❤️
4 stories
PANDORA +18 |Yeniden Yazılıyor by littlecosmoss
littlecosmoss
  • WpView
    Reads 3,630,407
  • WpVote
    Votes 112,963
  • WpPart
    Parts 48
Küfür, yetişkin içerik ve rahatsız edici sahneler içerir. ''Sevgilinin evinde, sevgilinin koltuğunda...'' der demez, titremelerim olsa da onun boğuk sesini pür dikkat, en tahrik edici melodileri dinler gibi dinlemeye devam ettim. ''Benim için bana geldin.'' dudaklarını kasıklarıma yasladığı gibi beni kana kana içmeye başladığında bu görüntü karşısında karnımı içime çekerek koltuğun başına tutundum. Kelimeleri beni bir bıçak gibi yaralarken, dili içimdeki yakıcı darbelere son verdi. Dişlerini tenimden çekerek gözlerimin içine baka baka dudaklarını yaladı. ''Sana dokunduğunu söylediğin her saniyeyi dakikaya çevirdim, yediyle çarptım.'' diyerek kalçama sert bir darbe daha yediğimde inleyerek gözlerimi kapattım ve başımı arkaya attım. ''Sana dokunduğunu söylediğin yerde seni ağzıma akıttım.'' -- Başlangıç Tarihi: 22 Temmuz 2020 YETİŞKİN İÇERİK VE KÜFÜR İÇERMEKTEDİR Kapak Tasarımı: @theguldesign
Karantina Serisi by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 113,800,561
  • WpVote
    Votes 4,586,406
  • WpPart
    Parts 181
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."
GÖLGE by kratasaybike
kratasaybike
  • WpView
    Reads 504,691
  • WpVote
    Votes 21,895
  • WpPart
    Parts 56
Avuç içi duvara değdiğinde zaman acıya karıştı. Elini duvara sürterken yavaş adımlar attı. En az tanık olduğu gece kadar siyaha boyanmış saçları, belinde sallandı ve gündüzü karaladı. Botlarının tanıdık sesi artık yabancılaşmıştı. Duvarların bittiği yerde basamaklar vardı. Soğuk duvardan çektiği eli, ölü bir ruhu resmetmek istermiş gibi zayıf bedeninin yanında sallandı. Basamaklardan inerken, ölen bir zamanı temsil eden çerçevelerde gözleri yerine elleri dolaştı. Son basamak aslında ilk basamaktı. Tamamen buz tutmuş şömineyi geçtiğinde, botlarının tabanları karla kaplı yerle buluştu. Artık kan kokusu bir silahın sesi kadar yakındı. Gözlerini yavaşça kapadığında, artık geriye dönüşü yoktu.
TAKINTI by suheda_zsy
suheda_zsy
  • WpView
    Reads 3,824,337
  • WpVote
    Votes 143,047
  • WpPart
    Parts 81
Ona hiç sarılamamıştım mesela. Hiç elini tutamamıştım. Hiç öpememiştim. Hiç koklayamamıştım. Hiç sevdiğimi söyleyememiştim. Hiç dokunamamıştım. Hiç beraber uyuyamamıştık. Hiç saçlarıyla oynayamamıştım. Hiç dizlerine yatamamıştım. Hiç özlediğimi söyleyememiştim. Hiç, hiç bu kadar değersiz hissetmediğimi anlatamamıştım. Bu kadar hiçin arasında, her şeyim olmayı nasıl beceriyordu? Çünkü bir gülüşü yetiyordu bana. Sayılı sayıda görsem de, yetiyordu. Kıvrılan dudakları hiçliğe meydan okuyup, her şey hâlâ benim elimde, diyordu adeta. 'İstersem bütün hiçliği, çivileri ile beraber tabanından söküp, yerine istediklerimi dikebilirim. Hiçi hep, zerreyi zirve yapabilirim. Her şey hâlâ benim elimde.' Umut var, sadece biraz naza çekiyor kendini. Tutarsam bırakmayacağımı, benim onu dibine kadar harcayacağımı ve ortalığın tozunu attıracağımızı biliyor. Hâliyle gelmiyor. Çünkü küçücük bir umut ile bütün dünyayı karşıma alacağımı bilen herkes gibi, o da korkması gerektiğini biliyor.