Melezlerin de Açlık Oyunları gibi bir oyunu olursa?

Melezler, Facebook'a, WhatsApp'a hatta Wattpad'e bile kayıt oldular. Fakat, bir şeyi unuttular: Twitter! Karşınıda Melezler ve Tanrılar'ın Twitter Durumları! PJO, HoO ♥

Daha hiçbir haraç ne yapacağını bilemezken katil mutalar, ihanetler ve kana susamış Capitol. Ne yapacaklar, tüyaşamak için avlayacak ya da avlanacaklar mı?

Tek bir rüya. Bir kurtarıcı. İki kardeş. Kim kötüydü? Kim delirmişti? Yada kim bütün engelleri aşabilecekti? Peki ya,hikayede ihanet yaşanacaksa? Bu seçilmiş insanlar, aşka mı, kadere mi boyun eğeceklerdi? İhanetleri aşklarına mı olacaktı, yoksa onları bekleyen bu zorlu kaderlere mi? ~ ''Klasik bir savaş taktiği, kardeşim. Güvendir, sevdir, yok et.'' ~ 15.06.2011 / Cumartesi Nate, kendini feda etmeye hazırdı. İşi bitince, Charbydis'in koruyucuyu kendisi sanması için tüm kanıtları bırakmıştı. Kızı araştırmıştı, herşey tamamdı. Koruma dersleri de alıyordu. Natalie güvendeydi. Birkaç gündür Andrew'dan haber yoktu. Şuan ölümü bekliyor gibiydi, histerik bir şekilde güldü.Bu hafta gelecekler,demişti Andrew. Bazen, 12 yaşındaki bir çocuğa neden güvendiğini düşünüyordu. 12 Yaşındaki herkesin Natalie'si gibi mutlu ve hayalperest olması gerekmez miydi? Neden bu çocuk onu öleceğine ikna etmişti? Kapının çaldığını duydu. Açmamalıydı. Vakit gelmişti. Oturduğu yerde biraz daha küçüldü. Daha sadece 20 yaşındaydı. Korkuyordu. Kurduğu hayallerin hiçbir zaman gerçekleşemeyeceğini o rüyaları görmeye başlayınca anlamıştı. Asla üniversiteyi bitiremeyecek, baba olamayacaktı.Kendi sessizliğini dinledi. Kapı susmak bilmezken, o çok sessizdi. O an Natalie'nin ''Nate Amca!'' diyişini hatırladı. Natalie'nin babası, kardeşi gibiydi. Kızına karşıysa hep bir ağabeydi.Hayal etmiyordu bu gerçekten Natalie'nin sesiydi. Bir an olanlara anlam veremedi. Düşünemiyordu. Natalie'sini son bir kez görecekti .Tuzak olacağı aklına bile gelmemişti. Taa ki kapıyı açıp bir kiklop ile sarışın çocuğu görene kadar. İşte o an, vakit gelmişti. ~ Kiklop: Yunan mitolojisindeki tek gözlü yaratıklar. Percy Jackson* kitap serisinde duydukları sesi yada bir insan sesini taklit edebilmektedirler.

'Güçlünün daha güçlü olduğu, fakirin daha fakir olduğu çağdan sesleniyorum. Hoşunuza gitmedi mi? O zaman televizyonu açın. Bakın, orada her şey günlük güneşlik.' 80 kuşağından sıradan bir genç... Öykü Tan... Üniversiteden sonra ışıltılı bir yaşam hayal ederken; özel iş yerlerinden kapı dışarı edilmek, her atama döneminde boşu boşuna beklemek gibi rutin bir hayatı vardır. Evrene verdiği mesajlar bir sabah geri döner ve tüm hayatı değişir. Yetişkin kafasında lise sıralarına dönmüş bir ergen olarak farklı bir paralel evrende yeni nesile adapte olmaya çalışır. 'Biliyor musunuz, o günlere geri dönmek isterdim. Toplumsal ayrışmanın bu boyutlarda olmadığı döneme... Canlı bombaların, savaşların, karışıklıkların bu kadar yaygın olmadığı döneme... Tecavüzün bu kadar meşrulaşmadığı döneme... Ve kesinlikle müziğin daha iyi olduğu döneme!' Ruhumu satsam geçinebilir miydim acaba?