KISA SÖZLER

Kayıp bir kız çocuğu... İntikamı için herkesi hiçe sayan bir genç... Zaman, rekabet, kan ve yaşam mücadelesi... Bu onların hikâyesi.. Dönüşü olmayan yoldasınız. Atacağınız adımlara dikkat edin... Burası KARANLIK ÇAĞ....

Bende kalemim de kapkara.

Nasipten ötesi yok. Hüznü de sevinci de sana düşen pay kadar alırsın...

Sevgi acıtır, öp yaralarımdan belki sana da bulaşır.

Haddinden fazla inanmıştık insanlara

Gelde gecemi ışığınla aydınlat Yokluğunda can verdiğim sevdam

"Komutanım yoğun ateş altındayız. Ağır silahlar kullanıyorlar." Turan Timi pusuya düşürülmüştü. Hazan Yüzbaşı, Erdem Yarbay'a gerekli açıklamayı yaptıktan sonra tam önüne roket attılar. Gecenin karanlığında silahın sesi ve atılan roketlerin sesi tek gürültüydü. Hazan Yüzbaşı kulaklarını kapattı. Roket tam yanına düştüğü için kulakları inanılmaz uğulduyordu. Saklandığı demirden başını kaldırdı. Gözüne çarpan teröristi öldürdü. "Türk Bayrağı gökte dalgalandığı sürece hiç kimsenin gücü yetmez Türk askerini alaşağıya etmeye." Hazan Yüzbaşı'nın sesinin kendinden emin çıkması Turan Timi'ne güç vermişti.

İşi almam uzun sürmedi. Kitapçıyı işleten, Alya Kızıltan isimli genç bir kadındı. Yeni açmış burayı, bir sene olmuş daha. Çalışan aranıyormuş hala da. Üzerime kitapçının adı -Hon'ya- ve logosunun baskısıyla süslü bir tişört verdikten sonra hazırdım hemen çalışmaya. Meryem bana kısaca neyin nerede olduğunu gösterdi. O sırada kapıdan içeri bir kız girdi; kısacık, küt kesilmiş siyah saçları vardı, beyaz tenine yakışan iri kahverengi gözlerinin önünde siyah çerçeveli bir gözlük duruyordu. "Günaydın!" derken üzerindeki baskılı tişörtü fark edince burada çalıştığını anladım. Kahverengi gözleri beni buldu ve gülümsedi. "Yeni mi başladın? Görmedim hiç seni."