Kötü bir tesadüf sonucu karşılaşan Ada ile Ali'nin çıkmazlara doğru sürüklenen yolculuğu aksiyonlara yelken açmaktadır. Kim köşeden dönerken çarpışmalı aşk hikayelerini duymadı ki? Ama gerçekten her zaman böyle olur mu? Yoldan geçerken çarpışma sonucu yanlışlıkla bıçaklanan Ada, Ali'nin ve arkadaşları Cem ile Esra'nın hayatına bir anda hiç olmayacak şekilde girmiştir. 4 arkadaş kendilerini bitmek bilmeyen gizemlerin içinde bulur. Her bir olaydan sonra kendilerini daha da farklı şeylerin beklediğini hisseden 4 arkadaş, hayatlarını kökten değiştirecek olaylarla uğraşmaktadır.

Belki de tüm yaşananları unutmak... Kendini bir şeye kaptırıp hayatını mahvetmek... Hayır, bu yolu tercih edenlerin sonunu görmüştüm. Bu yolu seçemeyeceğimi biliyordum. Devam etmem gerekiyordu. Nehir'in serüvenine hazır mısınız? Kemerleri bağlayın. Ve psikolojinizi hazırlayın. Merak etmeyin, bu yolculuk güzel geçecek. Ama kime göre? :) Dipnot: 5 yıllık eserdir.

Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel olsun ömrün Küçük Yalancı." Dedi adam, ama kesti kadının saçlarını kendi elleriyle, kıydı sevdiğinin ömrüne. "Hiçbir yere gitmeyeceğim sevgilim..." Dedi kadın, ama tutmadı sözünü, kıydı sevdiğinin aşkına. Sevdiği kadınları bir bir kaybeden acımasız katil, Akın Korel. Sevgiden yoksun kurak bir kalp ve o kalpte açan beyaz bir papatya. Kendi döktüğü göz yaşlarıyla büyüdü, getirdi baharı. Kimse fark etmedi onu. Güllere ulaşılmak isteyenlerce ezildi, yine döktü göz yaşlarını. Adam fark etti solan papatyayı, aldı ellerine. Ama öldü beyaz papatya. Muhteşem bir koku sardı etrafı. Ölü bir çiçek hiç böyle güzel kokar mıydı? Yaşadığını sandı, sevindi adam. Ama bilmiyordu papatyaların ölünce koktuğunu. Öğrendiğinde ise artık çok geçti...