Kısacası Jungkook, vajinasi olmayan, tam gelişmemiş yumurtalıklara sahip, hem doğurabilen hem doğurtabilen, ve adet gören biriydi. Ve her şeye rağmen 5 yıldır bununla yaşamaya çalıșıyordu. Hermafrodit/İntersex. Hikaye yavaş ilerliyor. Düz yazı ağırlıklı + texting +insta. *** Başlama tarihi 03/09/2020 #hayrankurgu ~2 #Vkook ~1 #Taekook ~11 #Yoonmin ~3 #Namjin~9 #jhope ~3 #bangtan~3 #bts ~35 #jungkook ~5 #Hoseok~ 12 #jin ~5 #rm~17 #taehyung ~89 #jimin~74

♤♤♤ "HAYIR! HAYIR BU OLAMAZ! HAYIR HAYIR HAYIR!" Hıçkıra hıçkıra ağlarken tek söyleyebildiklerim bunlar. Öğrendiklerimden sonra umudumu kaybetmemiştim. Ama şu an! Şu an tam bir hayal kırıklığı içerisindeyim! Ne olursa olsun bunu beklemiyordum. Ben bu kadarını haketmiyordum! Yaşadıklarım, gördüklerim, duyduklarım ellerimi saçlarımdan geçirip bir kriz geçirircesine ağlamamı sağlıyordu. Uğraştığım şeyler boşa mı gitmişti? Ne yapacağım ben şimdi? ♤♤♤ "ONU BULACAĞIM!" ♤♤♤ "YA ONU HİÇ BULAMAZSAM?.."

Yerden yüksek oyununun hayata geçirilmiş hali olan bu ilginç hikayeyi okumak isteyeceksiniz. Her hafta yerde veya yüksekte yaşadığınız bir dünya düşünün yerdeki evler rahat bol eğlenceli ve erzak bakımından oldukça zengin olurken yüksekteki evler ve ortam feci şekilde korkunç yüksektekilere az erzak verilir ve yere inmek zorunda olan kaçakları aralarından seçilen ebe bulup öldürmekle görevlendirilir. Korku ve aksiyonun hat safhada olduğu bu hikayeyi okumak isteyeceksiniz.

Caner sıradan hayatı olan sıradan biridir normal bir geçmişi ve normal bir aşk hayatı vardır... Ama bazı şeyler garipleşmeye başlamıştır ve Caner bunun nedenini araştırmaya koyulur ve büyük bir sırrı öğrenir. Bu kitapta hiçbir karakter kurum kuruluşun gerçekle bir alakası yoktur iyi okumalar...

Yeni taşındığım eve, mahalleye alışmak biraz zamanımı almıştı lakin karşı evimde oturan teyzeyle güzel bir bağ kurmuştuk . Onun çok iyi bir insan olduğunu düşünüyordum ama herkesin sırının olduğunu unutmuştum. O ve beş dört arkadaşının kirli geçmişini öğrenmiştim . GEÇMİŞ KİRLERLE DOLUDUR .

Bu kitap tamamen EDHO'dan esinlenerek üretilmiş hatta ve hatta EDHO yan sanayi bir kitap denebilir. Yazım yanlışlarına gerçek anlamda ayar olan herkesin uzak durması gereken bu kitap bir mafya hikayesini konu almaktadır. Ticaretin ön planda olduğu masada oturan bir grup mafya babasının başına gelenleri konu alan bu kitabı okumaya başladığınız zaman sonunu getirmeden bırakamayacaksınız. Daha fazla açıklama kısmında oyalamadan sizi bu uyarlama romanın derinliklerine davet edip orada buluşalım....V

Suikastçinin yanlış adama çatması ile hikaye başlar Küfür ve şiddet içerir cinsellik içermez haberiniz olsun

Hayalini yaz , bir kenara ölmeden önce ... Şimdi bana söz ver o gerçek olmadan ölme.. Hayatimdaki çoğu anı bir kaç satıra sığdırmaktir amacım. O bir kaç satırımda kendini bulan insanların ruhlarına dokunmak . Hayat ... Gerçekten bir kaç satır mıdır ? Peki hayat kaç kelimedir ? Kaç tane harfin uyumu ve kaç tane cümlenin birlesimidir hayat ? Sayfalar dolu paragraflar midir hayat ? yoksa tek bir kelime midir ? Herkes hayatı farklı şekillerde yorumlar. Bu liste uzayıp gider , ama şunu unutmayinki o listeleri harfler , kelimeler, cümleler , satırlar ve sonradan paragraflar , sayfalar oluşturur . Amacım , bir kaç yazdıgım satırın bile hayatimdaki küçük küçük anıların bendeki önemidir.Kucuk seylerle, yaşadığım şeylerle insanlarin hayatina dokunmaktir.Bir kaç satır ve hayat ? dediğinizi duyar gibiyim . O anlamli küçük satırlar birleşir , paragraflar olur , sayfaları doldurur , belki gün gelir kitap olur. Hayat anlamlı satırlardir... Çünkü her anlamsız görünen bir satırın bile çok büyük bir anlamı vardır. ~ ölmeden önce yaşadığını unutma ...

Sen hiç bir kitap karakterine âşık oldun mu? O, oldu. Asıl tuhaf olan ise... Kitap karakteri de ona âşık olmuştu. "O gece bir kitapla tanıştım. Kaderime giden yolda bana rehber olacak bir kitapla." (DÜZENLENİYOR.) © Tüm Hakları Saklıdır! ©

Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.