Koyu harelerin eşlik ettiği, simsiyah gözlerini gözlerime dikti ve oturduğu sandalyede, düşünceli bir şekilde geriye yaslandı. Zihninden geçen düşünceleri, dile getirip getirmemek konusunda kararsız gibi duruyordu. Derin bir nefesi tutsak edip, benliğinin hapishanesine gönderdi ve avucunun arasında duran kadehin üzerinde, hafifçe parmaklarını gezdirdi. "Bana mutsuzluğumu unutturabilir misin?" Duymayı beklediğim şey kesinlikle bu değildi. Kısa bir an şaşkınca ona bakakalırken, ne söyleyeceğimi bilemediğim için sessizliğimi korumayı sürdürdüm. Fakat gözlerimin topraklarına adım atan gözleri, bir türlü geri çekilmek bilmediğinden, daha fazla dayanamayarak pes ettim ve bu sessizliği, bozmaya karar verdim. Başımı, masanın üzerindeki elime yasladım ve boştaki elimin avucunda yer alan, bardağın desenlerinde parmağımı gezdirdim. Omuzlarımı umursamazca silktim ve onu taklit ederek, bende sandalyemde geriye yaslandım. "Belki sana mutsuzluğunu unutturamam ama seninle mutsuzluğunu paylaşabilirim..." ☆ 'Serendipity : 8th Member' kitabının ikinci serisidir. Fakat olaylar birbiri ile çok bağlantılı olmayacağından ilk kitabı okumadan direkt bunu okuyabilirsiniz...♡ ★ Kitap Kapağı, 'Lux Design' tasarım kitabının yazarı olan 'parumlucis' tarafından hazırlanmıştır...

16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."

Tarih 13 Haziran 2013... Tüm dünyayı şarkıları ile kasıp kavuracak bir grup doğdu. Fakat bu grubu diğer K-Pop gruplarından ayıran farklı bir özelliği vardı. 7 erkeğin arasında, kendini dünyaya ve fanlara kabul ettirmek için, çektiği o kadar zorluğun ardından kavuştuğu hayaline veda etmemek için ve bu sahnede sonsuza dek bu 7 erkek ile beraber kalabilmek için savaş verecek olan bir kız vardı... Areum... Bu zorluklar onu yıpratacaktı, yaralayacaktı belki de yok olmanın eşiğine getirecekti fakat başka şansı yoktu. Ya savaşacak ve kendini kanıtlayacaktı ya da pes edecek ve yok oluşunu seyredecekti...

Annesi ve babası farklı tür varlıklar olmasına karşın normal bir insan olarak doğan Heasun, geldiği soydan dolayı, daha önce varlığından haberinin bile olmadığı bir ülkede yaşamak durumunda kalır. Sıradan bir insan olarak farklı türlerle bir arada yaşamak konusunda uyumsuzluk çekmektedir. Tam da tüm dertlerinden bıkmış halde bu ülkeyi terk etmeyi kafaya koyduğu sırada, gizemli Min Yoongi ile tanışır. Kısa sürede arkadaş olduğu bu genç ona kendisinin de Heasun gibi bir insan olduğunu ve onun da burada sıkıntıları olduğunu söylediğinde Heasun çok şaşırır. Gün geçtikçe çoktan ölmüş olan ailesinden kendisine bırakılmış işaretler bulan genç kız, ailesi tarafından büyük bir amacı gerçekleştirmek için seçildiğini fark eder. Artık hayatı eskisinden daha da anormal hale gelen Heasun'un ısrarla bilmek istediği iki şey vardır: Ailesi onu hangi amaç için görevlendirmiştir? Min Yoongi, gerçekten de söylediği gibi sadece sıradan bir insan mıdır? For; @blackkprincess_ @Ihopehearteu @mochili_ @myboykth ~✘~ Tür: romantizm, doğaüstü, vampir, kurt, melez, gizem, aksiyon, macera mizah, dram

Size olayın ne ara bu hale geldiğini anlatamam ama bu hale gelmesini sağlayan ana karakterleri anlatabilirim. Park Jimin, benim biricik abim, kıskançlığın sözlükteki diğer anlamı. Kendisi bir ara sokakta bıçaklandı. Kim Taehyung, onu bıçaklayan kişi. Jung Hoseok, bu olayın tek görgü tanığı. Kendisi bir yazar adayı. Kim NamJoon, abimin en yakın arkadaşı. Zeki bir tıp öğrencisi. Kim SeokJin, bir muhabir adayı. Jeon Jungkook, bir hacker. Min Yoongi, Taehyung'un en yakın arkadaşı. Kendince sırları var. Ve ben, Park YeonHa, abisini üzen her kim varsa kıçlarına tekmeyi basmaya geliyorum. Pofuduk terliklerimle! Bir de kötü karakterimiz var ama onun kimliği henüz net değil. Bu sekiz kişinin ise hiçbir ortak yanı yok. Bakalım hikayenin sonunda X'imizin de bir kimliği olacak mı? - - - "Bazen aradığın şey hemen dibindedir, sadece dönüp bakmam gerekir." X X X Bxg.

Chori Jin-ri sahne adıyla Sulli. Eski F(x) üyesi. 14 Ekim 2019'sa şüpheli bir şekilde hayata gözlerini kapadı.

"Özür dilerim Bay Min size aşık olmak istememiştim. Yanlışlıkla oldu ama bundan hiç pişman değilim." Texting + Düz yazı #HayranKurgu Başlangıç tarihi: 10.04.2021 Bitiş Tarihi: 15.04.2021 Yayınlanma Tarihi: 15.04.2021 Bitiş Tarihi: 16.04.2021 Bu kitap iki tane yazarın bir araya gelmesi ile olmuştur. @suga616 ve @idilsuBaltali

Pek açıklayacak birşey yok😆

harlieSKY: hey yoongi ağlıyordun neden bir kez olsun pencerenden kafanı uzatıp seni seveni görmüyorsun? yooSWAG: defol #Agust D - The Last şarkısından ilham alınmıştır# Fanfic in #219 280916 Short story in #25 241116