Kehanetleri yüzünden beraber büyüyüp kardeş gibi olan 7 gerçek prens.. Ve aralarından içinde tuhaf negatif bir enerji taşıdığı yüzünden saraydan kovulan 1 kötü prens.. Zamanı geldiğinde Eris Krallığı'na beraber hükmedecek 7 kral, ve büyüyüp kendi hükümdarlığını kuran kötü kral.. Bir kardeşlerinin sürgün edilmediğini bilmeden büyüyen 7 prens, öteki yandan her gün içinde intikam ateşi yanan saf kötülük.. Prens Jimin'in düğününde yaşanan korkunç bir olay ve lanetli bir büyü sonrası 7 prens birkaç yüzyıl sonra tekrar doğarlar. Hem de bizim zamanımızda.. Kendilerinden habersiz büyüyen 7 prensin yolu şarkı söyleyerek kesişse de geçmişlerine karşı hiçbir şey bilmeden yaşasalar da öteki yandan 22. yaş gününde her şeyi hatırlayan Yuna.. Jimin'in müstakbel karısı.. 22. yaş gününde Yuna için bozulan büyü ile Yuna'nın 7'liye her şeyi hatırlatması için sadece 1 yılı vardır. Aksi takdirde büyü etkisini göstermeye devam edecek ve hepsi bir şekilde ölecektir. Şimdiki hayatında fotoğrafçı olan Yuna, BTS grubunun fotoğrafçısı olarak işe başladığında herkesi bilse de onların onu ve özellikle birbirlerini eskisi gibi bilmemesi işleri zorlaştıracaktır. Ve Yuna hala Jimin'e deli gibi aşık olsa da bunu sadece kendisi biliyordur. Hem aşkı için savaşacak hem de eski hayatını büyüyü bozabilmek için onlara her şeyi hatırlatmaya çalışacaktır. Ortada beklenilmeyecek şeyler ve hepsinin bir sırrı vardır. Tabi hiçbir şey kolay değildir bu yolda. Ne de olsa kim BTS'in birkaç yüzyıl önce prens olduğuna inanırdı ki?

Almanya'ya gitmemle hayatımın degismesi, neredeyse ayni anda oldu. Yeni okuluma alısmak bir yana bir de evde beni bekleyen bir cocuk vardi. KUZENİM!

'Belki bir gün masallardaki mutlu sona kavuşup sayfalarda kaybolacaktık, belki de sonu kötü biten bir hikaye gibi gri bulutlar arasında yol olacaktık. Elbet bir gün biz de bitecektik ama biz, bizi ve yaşadıklarımızı unutmayacaktık.' "Kızım biliyorsun bu okula kayıt olma sebebini. Dershaneye vereceğimize koleje verelim dedik." Aşağıdan bana seslenen anneme aldırmadan çantamı 'yeni' gideceğim okul için hazırlayıp aşağı indim. Neden kayıt olduğumun nedenini gayet iyi biliyordum. Bu yüzden sesimi çıkarmıyordum zaten. İyi bir gelecek istiyorsam eğer hayatımdaki bazı şeylerden vazgeçmem gerekirdi. Bunu bana en iyi hayat yaşatarak öğretmişti. Bir sürü kitap, hikaye, roman ya da dergi okumuştum yaşadığım hayata benzer. Eski hayatını, okulunu, arkadaşlarını geride bırakıp yeni bir başlangıç yapan, hayatını değiştiren insanları okumuştum ama yaşamak bambaşkaydı. Belki lise yıllarımı masallardan, hikayelerden daha güzel bir hale getiren arkadaşlar edinecektim. Ve biliyor musunuz? Edindim de. Rüyalarımda bile göremeyeceğim arkadaşlıklar edindim. Geçmişimde yaşadığım bazı şeyleri unutturan, aralarında kaldığımda kendimi hiç yabancı hissettirmeyen dost canlısı bir sürü arkadaş edindim. Ama aşk? O tamamen hayatın bana kıyak geçtiği bir hediyeydi. Ne mi yaptım? O hediyeyi seve seve kabul edip yeni aldığınız bir şeyi kargodan çıkarır misali çıkardım ve her gün ben dışında kimsenin göremeyeceği bir yere sakladım. GENÇLİĞİN RİTMİ Bazı bölümlerdeki yazım hatalarını ve noktalama işaretlerini düzelttim. Küçük de olsa konu değişiklikleri yaptım. Arkadaşlık tohumlarını sevgi ağaçlarının yanına koyup bol su ile besledim. E, bence burayı okuduğunuza göre artık hikayeyi de okursanız küçük ama sevimli ailemize siz de eklenmiş olursunuz.