Okuyacaklarım
6 stories
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,118,818
  • WpVote
    Votes 720,727
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
TOPRAK ve YAĞMUR 2 #Watts2016 by gamzekirak
gamzekirak
  • WpView
    Reads 233,464
  • WpVote
    Votes 8,020
  • WpPart
    Parts 3
Ben Elif.. Elif gibi Elif ama... Adımın hakkını veren bir Elif.. Zalime karşı dik duran Elif.. Gerektiğinde Allah'a vav olan Elif.. Zalim demişken; Bir adı var tabi o zalimin.. Gölge.. Aslı Yavuz.. Ama Gölge derler.. Gerçek bir zalim kendisi.. Bana yaptıklarını okudukça zalim kelimesinin onun için ne kadar da hafif kaldığını göreceksiniz.. Ve neden yaptığı konusuna gelirsek... İnanın bende bilmiyorum. Öğrenince size de söylerim elbet. Hayatımı okumaya hazır mısınız? Ben anlatmaya hazırım.
VAVEYLA by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 33,129,767
  • WpVote
    Votes 1,336,676
  • WpPart
    Parts 44
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYLA. Karanlıkta atılan her çığlık sahipsizdir. Ben senin karanlıkta attığın çığlığım. Seninleyim ama senin değilim.
Sonsuz by Veliyevapyotdof
Veliyevapyotdof
  • WpView
    Reads 5,849
  • WpVote
    Votes 1,625
  • WpPart
    Parts 21
Bu hikayede her şey sonsuzdu. Acılar da, mutluluklar da, gözyaşları da, gülümsemeler de, hayal kırıklıkları da. Sonsuz kavramını hayal edemiyorduk belki de. Ama iliklerimize kadar yaşıyorduk. Sonsuzluğun içinde kaybolup gidiyorduk. Sonsuz bir umutla yaşıyorduk her zaman. En umutsuz anımızda bile bir umudumuz vardı hep. Mucize...Çünki en umutsuz umut mucizeydi. Ama o da bir umutdu değil mi? Her zaman hayatta küçücük de olsa bir umut vardı, değil mi? Her nefes alışımız bir umutdur zaten. Yaşadığımız her saniye ikinci bir şansdır. Ve her şans bir umutdur. Bu umut mucize olsa bile...
HÜKÜMRAN  by sumeyyelkoc
sumeyyelkoc
  • WpView
    Reads 6,842,509
  • WpVote
    Votes 438,206
  • WpPart
    Parts 77
"Gitmek mi istiyorsun?" diye sordu. "Evet," dedim. "Gözlerime bak," dedi. Baktım. Ve saatler sonra bakışlarında ilk kez, ufacık bir ihtimalle cebelleşen şüpheyi gördüm. "Ben sana her şeyimsin dedim. Ama sen hiçbir şeyimmişsin." Artık yapabilecek hiçbir şey kalmamıştı. Yolun sonu burasıydı ve o ne yaparsa yapsın, gidişime engel olamayacaktı. Saatler içinde çökmüştü güzel yüzü. Bomboştu karanlık gözleri. Bana öyle bir bakıyordu ki, sanki bıçağı kalbine saplamışım da geri çekmek bilmemişim gibi. "Bu bir son değil," dedi sadece benim duyabileceğim bir sesle. "Gideceksin ve ne yazık ki ben seni bırakmayacağım. Daha önce de söylediğim gibi, istersen dünyanın öbür ucuna git, yine de bulurum seni. Ama eğer seni bulduğumda, bir şeylere mecbur kalmadığını anlarsam, ikimize de geçmiş olsun. Eğer ki gerçekten benden intikam almışsan..." Gözlerine uzun uzun bakmak, dakikalarca nefes tutmakla eş değerdi. "Dua et ki Allah seni karşıma çıkarmasın."