve hemen üzerindeki koca mavi Rosav bayrağına takıldı kaldı, göğsümde taşıdığım isyandan utanarak gülün tomurcuğunu avucuma hapsedip sakladım. Beni maksadımdan ufacık bir gül bile alıkoyabilecekse o halde hürriyeti düşlemek ne haddime? Servis tabağında kalan son kurabiyeyi parmaklarımın arasında çevirdim ve çevirdim, nihayetinde bir ısırık alıp göğsümdeki akideyi anımsadım. Enfes marmelatı, taze incir ve hoş baharatlarla hazırlamıştım. Her zamanki gibi Gecegüzü'nün en iyisiydi hatta neredeyse Rosav Çöreğinin sırlı, zehirli marmelatı kadar lezizdi fakat elbette ondan bir yanıyla noksandı. Yine de bundan bile iyisini yapacaktım çünkü hayalim, hayatımı karartmak ihtimal dahilinde olsa bile Gecegüzü'nün en iyi tabağıyla belki unutulmuş, yitirilmiş o mücadelenin ateşini yeniden yakmak hatta belki de şansım yaver giderse gecikmiş bir intikamı almaktı.
âmâ oleh siyahzambak02
âmâ
siyahzambak02
  • Membaca 156,502
  • Suara 16,984
  • Bagian 38
Ayağa kalktım. "Kinci bir insan değilim ama senin söylediklerini unutamıyorum Enes." Sesim bir fısıltıdan farksızdı. Boğazım ağlamamı durdurma çabalarımın sonucu olarak düğüm düğümdü. Ruhumun neresine dokunursam dokunayım bir yaraya denk geliyordum ve tüm bunların müsebbibi olan adam tüm bu yıkımdan habersiz bir şekilde tam karşımda oturuyordu. "Kardeşimi kaybettim ben. Bir cesedi bile yoktu. Ne onun ne kocasının. Onları o şerefsizlere şikayet edense kardeşim dediğim biriydi! Sırtımdaki bıçakları saymayı bırakmışken insanlara olan güvensizliğimi normal görmelisin Âhla." Yeşillerinin parladığını görmek beni bozguna uğratmıştı. İlk defa gözlerinin dolduğunu görüyordum. Şaşkındım. Bir şey dememe müsaade etmeden devam etti. "Etrafım kalleşlerle çevrili. Bergusi'nin dediği gibi Hz. Ömer'in fethettiği, Selahaddin Eyyubi'nin Haçlı işgalinden kurtardığı Filistin topraklarını, Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı VIP kartlarına ve koruma araçlarına sahip olabilmek için sattılar." Ayağa kalktı. "Kudüs'ün bir karışından vazgeçen yarın Mekke'den öbür gün Medine'den vazgeçer." Sustu bir müddet. Doğru kelimeleri seçmekte zorlanır gibi bir hali vardı. "İşte bu sebepten güvensizliğimi mazur gör." dedi neden sonra. Islanan yüzüme değen rüzgar ürpermeme sebep oluyordu. Bir şey diyemedim. Arkamı dönüp gitmek ikimiz için de en iyisi olacaktı. Düşüncemi harekete geçirdiğimde adımı söylemesiyle durdum. Bugün rolleri mi değişmiştik? "Bacağın nasıl oldu?" Güldüm. Gözlerimden sağanak halde yaşlar boşanırken hem de. Deliriyordum galiba. "İyi." dedim. "Bacağım iyi. Ama kalbim gerçekten can çekişiyor." Kapak: @nurycl ⚘
AH VAR, AF YOK. oleh Yaprakgoz
AH VAR, AF YOK.
Yaprakgoz
  • Membaca 50,866
  • Suara 4,080
  • Bagian 30
Yırtık bir haritanın üstüne yönünü kaybetmiş bir pusula bıraktı. Kaybolduk. *** "Korkuyorum," dedim hislerimi dile getirip duvara yanaşırken. Azrail benliğimi benden çalacakmış gibi, ellerimi önümde çapraz yapmış ona inanmamam gerektiğini kendime söylüyor, bunu adeta bir zikir haline getiriyordum. "O da bana dokunmayacağını söylemişti, dokundu, kirletti beni." Zihnimdeki karmaşayla ona kâbuslarımdan parçalar anlatmaya başladım. "Üstüme çıktı," derken sesim kısılmıştı. "Sonra dudağımı öptü, kirletti beni..." "Sen kirli değilsin," dedi. "Ruhun tüm kirlerden arındı, Sedef. Lütfen, sana bir şey yapacağımı düşünme. Lütfen..." Yalvarır gibi kurduğu cümleler için puslanan zihnime "güven" kelimesini hatırlattım. Güven kelimesinin karşılığının olmaması hayatın bana "acı çek" deme şekliydi. Acı çekiyordum işte. "Güven!" diyordum ya içimden, adını sayıklıyordum ya geçmişimin, her an enkazın altında kalıyor, yaşamı hissettiğim her ana acıyı parmak uçlarımla kazıyordum. O, hep iyiliğimi isteyen, yaralarım tamamen iyileşsin diye ruhumdaki yara bantlarını tek tek çıkaran ve kendi ruhuyla dolduran adamdı. "Cihat," derken tarumar olan hislerim yüzünden sesim berbat çıkmıştı. Ben ailemin hayatını mahveden: annesini doğarak, babasını yaşayarak öldüren o kızdım. Ellerimde kan yoktu ama kaderim kanlı bir kalemle yazılmıştı. "Ben kime güvendiysem beni hep yarı yolda bıraktı. Sana güvenemem." Yüzündeki ifade değişmedi. "Peki," dedi yüzünde payidar olan kırık tebessümle. "Gözyaşlarını silebilir miyim?" "Ağladığımı neden düşündün?" "Körüm," dedi. "Hissiz değilim."
Hasbelkader oleh nimlahza
Hasbelkader
nimlahza
  • Membaca 115,266
  • Suara 9,735
  • Bagian 16
[Kader düğümünü istesen de çözemezsin.] Adam yüreğinin demirden hudutlarıyla, yalnız bir adamdı.Kadın çaresizliğin kıyılarında, hüzünlü bir kadın. Ve hasbelkader adamla kadının, kadınla adamın hayatları düğümlenecekti.
Güzden Güzel oleh birazmurekkep
Güzden Güzel
birazmurekkep
  • Membaca 158,198
  • Suara 12,299
  • Bagian 24
İkişer üçer çıktığı basamaklar nihayet tükendiğinde göğsü küçük bir serçe gibi hızla inip yükseliyordu. Fakat tüm bunlara rağmen heyecanı ayaza meydan okuyan bir kardelenden farksızdı. Kahverengi ahşap kapıya uzandığı esnada kapıyı aralayıp ay gibi parlayan yüzüyle ona gülecek olan kadının hayali her zamanki gibi ela gözlerinin önüne serilmişti. Fakat hayal gerçekleşmedi. Kadının terliklerinin parkede çıkardığı o ses adamın kulaklarına ulaşmadı. Birbiri ardına kapıyı döven yumruklar bir karşılık bulamadı. Ay yüzlü kadın, kapıyı açmadı. Ve o gece adam hayata küstü, Kadınsa adama...
Bir Leyla Hikayesi oleh zeynebinyeri
Bir Leyla Hikayesi
zeynebinyeri
  • Membaca 401,224
  • Suara 33,264
  • Bagian 40
Her hikayenin başladığı yerden başladık bizde. Ama her hikaye gibi farklı yollarda ilerledik, bambaşka olduk. Yer geldi karnımız ağrıyana kadar güldük, yeri geldi ''Arkadaş bu neydi şimdi?" dedik. Anlatacağım hepsini sırayla. He bu arada ben Ertuğrul. Leylasını bulup feleğini şaşıran adam.
Wortlos oleh Halbtagsninja
Wortlos
Halbtagsninja
  • Membaca 3,325
  • Suara 278
  • Bagian 19
Wie ist es eigentlich, wenn die Welt sich dir mitteilt aber du nicht ihr ? Wie ist es, wenn du alles hast, aber alles geben würdest um das EINE zu bekommen ? Wie ist es wenn du so viel zu sagen hast, aber deine Worte keinen Klang finden ? Vor allem wie ist, wenn du nicht mal die drei wichtigsten Worte sagen kannst ? Die Geschichte vom stummen Jungen Orçun. Best Ranking: # 7 Stumm aus 55 Geschichten Mein Herz schreibt unsere Geschichte bei Wattpad. www.ask.fm/meinherzschreibtunseregeschichte
Binjak⚓ oleh hayalimdin1905
Binjak⚓
hayalimdin1905
  • Membaca 36,557
  • Suara 3,567
  • Bagian 40
"Shared Dreaming" ein Phänomen, welches die Wissenschaft noch nicht untersucht hat. Doch Dilay und Dilruba können darauf schwören. Denn die Zwillinge hatten so oft denselben Traum. So oft, dass sie es irgendwann sein lassen haben mit zuzählen. Obwohl sie eineiige Zwillinge sind und somit das Duplikat des jeweils anderen. Unterscheidet sie dennoch etwas wesentliches voneinander; ihr Charakter. Dilay, die Rebellin. Dilruba, das brave Mädchen. "Ich weiß, dass ich mich immer auf dich verlassen kann. Du bist da, auch dann wenn andere mir den Rücken kehren. So wie der Mond, der dir deinen Weg in der Dunkelheit erhellt." Auf diese Worte lächelte ich mein Duplikat aus ganzem Herzen an. "Ich werde immer da sein, auf mich kannst du dich verlassen." Offizieller Start: 26.03.2018 Offizielles Ende: 27.05.2019 Cover by: mevsimruzgari_
4N1K | 12'DEN ÖNCE oleh MishaPM
4N1K | 12'DEN ÖNCE
MishaPM
  • Membaca 29,948,637
  • Suara 1,126,459
  • Bagian 53
Yaprak; küçükken, markette annesinden sürpriz yumurta istediği için bulgur reyonuna sıkıştırılıp çimdiklenenler, ilkokul önlüğünün altına eşofman giyip okula gidenler, yeşil silgisini diş izi yapanlar ve kırmızı kapaklı tüm dersler kitabının saman sayfalarını silerken yırtanlar kadar sıradan bir kız çocuğuyken; birlikte büyüdüğü dört çılgın erkek arkadaşı yüzünden akranlarından biraz farklı bir kız haline gelmiştir. Dünyası, on iki yıllık dostları, gamzeli kahramanı Ali, tek ideolojisi 3P (pizza, pijama, pislik) üzerine kurulu bir çılgın, Oğuz, sevgilisini kendi vesikalık resminden bile kıskanan demirli, Gökhan ve notları toplamda bile 100'e ulaşamayan çorap fetişisti tatlı çapkın Sinan'dan ibarettir. Kalbi dördüyle tıka basa dolu, hayatı onlarla rengârenk olduğu için aşka ne inancı vardır ne de ihtiyacı... Ama bir gün rutin (!) hayatı, doğum gününde gelen bir paket ile tümden değişir. Paketin içinde, gizemli bir âşıktan gelen, kızımızın asla giymeyeceği türden gösterişli bir elbise ve içinde de bir not vardır. 'İçindeki prensesi öldürmeye çalışsan da, o can çekişerek içinde bir yerde saklanmayı başarıyor. Bu, içindeki prensese hediyem... Her ne kadar içindeki o yaramaz kız çocuğuna da aynı oranda âşık olsam da...'
Sehnsucht nach Uns oleh Askindiyari
Sehnsucht nach Uns
Askindiyari
  • Membaca 90,445
  • Suara 4,501
  • Bagian 59
Sen iyi ol yeter. Bende sızlasın her yaran. (Dir soll es gut gehen. All deine Wunden sollen bei mir schmerzen.) Sie zurückgelassen von ihm, in der Finsternis ihrer selbst gefangen. Wo bleiben die Worte, die einst durch seine Lippen gefallen waren? Was ist mit dem Versprechen, das er ihr gegeben hatte? Hatte er wirklich alles aufgegeben? Er enttäuscht von ihr. Von seiner einzigen Liebe. Der ersten und einzigen Frau, die einen Platz in seinem Leben hatte. War sie nicht bereit gewesen all seine Wunden zu heilen und ihn zu unterstützen? Was war nun mit all den Versprechen? Wo waren sie hin?