3 kız, saf ve masum. Güneş: 20 yaşında. Üniversiteye gidiyor. Annesi ve babasıyla yaşıyor. Sidal: 22 yaşında. Tıp öğrencisi. Hayata pozitif bakan saf ve masum biri. Ailesini trafik kazasında kaybetmiş, hayatın acı gerçekleriyle küçük yaşta karşılaşmış bir kız. Eslem: 23 yaşında. İşinde oldukça başarılı bir mimar. Zeki, inatçı. Ailesinden ayrı yaşıyor. 3 erkek arkadaş, sert ve acımasız. Araf: 24 yaşında acımasız bir mafya. Ailesini bir trafik kazasında kaybetti. Ailesinden ona sadece küçük kardeşi Aras kaldı. Acımasız, sert ve duygusuz. Rüzgar: 24 yaşında. Dışarıdan bakınca sert ve acımasız. Aslında iyi yürekli, naif bir mafya. Ailesiyle arası bozuk biri. Esat: 23 yaşında. Hayatı takmayan, yeri geldiğinde çapkın yeri geldiğinde acımasız bir mafya. Murat Bey'in tek varisi. ZAMANI DURDURAN MAFYALARIN AŞKINI OKUMAYA HAZIR MISINIZ?

4 kız birer defne yaprağı gibiydi. Başarının öyküsüydü onlar. Hayallerine doğru emin adımlar ile giden dört dost, kardeş; Nil Defne Yazgı, Su Öykü, Peri Demir ve Venüs Asi el ele vermiş yoldaştı. Aşkları dostlukları zorlukları ile her şeyi beraber göğüsleyen dört kız. Defne yaprağının anlamını bilir misin? O bir zafer, başarı yaprağı bizse o ağacın yapraklarından biri. **** "Apollondum ben sense benim başımdan hiç eksik etmediğim Defnem. En büyük zaferimdin benim güzel kalplim." dedi ellerimi tutarak "Ama o da önceden güzel bir kız değil miydi aşktan kaçarken toprağa sığınmış bir kız." sevgim ağır bassa da korku da vardı içimde anlam veremediğim. "Ben sadece seni başında taşıyan Apollon olacağım seni öldüren Apollon değil." derken gözünden bir damla akmıştı genç adamın. ***** "Anlamsız geliyor bana bu ayrılık aşktan kaçmak. Halbuki en güzel şey değil miydi Aşk. Ben senden kaçmayacağım Kaya hep yanında yanı başında olacağım." "Aynı bir defne yaprağı tacı gibi. Su benim berrak yüzlü adı gibi temiz kalplim güzel sevdiğim." **** "Zaten en büyük aşklar nefret ile başlamaz mıydı keçi kadar inatçı Peri kızım. Sen benim en büyük nefretimsin." "Sende benim köprüdeki nefretim ama en sevdiğimsin." "Sonunda aşkı de beraber tadacağım en büyük zaferimsin bu hikaye de ki Peri kızı." **** "Ben sevmem öyle zorlukları ayrılıkları dümdüz düşünürüm hep önüme bakarım sende benim önümde hep baktığımsın en sevdiğimsin Venüsüm." "Bense severim vedaları ayrılıkları çünkü sonunda yine veda ettiğimin yanında olurum. Ama bu sefer hiç veda etmesem hep yanında kalsam güzel adam." "Hep yanı başımda zaferim, defne yaprağım ol benim güzel kadın."

"Yâre Osmanlıca'da hem 'yarı' hem de 'yara' anlamına gelir. Sen benim Yârem'sin Feda'm. Hem yaram, hem yarımsın." ●●● Feda: Az önce Didem Abla yoğun bakıma kaldırıldığını söyledi Feda: Sana ulaşamayıp delirince onu aradım Feda: Özür dilerim Feda: Evde elim kolum bağlı oturamazdım Feda: Belki de yarın bu mesajları yanımda okuyup yüzüme yüzüme söveceksin Feda: Vay anasını, cümlenin güzelliğine bak Feda: Özür dilerim Feda: Bana çok kızacaksın biliyorum Feda: Bildiğim bir şey daha var Feda: Kalbim çok hızlı atıyor, Yarem Feda: Hem korkuyorum, hem de heyecandan delirmek üzereyim Feda: Gelene kadar kalp krizi geçirmem umarım Feda: Geliyorum, Yarem ●●● Deplasman hikayesinin devamı niteliğinde bir kitaptır. İlk defa bu kitabı gördüyseniz, Deplasman'ı okumasanız da olur. Hikâyemize hoşgeldiniz🤙🏻♥️