GİRİŞ Klasik masallar vardır bilirsiniz; Üvey anne ve kız kardeşlerinin baskısı altında pasife olmuş zavallı kız, bir perinin yardımı ile baloya katılır prensi etkiler, büyünün bozulmasına saniyeler kala kaçarken, sakarlığının kurbanı olur ve ayakkabısını düşürür. Kızın büyüsüne fena kapılan prensimiz ülkenin her yerini arar ve kızı bulur. Cücelerle yaşayan prenses cadının verdiği elma sonucu zehirlenir ve onu yine bu durumdan kurtaran beyaz atlı prensidir. Bazılarının durumu içler acısıdır bir kurbağayı öpmek zorunda kalır. Ve hepsi şu cümle ile biter; "Sonsuza kadar mutlu yaşadılar." Ama bu masal biraz farklı. Bu; Bir Kötü Kız Masalı.

Islak kelebek... Uçabilir... Ama yükselemez... Bir günlük ömrü dolmadan... Eninde sonunda... Yere düşecektir... Islak kelebek olmak birine bağlanmak ve ondan kopmak demektir... Bir gün uçmayı öğrenirsin... Ve uçamazsın... Çünkü kanatların ıslaktır... Ama yağmura aşıksındır... Ömrün dolmadan... Karamsarlık... Ve yalnızlık seni yakalar... Kurtulamazsın... Islak kelebek 'Zaman'dır... *** Ailesinin intikamını almak için yaşayan bir adam... Ve yıllarca takip ettiği kızla tesadüfen karşılaşması... Aşk mı yoksa intikam mı? Onu huzurlu kılacak olan hangisi? İntikam almaya çalışırken aşkına sahip çıkabilecek mi yoksa aşkı için yıllarca planladığı intikamdan mı vazgeçecek? Yağmura aşık bir kelebek... Uçmayı öğrendiği gün... Aşık olduğu yağmura uçarsa ıslanacak kanatları... Kanatları ıslanırsa, düşecek... Düştüğünde, umut tutmayacak ellerinden ve vazgeçecek... Zaman... Islak kelebeğin tekrar uçup uçmayacağını zaman gösterecek...