yeisim_ adlı kullanıcının Okuma Listesi
15 stories
İZMARİT by cemalatifoglu
cemalatifoglu
  • WpView
    Reads 9,599,868
  • WpVote
    Votes 725,809
  • WpPart
    Parts 81
izmarit: özür dilerim. (14.20) izmarit: şimdi, senden aldıklarımı, (14.20) izmarit: sana verme vakti sevgilim. (14.20) izmarit: ben seni çok sevdim. (14.20) ‼️ İzmarit 2019 yılında yazılmış texting bir hikâyedir ve o zamana göre yazılmıştır. 2024 yılında kitaplaştığında SİL BAŞTAN bir şekilde yazılmış ve öyle kitaplaşmıştır. Kibrit Wattpad'de hiç yazılmadı, direkt basıldı. Haliyle buradaki formatıyla kitap formatı arasında ne texting ne de düzyazı olarak bir benzerlik yoktur. ‼️
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,268,703
  • WpVote
    Votes 2,250,874
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,299,111
  • WpVote
    Votes 693,082
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
Osmanlı Güneşi by mihrininbahcesi
mihrininbahcesi
  • WpView
    Reads 1,444,045
  • WpVote
    Votes 107,685
  • WpPart
    Parts 47
Gelecekten, geçmişe engebeli bir serüven! 27 yaşında olan Feride gittiği Topkapı Sarayında esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolur. Gözünü açtığında ise kendini bambaşka bir hikâyenin içinde bulur. 21. yüzyıldan bir anda 15. yüzyıla yolcular yapan Feride Gencazer güçlü kişiliğiyle bu yaman savaştan kurtulabilicek mi? Henüz Osmanlı topraklarına nasıl geldiğini çözemeyen deli kızımız bir de kendi gibi deli mi deli bir adamla tanışacak. Haliyle, tavrıyla, asabiyetiyle tam bir Delibaşı olan Tuğtekin bey kendi deyimleri ile yeni dünyadan gelen bu kızla bir hayli zor günler geçirecek. Peki siz bu büyülü serüvene ne kadar hazırsınız?
ATALANTE | [TAMAMLANDI] by eliftturan
eliftturan
  • WpView
    Reads 2,235,412
  • WpVote
    Votes 161,581
  • WpPart
    Parts 74
"Hayatta kalmak istiyorsan insan olduğunu gizle." FANTASTİK #1 / 10.10.2019 BILIM KURGU #1 /01.12.2020 | Seri 3 kitaptan oluşacaktır. Üç kitap da tamamlanmıştır. Serinin ilk kitabıdır. | ..... #Bu kitap 2015 yılından beridir kurgulanıyor ve yazılıyor. Tamamen kendi hayal dünyama dayalı ve hakları saklanmaktadır. Çalınması ve taklit edilmesi durumunda yasal işlem başlatılacaktır.# ..........
Mürekkebe Boyanan Sardunya | Raflarda by SumeyyeDemirkan
SumeyyeDemirkan
  • WpView
    Reads 11,881,861
  • WpVote
    Votes 755,004
  • WpPart
    Parts 64
Sevgi acıtır, öp yaralarımdan belki sana da bulaşır.
Aykırı Kraliçe  by Asilestial
Asilestial
  • WpView
    Reads 385,435
  • WpVote
    Votes 23,008
  • WpPart
    Parts 46
Işığını söndürecek gece, Ay'ın altında, Ve yıldızlar gökteki tahtlarında Bir kez daha parlayacaklar Düzenin kutsallığı adına. Halbuki, kayıp aydınlığın ruhları Sonsuza dek yaşamında solunacak, Bir ateşin kor alevi gibi Yapışacak, bedeninin altına... Tarih karanlık varlıkların arasındaki aydınlık tarafından yeniden yazılacak ve ışığı düzenin kutsallığı adına evrenin dört bir yanına dağılacak, zamanı geldiğinde geride yalnızca saf ruhlar kalacak... Yalnızca hak edenler yaşamaya layıktır... ••• Kitap kapağı Fantastiktutkunu'na aittir♡
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,803,002
  • WpVote
    Votes 192,447
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
UZAY'LI by S-Mare
S-Mare
  • WpView
    Reads 2,769,402
  • WpVote
    Votes 40,669
  • WpPart
    Parts 6
☆YALNIZCA İLK 5 BÖLÜM BURADADIR İNTERAKTİF HİKAYE MODU İLE HİTREADS UYGULAMASINDA OKUYABİLİRSİNİZ☆ Bir yıldız kaydığında hep tek dilek dilerdim... 'Uzaylı istilası istiyorum.' Ve bir uzaylı gelip tüm kalbimi istila etti. O bir uzaylıydı... Ben ise artık Uzay'lıydım. ⭐⭐⭐ "Ya Sedef niye bana inanmıyorsun? Yıldız kaydı diyorum, dilek diledim diyorum. Sonra hop biri bir uzaylıyı paketleyip kapıya bıraktı diyorum." Sedef ayağa kalkıp, "Kafayı iyice sıyırdın diyorum," dedi dişlerinin arasından. "Madem sen anlatmıyorsun, ben de gidip Tuna'yı ararım." Elindeki siyah yumurtayı avuçlarıma bırakıp hızla eve yöneldi. Bense peşinden koşturmaya başladım. "Sedef vallahi doğru söylüyorum ya!" Tepki vermeden evin önüne doğru yürümeye devam etti. Bense hala onu doğruyu söylediğime ikna etmeye çalışıyordum. Birden küfredip durunca sırtına tosladım. Ne olduğunu görmek için başımı yana eğimlemiştim ki Sedef hızla dönüp gözlerimi kapattı. "Ne yapıyorsun ya?" diye inledim. Elini çekmeye çalıştım ama izin vermedi. "Sakın bakma!" "Niye ki?" "Senin uzaylı dirilmiş kapıda bize bakıyor." "Hadi ya!" dedim haddinden fazla bir sevinçle. "Çeksene elini, ben de bakacağım." "Bakma dedim Asel. Adam..." "Uzaylı!" diye düzelttim. "Tamam, uzaylı..." "Uzaylı?" "ÇIPLAK!" diye bağırdı. © Tüm Hakları Saklıdır.
ASENA by denizmavisii22
denizmavisii22
  • WpView
    Reads 5,715,846
  • WpVote
    Votes 226,673
  • WpPart
    Parts 87
Göz göze geldiği tüm erkekleri etkisi altına alabileceği halde, o bir tek kişide tutuklu kalmıştı. Göz göze geldikleri her anda onu etkisi altına alan tek kişiye. Nevra Asena Karahan, vatan aşkıyla yanıp tutuşan bir adama kapılmıştı. Bilmediği şeyse aynı şekilde Kağan Akıncı'nın da ona kapılmasıydı. Kağan Akıncı onun için bir milattı. Sıradan olan hayatını alt üst eden bir milat. Babasının Asena'sı, annesinin Nevra'sıydı o. O adı gibi bir Asena'ydı. Tam bir dişi kurt. Öncesinde sadece Asena'yken, şimdi kalbinde Kağan'ı taşıyan bir Asena'ydı. * * * * * * * * * * Büyük kayanın arkasına yaslanarak elindeki silahını yavaşça yere koydu ve kulağındaki telefona dikkat kesildi. Yaklaşık 9 gündür ilk defa çekiyordu telefonu. "Oralar nasıl? Güzel mi?" Telefonun ucundan kızın naif ama alaycı sesi çıkınca gözlerini kısarak ciddiyetle çevresine baktı. Dağın başında onlar tarafından elleri ve ayakları bağlanmış bir kaç terörist. Tiksinerek diğer tarafa baktı. Askerlerinin bir kısmı yorgunluktan yere serilmiş bir şekilde yatarken, Fırat ve bir kaç kişi gülerek muhabbet ediyorlardı. "Hayır" Karşı taraftan ses gelmezken sanki kız 'neden' diye sormuş gibi, özlemle iç çekti ve "sen yoksun" diye fısıldadı.