sedamuhammedAli adlı kullanıcının Okuma Listesi
7 dzieł
Maça Kızı 8 autorstwa dpamuk
Maça Kızı 8
dpamuk
  • Odsłon 171,401,599
  • Głosy 7,328,242
  • Części 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
âmâ autorstwa siyahzambak02
âmâ
siyahzambak02
  • Odsłon 156,701
  • Głosy 16,984
  • Części 38
Ayağa kalktım. "Kinci bir insan değilim ama senin söylediklerini unutamıyorum Enes." Sesim bir fısıltıdan farksızdı. Boğazım ağlamamı durdurma çabalarımın sonucu olarak düğüm düğümdü. Ruhumun neresine dokunursam dokunayım bir yaraya denk geliyordum ve tüm bunların müsebbibi olan adam tüm bu yıkımdan habersiz bir şekilde tam karşımda oturuyordu. "Kardeşimi kaybettim ben. Bir cesedi bile yoktu. Ne onun ne kocasının. Onları o şerefsizlere şikayet edense kardeşim dediğim biriydi! Sırtımdaki bıçakları saymayı bırakmışken insanlara olan güvensizliğimi normal görmelisin Âhla." Yeşillerinin parladığını görmek beni bozguna uğratmıştı. İlk defa gözlerinin dolduğunu görüyordum. Şaşkındım. Bir şey dememe müsaade etmeden devam etti. "Etrafım kalleşlerle çevrili. Bergusi'nin dediği gibi Hz. Ömer'in fethettiği, Selahaddin Eyyubi'nin Haçlı işgalinden kurtardığı Filistin topraklarını, Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı VIP kartlarına ve koruma araçlarına sahip olabilmek için sattılar." Ayağa kalktı. "Kudüs'ün bir karışından vazgeçen yarın Mekke'den öbür gün Medine'den vazgeçer." Sustu bir müddet. Doğru kelimeleri seçmekte zorlanır gibi bir hali vardı. "İşte bu sebepten güvensizliğimi mazur gör." dedi neden sonra. Islanan yüzüme değen rüzgar ürpermeme sebep oluyordu. Bir şey diyemedim. Arkamı dönüp gitmek ikimiz için de en iyisi olacaktı. Düşüncemi harekete geçirdiğimde adımı söylemesiyle durdum. Bugün rolleri mi değişmiştik? "Bacağın nasıl oldu?" Güldüm. Gözlerimden sağanak halde yaşlar boşanırken hem de. Deliriyordum galiba. "İyi." dedim. "Bacağım iyi. Ama kalbim gerçekten can çekişiyor." Kapak: @nurycl ⚘
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) autorstwa Maral_Atmc6
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Odsłon 8,444,411
  • Głosy 700,702
  • Części 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
+ 14 więcej
MÂHÎ autorstwa blackmavi
MÂHÎ
blackmavi
  • Odsłon 12,130,191
  • Głosy 455,828
  • Części 50
Beni sevebilir miydi gerçekten? Böylesi kötü bir adam, sevgi nedir bilir miydi? ▪▪▪
UZLET autorstwa esrasahin058
UZLET
esrasahin058
  • Odsłon 123,058
  • Głosy 8,413
  • Części 52
~TAMAMLANDI~ Uzlet dedi adam kadına .Çünkü kadın görünürde kalabalığın bir parçasından ibaretti . Ama ruhu ve içinde ki kara bulutları büyütüp doğuran duygular ile insanlardan uzak ve yalnızdı. Ta ki adam kadının gözlerinde ki hüznü ve içinde yanan harlı ateşin gülüşlerinden sızan dumanını farkedene dek. Kader kalu beladan birbirine ilmek ilmek örmüştü ağlarını iki yaralı yüreğin.Kalpleri daha birbirlerini gördüğü ilk an anlamış ve sevda korları düşmüştü yüreklerine. Onlardan habersiz birbirlerini her görüşlerinde daha da harlanıp koca bir aleve dönüşmüş , ikisini de o aleve ömür boyu hapsetmişti. Bedenlerinin ve ruhlarının gebe kaldığı acı kıvranışlar en sonunda huzur'a kavuşabilecek miydi ? 🍃 Gökyüzüne aşık bir kadın ile sevdiği kadının gök yüzünde bir kuş olmaya çalışan meftun bir adamın hikâyesi. 🍃 Uzlet; Bir kenara çekilme, alâkayı kesme, beden ve düşünce itibariyle ayrı olma veyahut kalabalıkların içinde yalnız olma. İlk Yayımlanma Tarihi: 27.08.2019 Final Tarihi: 13.03.2023 Kapak Tasarımı @bsudeee 'ye aittir.❤
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) autorstwa Maral_Atmc6
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Odsłon 7,518,651
  • Głosy 172,828
  • Części 15
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
YARALASAR(Kitap Oldu) autorstwa Maral_Atmc6
YARALASAR(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Odsłon 16,630,565
  • Głosy 672,226
  • Części 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.