Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi...
"You're atheist," I remind him. "You don't believe in god." "I believe in you," He murmurs, letting the cigarette hang from his lips. "I believe in whatever you believe." He says, letting the confession roll off his tongue as if it were that simple. As if god, the devil, heaven, hell-as if none of it really had meanin...
"Söz vermemi ister misin, küçük?" "İsterim, ama tutabilecekseniz, bayım." 14/04/2018 ~ 29/06/2018
Enemies to lovers, Slow burn, LGBT+, Drama ve türlü türlü entrika... - Goryeo yarım adasında gün geçtikçe hayat koşulları zorlaşıyordu. İki imparatorluğun hükmettiği bu toprak parçası yakında milyarlarca insanın mezarı olacaktı. Bunun için, acilen önlem alınmalı ve bir şekilde yaklaşan kanlı gelecek değiştirilmeliydi...
Higest rank #1 in romance on 27.07.2016 His both hands were on the wall on either side of me, pinning me to the wall... ''you will not talk to any other men except me......'' he was fuming with anger. ''James...listen to me...'' I started but cut off by his punch on the wall. ''DO YOU GET IT'' he shouted angrily. I...
