okuduklarım
7 stories
BEST NOODLE OF | TEXTİNG +18 by melikegvnc
melikegvnc
  • WpView
    Reads 246,965
  • WpVote
    Votes 13,305
  • WpPart
    Parts 44
@bestnoodleof : Mai, @bestnoodleof : noodle'dan çok kimseyi sevmezdim ben. @bestnoodleof : sonra, Galatasaray'a yırtık dondan çıkarak transfer olan Falcao gibi girdin hayatıma, @bestnoodleof : ama şimdi ben niye sen ve noodle arasında seçim yapıyorum? @bestnoodleof : seçimi sikeyim, tek zorunluluğum sensin benim. Sağ ayakla girin, noodle'ınızı elinize alın ve içinize sifon kaçmış gibi gülün. Başlangıç: 23.10.2020
No : 26 (İki Kitap) by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 16,560,731
  • WpVote
    Votes 937,788
  • WpPart
    Parts 55
Mine internet üzerinden Yeşil Küpeli Kız takma ismiyle magazin haberleri yaparak milyonlarca takipçiye ulaşmıştır ve Mine'nin şimdiki haber hedefi genç kızların yeni sevgilisi Efe Duran'dır... Yepyeni bir yaz macerasına hazır mısınız? "Ben notalarını değil seni istiyorum Efe..."
Kırmızı Haziran by iremmipelin
iremmipelin
  • WpView
    Reads 1,540,266
  • WpVote
    Votes 117,645
  • WpPart
    Parts 76
Pars, Atlas'ın önce ilk aşkı, sonra oyun arkadaşı oldu. Oynadıkları oyunun ipleri ayaklarına dolandı. Biri kaldı diğeri kaçtı. Çok zaman sonra kapı yeniden çaldı, postacı kapıya bir kaset bıraktı. Kasette Atlas'ın abisinin, Aras'ın katilinin sesi vardı. Atlas duyduğu sesin, Pars'ın peşine düştü. 🩸 "Pars..." dedim. "Seni öldüreceğim." "Lütfen..." dedi, gözlerini gözlerimden çekmeden. "Atlas, lütfen öldür beni."
ELEM: ÖLÜM YEŞİLİ  by melikegvnc
melikegvnc
  • WpView
    Reads 81,496
  • WpVote
    Votes 37,333
  • WpPart
    Parts 35
Onunla aynı yaranın kanamasıydık. Geçmiş bizim kalpteki yaramızdı, ve ben onunla aynı yaranın en orta yerinden kanıyordum. En acısı da, onu seviyordum. * Başlangıç: 19 Temmuz 2020.
AĞAÇKAKAN by Bubenimtekhayalim
Bubenimtekhayalim
  • WpView
    Reads 7,452,166
  • WpVote
    Votes 322,075
  • WpPart
    Parts 57
*** "Hiçbir şey beni senin bu korkaklığın bu ilişkiye sahip çıkmayışın kadar üzemez. Seni seviyorum diye senden vazgeçemiyor değilim. Bugün olmaz yarın. Vazgeçerim. Bir başkasına aşık olurum!" dedim öfkeyle. Elini ağzıma kapattı, bir elini belime koyarak bedenimi kendine çekti. Savrulan bedenimin eğer tutmasaydı düşeceğine emindim. Ellerimi göğsüne koydum. Gözlerinin içine bakarken çatık kaşlarının altındaki yeşil gözleri, benim günlerdir denediğim ama yapamadığım şeyi yapıyordu. Öfkesini, bedenime ince ince işliyordu. "Madem öyle... Hazırlan." Elini çekmediği için anlamadığımı sadece bakışlarım ile iletmeye çalıştım. "Bir ay sonra nişan, şubat tatilinde düğün." Ben söylediklerinin etkisi ile şok olurken arkasını döndü, bizim evin bahçesine doğru bir iki adım attı. Ondan çıktığına emin bile olamadığım gür bir sesle bağırdı. "Aytekin!" Kalbim korku ile kasılırken yanına koştum. "Ne? Ne yapacaksın? Hey!" Beni dinlemedi, önüne geçip durdurmaya çalıştığım bedenini sola kaydırdı, bir daha bağırdı. "Aytekin!" Bizim evin ışıkları ile birlikte Cemile teyzelerin ışıkları da açıldı. "Ferhan..." Dediğimde bakışlarını ağabeyimin penceresinden bana çevirdi. "Ferhan yok..." dedi alayla. "Ferhan ağabey diyeceksin." Ellerini havada iki kez itiraz edercesine salladı. "Pardon! Korkak, gururlu, aptal ve sevmeyen Ferhan ağabey diyeceksin!" Bizim evin kapısı açıldığında son kez onu durdurmaya çalıştım. "Ferhan böyle değil. Bir anlık öfke ile değil!" dediğimde ellerimi tuttu, göğsünden indirdi. "Ne bağırıyorsun lan?" diyen ağabeyime aldırmadan bana bakarak konuştu. "Gözünde adamlığım kalmadı ya, bırak onun gözünde de kardeşliğimiz kalmasın. Ama sen..." Bakışlarını yanımıza gelmesine bir iki adım kalan ağabeyime çevirdi. "Bu saate sonra vazgeçme hakkına sahip değilsin." ***
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,370,179
  • WpVote
    Votes 2,252,630
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."