DeryaDeirmenci adlı kullanıcının Okuma Listesi
194 stories
KÜLLERİMDEN DOĞDUM by S_miraOfficial
S_miraOfficial
  • WpView
    Reads 20,026
  • WpVote
    Votes 1,239
  • WpPart
    Parts 14
Doğduğunda ölüsü gömülen bir kız... Yirmi yıl boyu acı ve suskunluk içinde büyütüldü. Şimdi Karacadağ Aşireti, sessiz çığlığını sonlandırmak için geri dönüyor.
BARUT KOKULU SEVDAM by EsraBatuhan0
EsraBatuhan0
  • WpView
    Reads 27,448
  • WpVote
    Votes 770
  • WpPart
    Parts 30
Genç,cesur ve vatan sevgisiyle yaşayan bordo bereli askerin ve akıllı,başarılı bir öğretmenin hikayesi.
BİR AVUÇ TOPRAK  by gizzese
gizzese
  • WpView
    Reads 305,421
  • WpVote
    Votes 16,583
  • WpPart
    Parts 26
❝ Her hikayenin sonu bir avuç topraktır... ❞ 🤎🦌
KÜL RÜZGARI by mayanoonaaa
mayanoonaaa
  • WpView
    Reads 10,666
  • WpVote
    Votes 856
  • WpPart
    Parts 9
🔥 KÜL RÜZGARI Her yıkım, bir kıvılcımla başlar... Bir izmaritin ardında kalan yangının, sadece küle değil, geçmişin karanlığına da karıştığını hiç düşündünüz mü? Mira, kendi hâlinde bir pastane sahibiyken; gecenin bir vakti çöp atmaya çıktığında, hayatını sonsuza dek değiştirecek biriyle karşılaşacağını bilmiyordu. Adı bile yoktu onun... sadece "O'ydu." Yaralı, suskun ve karanlık. Ama bir bakışıyla Mira'nın tüm düzenini yerle bir edecek kadar güçlü. Yavaş yavaş gelişen bir bağ... Sessizlikle örülü cümleler, gözlerin dile geldiği geceler ve çözüldükçe derinleşen sırlar. Ancak geçmiş, yalnızca hatıralardan ibaret değildir. Kül rüzgarı estiğinde, yalnızca külleri savurmaz altına gömdüğünüz tüm acıları, korkuları ve gerçekleri de gün yüzüne çıkarır. Aşkın, sadakatin ve ihanetin birbirine karıştığı bu hikâyede; bir adamın sessiz çığlığına, bir kadının inancıyla cevap verebilir misiniz? Bazen en büyük savaş, kelimelerle değil; suskunlukla verilir...
Mavi'nin En Karası by kitapkulubu55
kitapkulubu55
  • WpView
    Reads 456,223
  • WpVote
    Votes 29,086
  • WpPart
    Parts 26
Bazı aşklar imkansızdır...
SİYAHİR  by ben1deniz
ben1deniz
  • WpView
    Reads 80,226
  • WpVote
    Votes 3,751
  • WpPart
    Parts 24
Bir varmış, bir yokmuş. Masal bu ya, dağların göğe değdiği, gecelerin kurşun gibi ağır aktığı bir ülkede, zamanın bile cesaret edemediği bir hikâye saklanırmış. Rüzgâr, her estiğinde bu hikâyenin izlerini taşırmış; kimi zaman bir siperde kurumuş kanın kokusunda, kimi zaman da eski bir mektubun solmuş harflerinde fısıldarmış: "Her ihanet, bir gülüşle başlar..." Bir ülkenin kalbinde, iki kardeş büyürmüş aynı toprağın, aynı ekmeğin, aynı annenin duasında. Biri ateşmiş, biri duman. Biri gökyüzüne bakıp yıldızları sayarken, diğeri yerdeki gölgeleri sayarmış. Habil ile Kabil'in kaderi gibi, onların kaderi de birbirine düğümlüymüş. kanla, yeminle, ihanetle... Ve bir gece, yıldızlar tanıklık etmiş birbirine sırt çeviren iki kardeşe. Kurşunlar susmuş, vicdanlar konuşmuş. Bir hain çıkmış içlerinden. Ama kimdi? İşte hikâye burada başlamış. Masal bu ya... Kurşunlar kadar ağır yeminler edilmiş, Gözyaşıyla yazılmış mektuplar yırtılmış, Ve bir çift göz, yıllar sonra hâlâ aynı ismi fısıldamış: "Kardeşim..." İşte şimdi başlıyordu asıl hikâye. Aşkın gölgesinde saklanan ihanetle, İhanetin kalbinden çıkan bir aşk hikâyesiyle. Ve bir kardeşin, diğerini hem sevip hem yok etmek zorunda kaldığı o geceyle...
YASEMİN/ Gerçek Ailem by ygunn_
ygunn_
  • WpView
    Reads 206,704
  • WpVote
    Votes 14,657
  • WpPart
    Parts 27
Yasemin ve Biricik... Aynı gün, aynı hastanede doğan iki kız. Ancak kader, onları birbirlerinin hayatına uzak ama birbirlerinin yerine koyar. Yıllar sonra, Biricik'in babası Kenan, kızının aslında öz çocuğu olmadığını tesadüfen öğrenir. Bu gerçekle sarsılan Kenan, gerçek kızını bulmak için harekete geçer. Araştırmaları onu, kendi halinde, sessiz bir genç kız olan Yasemin'e götürür. Yasemin, ailesine düşkün, içine kapanık ve sevdikleri için kendini arka plana atan biridir. Biricik ise üç abinin ardından gelen, şımarıkça sevilen, prenses gibi büyütülmüş bir genç kız. Onları birbirine bağlayan ise kimliklerini yerle bir eden büyük bir sırdır: Gerçek aileleri başkalarıdır. Biricik, merakla öz ailesini tanımak ve onlarla yeni bir hayata başlamak isterken; Yasemin, sevdiği ailesinden kopmak istemez ve biyolojik bağları kabullenmekte zorlanır. Gerçek bir ailenin ne olduğu, yalnızca kan bağıyla mı yoksa kalpten gelen bağlarla mı kurulduğu sorusu, iki genç kızın hayatını altüst edecektir. --- 11.04.2025
KONUK SEVMEZ DENİZ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 3,752,522
  • WpVote
    Votes 261,198
  • WpPart
    Parts 25
❝Burası Karadeniz, burada hiçbir aşk mücadelesiz olmaz.❞ "Karadeniz'e eskiden Konuk Sevmez Deniz derlermiş," dedi. Sesindeki buz dağı yüreğimi titretti. Bunu daha önce hiç duymamıştım. Demek hırçın dalgaların sahibi olan Karadeniz'e Konuk Sevmez Deniz diyorlardı. İlk kez duyduğum için olsa gerek garibime gitmişti. Ben de buraya gelen bir konuktum. "Peki ya, öyle mi?" diye sorduğumda bakışlarımı usulca ona kaldırdım. "Burası gerçekten konuk sevmez mi?" "Sevmez," dedi Kuzey net bir dille. "Alır, götürür, öldürür seni. Sen de elbet gideceksin buralardan, ait olduğun yere döneceksin. Buralar hiç konuk sevmez." Bir düşman kapıyı çalar. Elinde ölümle bekler. İmkânsız bir aşk başlar.
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,294,681
  • WpVote
    Votes 538,530
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
SUNGURUN PENÇE İZİ by RukiyeAslan990
RukiyeAslan990
  • WpView
    Reads 1,011,681
  • WpVote
    Votes 60,709
  • WpPart
    Parts 43
BU BİR ASKER KURGUSUDUR. "Sen nasıl özel kuvvetsin ya? Mayına bastım diyorum. Kasaturayla falan imha etsene yüzbaşı!" Bir yandan da hönkürerek ağlıyordum. "Kal böyle de aklın başına gelsin. Belki akıllanırsın ağlayan bela." Ağlarken küfrettim."Senin gelmişini geçmişini..." Beni durdurup sırıttı. "Sana yardım edecek yegâne kişi benken küfür mü edeceksin?" Telaşla bağırdım. "KÜFÜR YOK! VALLAHİ BİLLAHİ TİLLAHİ YOK!" "Tamam sus artık kızım ya! Yardım edeceğim." Bu sefer de sevinçten ağladım. "Şimdi ne yapacağız komutan. Sen benim yerime bassana şuna ben yoruldum." Yere bakmadan parmağımla işaret etmiştim mayını. Hayretler içerisinde bana baktı. "Yok yok ben gidiyorum. Dünya için bu iyiliği yapmam gerekiyor." "Ölüme mi terkedeceksin beni?" "Tek seferde anlamana sevindim." Arkasını dönüp gidecekken durup hala zırlayan bana baktı. "Neyse sana ufak bir kıyak yapayım. Sakın ayağını oynatma. Yoksa uf olursun. Hadi rastgele." Yürümeye başlamasıyla ağlayarak tek bir cümle çıktı dudaklarımdan. "ANNEMİ İSTİYORUM BEN!" *. *. *. Yüzbaşı Cihangir Demiralp. Pilot Teğmen Devrim Işık Uluöz.