nurnotfoundd adlı kullanıcının Okuma Listesi
14 stories
Beş Notalı Kırık Mısra #BNKM by ilkyazlalesi
Beş Notalı Kırık Mısra #BNKM
ilkyazlalesi
  • Reads 168,273
  • Votes 17,433
  • Parts 87
"Her insan kendi yolunu kendisi seçer. Yollar daima temiz olmaz, dikenler de muhakkak olacaktır. Biz bu yoldan başarıyla çıkabildiysek sadece iki şey sayesinde oldu: Dostluğumuz ve müziğimiz. Sevgilerimle, Ozan Soygazi."
Maça Kızı 8 by dpamuk
Maça Kızı 8
dpamuk
  • Reads 173,332,347
  • Votes 7,361,724
  • Parts 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
ADALET ÇIKMAZI. by matmazelhayalleri
ADALET ÇIKMAZI.
matmazelhayalleri
  • Reads 2,372,654
  • Votes 222,990
  • Parts 49
Ruhe kasabasında yaşayan bir grup arkadaş, kasabalarına gelen keşifçinin, kasabadaki mağaradan ne istediğini anlamaya çalışırlar. En yakın hedefleri, o mağaranın haritasına ulaşmak ve mağaraya, keşifçiden önce girmekti ama... hiçbir şey planladıkları gibi gitmemişti. O geceden sonra Ruhe'de çok şey değişmişti. Hassas adalet terazisinin bir tarafına aşk, bir tarafına vicdan oturmuştu. ❝Beni kaça bölersen böl, kaçla çarparsan çarp. İstediğini ekleyip istediğini çıkart... Sonuç hep Ahu yapar. ❞ •cinsellik, argo, yamyamlık, korku gibi yetişkin içerikler mevcuttur•
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Reads 7,759,980
  • Votes 191,527
  • Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
SİYAH MÜREKKEP by idontwannasaye
SİYAH MÜREKKEP
idontwannasaye
  • Reads 194,142
  • Votes 38,006
  • Parts 44
Bir kış günü başladı hikayeleri. Hava kasvetliydi. Bir not vardı ortada cama acı nefesinin buğusuyla kazınmış. Bir de gözyaşları onu süsleyen. Hem gülerken hem ağlamak. Koşarken yorulmakta vardı. Yolun sonu uçurumdu, evet. Karmen o uçuruma koştu. Uçurum gül bahçesiydi. Düşünce binlerce dikenin batacağını bile bile koştu. Adal kendini dipsiz bir kuyuya bıraktı. Binlerce ses "Gitme." diye yalvarırken bir tanesine uzattı elini. Dikenler acımasızca saplanıp kanatırken onları, gözyaşları dökülürken sonlarının iyi olmayacağını biliyordu, Karmen. Koştu, nefesi tükendi. Ağladı, gözyaşlarıyla meydan okudu "Erkekler ağlamaz." sözüne. Kalbi, hızını arttırdığın da duracak sandı. Ve işte bu onların hikayesi... "Bir kız var. Ölüm gibi..."
KARANLIĞIN ŞEHRİ by sulisindunyasi
KARANLIĞIN ŞEHRİ
sulisindunyasi
  • Reads 25,268,912
  • Votes 1,486,700
  • Parts 80
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bir anda hiç bilmediği bir yerde bulursa... Ve bu bilmediği yerden, evine dönecek hiçbir yolu olmasa... Kendisini yabancı hissettiği bu şehirde, tüm bunlar yetmezmiş gibi, aklını karıştıran ve tüm yolları kendisine çıkaran gizemli bir genç adamla karşılaşırsa... Neler olur?
DÜŞÜŞ by rengin
DÜŞÜŞ
rengin
  • Reads 455,185
  • Votes 27,200
  • Parts 29
"Ben öbürleri gibi değilim," dedi Joce ona doğru tehditkar adamlarla yaklaşırken, Jane titriyordu ama bu soğuktan değildi, çocuk ürkütücü görünüyordu sadece. "Sorgusuz sualsiz hiç tanımadığım birine yardım etmem." "O zaman etme," dedi Jane ifadesiz bir sesle. Çocuk, kızın sesini ikinci defa duyduğunda tepkisiz kalmıştı. Joce, birden kızın havlusunu çektiğinde Jane engel olamadı ve ıslak elbisesiyle kaldı. Elbisesi vücuduna yapışmıştı, ince beyaz kumaşından dolayı teni bile görünüyor olabilirdi. "Kimse burada böyle bir elbise giymez. Çok pahalı olduğu her halinden belli," sonra gözlerini kıstı, "sen nereden geldin?" "Cennetten," dedi Jane çocukla dalga geçercesine, "ben bir meleğim." Ama dalga geçme fikri iyi bir fikir olmayabilirdi. Joce kızmış gibi kızın dirseğinden tuttu ve kendine çekti. "O zaman kanatların nerede küçük melek?" Jane, her an korkudan bayılabilirmiş gibi hissediyordu. Karşısındaki çocuğun ölümcül bir güzelliği vardı. Kızarken, sinirlenirken bile tapılasıydı. "Düşerken kırıldılar," dedi Jane titrek bir sesle.
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA) by msmarvi
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA)
msmarvi
  • Reads 15,183,824
  • Votes 172,005
  • Parts 39
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel olsun ömrün Küçük Yalancı." Dedi adam, ama kesti kadının saçlarını kendi elleriyle, kıydı sevdiğinin ömrüne. "Hiçbir yere gitmeyeceğim sevgilim..." Dedi kadın, ama tutmadı sözünü, kıydı sevdiğinin aşkına. Sevdiği kadınları bir bir kaybeden acımasız katil, Akın Korel. Sevgiden yoksun kurak bir kalp ve o kalpte açan beyaz bir papatya. Kendi döktüğü göz yaşlarıyla büyüdü, getirdi baharı. Kimse fark etmedi onu. Güllere ulaşılmak isteyenlerce ezildi, yine döktü göz yaşlarını. Adam fark etti solan papatyayı, aldı ellerine. Ama öldü beyaz papatya. Muhteşem bir koku sardı etrafı. Ölü bir çiçek hiç böyle güzel kokar mıydı? Yaşadığını sandı, sevindi adam. Ama bilmiyordu papatyaların ölünce koktuğunu. Öğrendiğinde ise artık çok geçti...
Elmas by CrHPossitive
Elmas
CrHPossitive
  • Reads 126,479
  • Votes 12,439
  • Parts 25
//KİTAP YENİLENME AŞAMASINDADIR. BÖLÜMLERİN YENİLENME DURUMLARINA GÖRE KURGUDA BAZI GEÇİCİ MANTIKSIZLIKLAR OLABİLİR// Yıl 2064 ve dünya 3. Dünya Savaşı'na doğru sürükleniyor. Bütün ülkeler silahlanırken Alexis Black ülkesini ve bir çok ülkeyi kurtarabilecek bir güce sahip olduğunu öğrendiğinde ne yapacak dersiniz? Tüm hakları saklıdır ©
Kontrol (2) by BC-Valerie
Kontrol (2)
BC-Valerie
  • Reads 515,232
  • Votes 38,471
  • Parts 47
Arkamı döndüğümde görmeyi umduğum son kişi orada duruyordu. Dağınık saçları, beni her gören kişide olan şaşkınlık ve bir çift siyah göz. Bütün beklediğim bu değil miydi? Koşup kollarına atılmam gerekiyordu. Tabii gerçek olsaydı. Brad bana doğru iki adım attı. Artık karşımda duruyordu. Adımı yineledi. Sabit siyah gözlerini benden bir an bile ayırmadan bakıyordu. Başımı iki yana salladım. Değildi. O değildi. Artık ona bakmak dayanılmaz bir hal alıyordu. Elini yanağıma koyarak parmağını yüzümde dolaştırdı. Dokunuşuyla gözlerimi kapattım. Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başladı. Şefkat, özlem ve çaresizlik kalbime doldu ve boğucu bir çaresizlik hissettim. Ben ona bakınca, gözleri biraz irileşti, ama ifadesi ve duruşu değişmemişti. ''Gerçeksin.''