Sevdiklerim
79 stories
Panorama by gunesegiderkn
gunesegiderkn
  • WpView
    Reads 48,931
  • WpVote
    Votes 4,262
  • WpPart
    Parts 16
Nilüfer Sipahi kendini bildiği andan itibaren dans ve müzik notalarıyla büyüyen bir kadındır. Hayatı bir zamanlar dans adımlarıyla şekillenirken, beklenmedik bir sağlık sorunu onu sahnelerden uzaklaştırır. Yıllardır yönünü bulmaya çalışan Nilüfer, bir umutla Panorama gazetesinin staj programına başvurur ve şaşırtıcı bir şekilde kabul edilir. Ancak küçük bir detayı gözden kaçırır: Baş editörün asistanı olacaktır. Ve o baş editör... Alperen Ataman. Disiplinli, mesafeli ve kuralcı. Üstelik Nilüfer'le hiç hoş olmayan, tesadüfi bir tanışıklıkları var. Birbirlerinden hoşlanmayan bu ikili, istemeye istemeye aynı ofisi paylaşmak zorunda kalınca, kelimelerle örülü bir savaşa girerler. Ama kelimeler bazen sadece savunma kalkanı değil, kalplere giden yolun da anahtarıdır.
GÖNÜLÇELEN by orenda25
orenda25
  • WpView
    Reads 220,197
  • WpVote
    Votes 28,981
  • WpPart
    Parts 22
Bu bir anlaşmalı evlilik kurgusu. En azından onlar öyle sanıyordu. Savaş Ali pusulası bozuk bir gemi. Asude'nin kıyılarına demir atınca öğrenecek pusulasız da yön bulabileceğini. Pamuklara sarılarak büyütülen Asude... Egenin huzurlu kıyılarından Karadenizin hırçınlığına düştüğünde anlayacak oyun oynamanın meşakkatini. Bir denklemde olmaması gereken her şey bir araya geldi. Savaş Ali evlilik baskısından kurtulmak için Asude'ye bir teklifle gitti. Onun için uygun gelin zaten seçilmişti ama Savaş için bu kabul edilemezdi. Madem kaçamıyordu evlilikten, gelinine de kendi karar verebilirdi. Babaannesi bir gelin sahibi olacaktı, onun istediğinin tam tersi özelliklerde olması Savaş'ın suçu sayılmamalıydı. Ya da bu kanıya Asude'yi tanımadan varmasa mıydı? Savaş için bu plan her şeyiyle mükemmeldi aslında. Ayarsız dilini, ipe sapa sığmaz gülümsemelerini, oyunbaz hallerini görene kadar çok da emindi. Sonra onun aslında bir GÖNÜLÇELEN olduğu ile yüzleşti. İKİ OYUNBAZ, VASAT BİR PLAN VE PİYANGODAN ÇIKAN AŞK! Her şeyin karma karışık olması için lazım olan her şey onların elindeydi...
Gönlünü Gün Edeni Sevmez Sevda by loyaluscinia
loyaluscinia
  • WpView
    Reads 129,746
  • WpVote
    Votes 10,569
  • WpPart
    Parts 25
Ayşeker, küçük mahallesindeki ev yemekleri lokantasında çalışırken hemen karşısındaki sahafa çırak olarak giren Mahir ile hayatının tüm dengesi sarsılır. Yumuşacık bir sevda kalplerini kuşatmışken beklenmedik ayrılıklar ikisini de farklı yerlere sürükler. Yıllar sonraki karşılaşmaları ise o kadar da beklenmedik değildir. En azından Mahir, bu sefer kolay pes etmeyecektir. Bir savcı olarak Ayşeker'in çalıştığı restoranı "bastığında" hikâyeleri kaldığı yerden devam edecektir. 🌙 Sıcacık, yumuşacık, bıcır bıcır, çerezlik bir yaz kurgusudur efendim. 🍬
Yalancı Bahar by dreamonde
dreamonde
  • WpView
    Reads 152,550
  • WpVote
    Votes 11,361
  • WpPart
    Parts 25
Turna Mahallesi, günden güne yaklaşan düğünün heyecanıyla sarıp sarmalanırken görümce sıfatı üstüne yapışan Ahsen de aynı günler içerisinde kurtulamadığı dertlerinin üzerindeki yüküyle biraz daha dibe battığını hissetmektedir. Mahallenin güzide gençlerinden Ahsen, mesleğini henüz yapamayan bir öğretmendir ve yeni yetişkinliğin getirdiği problemlerle birlikte hayatındaki sorunları çözmekte, dengeleri oturtmakta olduğu gibi zorlanır. Bu esnada uzun süredir görevde olduğu için ailesinin yanına uğrayamayan ve ablasının düğünü bahanesiyle beklenenden erken vakitte İstanbul'a ayak basan Cihangir ise bütün asker kimliğinden sıyrılarak mahallenin delikanlısı kostümünü tekrar üstüne giymiş hâldedir. Kahramana ihtiyacı olmadığını ve hayatta her şeyi kendi başına halledebileceğini düşünen Ahsen'e uzatılan ilk yardım eli, tam da bu esnada kendisinden gelir. Kahraman olmak için cesur ya da savaşçı olmaya gerek yoktur çünkü bazen bir gülüş bile bir hayatı kurtarabilir.
YILDIZLARA DOKUNMAK (2) by sezgisalman
sezgisalman
  • WpView
    Reads 25,842
  • WpVote
    Votes 3,265
  • WpPart
    Parts 21
Herkesin sadece bakarak taklit edilmesi mümkün olmayan ve ne yaparsan yap, dışarıdan bakıldığında anlaşılmayan bir hayat hikayesi vardı. Ne kadar süre olduğunu bilemediğim bir süredir yalnızdım. Aslında herkes vardı, aile, arkadaşlar, sevgililer, hayranlar, hatta evcil hayvanlar... ama bu benim yalnız olduğum gerçeğini değiştirmiyordu. Bu düzene de alışmıştım. Yalnızlığımı biliyor, umursamıyordum. Çok zor olmuştu lakin kabullenmiştim. Sonra bir gece onu gördüm. Elif'i. Kabullendiğim yalnızlığımın içinde, onun da en nihayetinde diğer herkes gibi olacağına emindim, hele de kuzenimin sekiz yıllık kız arkadaşıyken aksi olması mümkün değildi. Yoksa mümkün müydü? Her zaman komşunun örnek gösterilen mükemmel oğlu olmayı başarmış olan ben, başkalarının hayat hikayelerinde iyi bir kahramanken, kendi hikayemin kötü kahramanı mıydım?
RESMEN AŞIĞIM by sezgisalman
sezgisalman
  • WpView
    Reads 52,818
  • WpVote
    Votes 6,693
  • WpPart
    Parts 34
"Şaka yapıyorsun, değil mi? Hayal görüyorum?" dedi en nihayetinde Uraz. Bu soruları direkt olarak arabasının bagajındaki kıza mı, yoksa genel olarak evrene mi yönelttiği şüpheliydi. Zaten Asu da tam anlamamıştı. "Sen buraya nasıl girdin?! Ne zamandır buradasın? Ya... sen... sen kimsin ya? Kimsin sen?" Asu korkmaya başladığını ve tir tir titrediğini hissediyordu. Sevdiceğinden, biricik Uraz'ından korkması çok anlamsızdı ama şu an karanlığın içinde bağırırken bir tık ürkütücü olduğunu da inkâr edemezdi. Ürkek hareketlerle kıvrıldığı yerden doğrulmaya çalışırken her yerinin nasıl tutulduğunu ve ağrıdığını anca fark etti. Eee az buz değildi! Muhtemelen üç saattir bu bagajda iki büklüm ses çıkarmadan yatıyordu. Ah o İstanbul trafiği onu bitirmişti. Yani tabii Uraz'ın niyeti yalnız gelmekti ama Asu da eşantiyon gibi olmuştu işte. Ahlaya uhlaya doğrulup ayaklarını sarkıtmak suretiyle bagajda oturmaya devam etti. Boynunu açtı. Kollarını esnetti. Sırtını kütletti. Uraz şaşkınlıkla onun her hareketini izlerken en nihayetinde delirerek "Artık konuşacak mısın?! Kimsin kızım sen?" diye bağırdı. Sonra bağırtısı evin içinde kendisini beklemekte olan arkadaşlarına ulaşacak diye korkarak hızlıca eve bir bakış attı. Asu da omuzları düşerek olduğu yerde küçülmüştü. Korkudan resmen titriyordu. "Anlatacağım. Ne olur kızmayın bana, anlatacağım."
GİRAY by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 1,864,744
  • WpVote
    Votes 122,753
  • WpPart
    Parts 53
"Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken saçını açmaktan çekinmemesi gerektiğini düşünmüştü, helaldi artık sonuçta... Aynadan onunla göz göze gelince sordu aynı tereddütle, "Keseyim mi yani?" Giray kaşlarını çattı kızın tavrıyla, ilk tanıştıklarında her lafıyla bir kasırga koparacak kadar kesin olan Dilrûba artık her daim kırılgandı.. Artık evli olduklarında, kocası sıfatı taşıdığından mıydı bu tavrı? Bazen düşünüyordu, ona yardım edeyim derken bastırmış, ya da ezmiş miydi hiç? Boyun eğmeye mahkum mu hissettirmişti? Düşündüğüyle kendine olan öfkesini atamadan sordu kıza, "Niye kesecekmişsin?" "Dökülür belki. Aynı odada olacağız ya.." yutkundu, boğazını tazeledi ama sözlerini tazeleyemedi, ne diyecekti ki? Bilemedi Dilrûba.. "Dağılır her yere." Giray rahatsız olurdu belki kendisinden parçaları her yerde görürse.. Onun konuyu açmamasını uzun bir süre aynı odada kalacaklarına yormuştu çünkü.. Gözlerini kızdan ayırmadan yaklaştı Giray. Bakışları onun uzun saçlarını okşasa da eli çekindi, mahrum kaldı bu tatlı zevkten, "Dökülsün.." dedi yumuşakça, Ben toplarım senin ardından.' dedi içinden, 'Bir de saklarım, kimseler göremez, benim mahremim olur..' 'Senin gibi...' Saçlarını tutarak hafifçe tebessüm etti Dilrûba, "Salık gezmem o zaman, fazla dökülmez.." dedi ama saç değildi tam olarak kastettiği. Hayatında bana dair pek bir iz bırakmam, rahatsız, olmazsın diyordu.. Şu akşamdan itibaren herkes biliyordu evli olduklarını... O yüzden sanki iki gün önce değil de şimdi kıyılmış gibiydi nikâhları.. Öyle hissediyordu. "İstediğin gibi gez, nasıl rahat eder, nasıl istersen.."
YARINLAR ZİFİRİ KARANLIK by byzloey
byzloey
  • WpView
    Reads 1,008,787
  • WpVote
    Votes 44,401
  • WpPart
    Parts 45
Önüme bir kadeh koydu, içine şarap doldurdu ve ince uzun parmaklarıyla masa da bana doğru ittirdi. Kimse dokunmadı, sadece gözlerimiz değdi kadehe ama o kadeh devrildi, kucağıma düştü ve içinde ki şarap bedenime yayıldı. Bu şarap benim kanımdı, şarap şişesinin kırılan cam parçaları benim kalbimdi ve kucağıma düşen bu kadeh benim hayallerimdi. Kadehi bana uzatan bu adam ise ölümle aramda ki tek engeldi.
+10 more
HÜZÜN KOVAN KUŞU by afroditmavisi
afroditmavisi
  • WpView
    Reads 1,181,029
  • WpVote
    Votes 88,218
  • WpPart
    Parts 40
Şimdi düşününce o güne geri dönsem yine o arabaya biner miyim diye sorguluyordum. Bana attığı ilk mesaja cevap verir miydim? Bu yaşadıklarımızı yaşayacağımızı bilsem hayatımdaki ilk keşkeye dönüşen adama büyük bir aşkla tekrar bağlanır mıydım? Tüm bunların yaşanacağını bilsem bile yine o arabaya binerdim. Yekta benden gitmiş olsa bile onun arkasında bıraktığı şey benim için paha biçilemez değerdeydi. Şimdi buradayım, Yekta'nın karşısında. Kucağımda bir yaşına basmak üzere olan kızımla beraber. Kızım. Kızım diyordum çünkü Asya hiçbir zaman Yekta ile bizim kızımız olmamıştı. O sadece benim kızımdı. Yekta'nın Asya'nın üzerinde gezinen bakışları, gözlerinde ve yüzünde edinen o şaşkınlığı beni öfkelendiriyordu. Oysa ben Asya'nın yüzünü ona göstermeyecektim. Yekta hayatı boyunca Asya'nın yamacına bile yaklaşamayacaktı. Bunu hak etmiyordu. Yekta şu an kızımı görmeyi hak etmiyordu. Kader bir şekilde yollarımızı kesiştirmese dünyanın bir ucunda birbirimizden habersiz bir şekilde yaşamaya devam edecek, belki de birbirimizin adını ağzımıza almayacaktık. Çünkü ben iki yıldır onun adını ağzıma almamıştım. '310324 🔗
ON ÜÇ AY by hazelnoya
hazelnoya
  • WpView
    Reads 177,726
  • WpVote
    Votes 20,752
  • WpPart
    Parts 20
❝Sadece on üç ay buradayım. Aşık olmak, sarhoş olmak, ve hayatımda ilk kez kendim olmak istiyorum.❞ ON ÜÇ serisinin birinci kitabıdır.