🦋
9 stories
SÜKÛTA MAHKÛM VİCDANLAR •tamamlandı by zifirinicindebiri
zifirinicindebiri
  • WpView
    Reads 408,136
  • WpVote
    Votes 22,326
  • WpPart
    Parts 53
Bir adam tanıdım. Önce kalbimde hissettim nefesini. Sonra ondan öğrendim hassas kalplerin de dünyadaki cehennemden kıl payı sıyrılabileceğini. Bir gece ansızın hayatıma giren bu adamın önceden de hayatımın uzak bir köşesinde yer aldığını bilmiyordum. Kalan bütün hayatımın tam merkezine yerleşeceğini de bilmiyordum. Hayatım gözlerimin önünde şekillenecek ve ben mantığımın büyük bir kısmını arka plana alarak yaşananların sadece seyircisi olacaktım, bu yaşıma dek birçok kez yaptığım gibi. Yaşananları seyrederken ve hayat akışımın yönlendirilişinde kendimin yanında o adamın da yer almasına izin verirken mantığım hep benimle miydi? Hayır. Korkuyor muydum? Evet. Pişman olacak mıydım? Bilmiyorum. Bilemiyorum. Belki evet, diyor hislerim, belki de hayır. Bekle ve izle. Ya da geriye dön kaç.
Asalak Fenomen by mervegnr_
mervegnr_
  • WpView
    Reads 4,499,981
  • WpVote
    Votes 358,811
  • WpPart
    Parts 59
Sivri diliyle eleştiri videosu çekip paylaşan Feyza Soysal'ın bu sefer hedefinde; işine karışılmasından hazzetmeyen kalp ve damar cerrahı Merthan Özkan vardır! ** "Bir sorun mu var?" dedi Merthan, başını hafifçe oynatarak. Feyza ona bakmak yerine odadaki diğer doktorlara baktığında Merthan, iki kaş göz hareketiyle onları odadan çıkardı. Feyza onlar odadan çıkana kadar bekledi. Çıktıklarında ise sinirle "Ne gibi bir sorun olabilir ki?" dedi. "Herkes gözlem yapmaya gelip kan aldı ama sadece ben gözlem yapmak için gelmişim gibi, kan almak isteyince 'gözlem gözlem,' deniliyor." "Boş versene, hemşire olmayacak mısın sen? İki yıl sonra istemeyeceğin kadar kan alırsın." "Olsun, herkesin neden gerisinde kalmak zorundayım? Bana haksızlık yapılıyor!" Merthan onun sinirini pek dikkate almadı, hatta belki de çocukça buldu. Feyza buna daha çok sinirlenerek "Ve bunda senin de suçun var!" diye gözlerini ona dikti. "Ben ne yapmışım?" "Yapmıyorsun işte. Haksızlığa göz yuman da haksızlık yapan kadar suçlu değil mi?" Merthan çayını bitirip masanın üzerine koydu, sonra sırtını doğrultarak "Tamam," dedi. "Git malzemeleri al, odama gel." 03.07.2019
Sana Teslim Oluyorum (Umut Serisi 7) by seyma_demir
seyma_demir
  • WpView
    Reads 318,876
  • WpVote
    Votes 22,736
  • WpPart
    Parts 33
Yüsra, ömründe ilk kez ağabeyinden gizli bir yola gitti. Üstelik, oldukça riskli bir yola... Görev icabı sınırda bulunan askerlere yardım eli olmak için yazdığı dilekçe kabul edildi. Yüsra, ilk görev yeri olarak sınıra komşu bir köyde, askerlerin daimi Hekimi olmak için göreve başladı. Tozpembe iyilik hayalleri buraya kadardı. Vahşeti, sefaleti ve savaşın en derin yaralarını ilk elden tecrübe etti. Ayrıca kader onun önüne burada, seneler önce ağabeyi tarafından reddedilen adamı da çıkardı. Şimdi genç bir çocuk değildi. Yüsra'ya hiç ama hiç aşık değildi. Affedici değildi. O merhamet dolu çocuk gitmiş, yerine savaş yaralarıyla dolu, ondan ve tüm insanlıktan nefret eden Assubay Tugay kalmıştı. Ayrıca, Yüsra'yı yakınında istemiyordu. Onu bu görevden men etmek için tüm silahlarını kuşanıyordu...
• NAMÜTENAHİ • Hayatımın Mimarı  by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 3,050,997
  • WpVote
    Votes 73,462
  • WpPart
    Parts 25
Yiğit, elindeki flaşı açık telefonu ışığı asansörün tavanına vuracak şekilde yere bıraktıktan hemen sonra elleri yanaklarımı kavrayarak, "Hadi Eylül, derin bir nefes al." Kulaklarım uğulduyor, görüş alanım arada bir netleşip bulanıklaşıyordu. Kendimi, aklımı toplayıp dudaklarımı aralayacak konumda hissetmiyordum. Nefesim git gide daha da daralıyor, gözlerim kapanmamak için göz kapaklarımla savaş veriyordu. "Eylül, bana bak." Söylediklerini uğultu şeklinde duysam da ne yazık ki cevap veremiyordum, sadece hafif aralık gözlerimle yüzüne bakıyor, söylediklerini dinlediğimi anlaması için gözlerimi yumup açıyordum. "Eylül!" "Eylül, sakin ol." "Eylül, nefes al." Yiğit'in git gide yükselen sesi ile tedirginliğim daha da artarken yanaklarımı kavrayan büyük, kemikli soğuk elleri ve dudaklarımda hissettiğim bir erkeğe göre oldukça dolgun i dudakları bütün sistemimi çökertmeye yetecek kadar yoğun duygular hissetmeme sebep oluyordu. Vücudumdaki kan az önce çekilmiş, vücudumu buz kaplamışken şimdi fazla miktarda pompalanan kan ile bütün vücudum sıcaklamıştı. Hareketsiz duran dudakları bir süre sonra hareket ederek ağzımı aralamamı sağlarken bir anda kontrolü tamamen eline alarak işaret ve orta parmağı ile çenemi hafifçe yukarıya kaldırdı. Burnundan aldığı derin nefesleri bir bir dudaklarımın arasına bırakırken, titreyen ellerim ve bedenimle bir süre hareketsiz kaldım. O ise durmadan aynı işlemi birkaç kez tekrarladı. Yanaklarımdaki ellerinin baş parmakları elmacık kemiklerimi aşağı yukarı okşarken göğüs kafesimi zorlayan kalbimin atışlarını duymaması imkansızdı. Saniyeler içinde ciğerlerime ulaşan onun nefesi kendimi biraz olsun sakinleştirmemi sağlarken dudakları dudaklarımın üzerindeyken gözlerimi yavaşça araladım. ~Yiğit bir adamın Eylül masalı.~ Sıradan bir mahalle hikayesidir, aksiyon içermez.
MÜNFERİT by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 6,105,263
  • WpVote
    Votes 333,308
  • WpPart
    Parts 54
Bedenini öne doğru büktü ve koyu kahvelerini kısarak dudaklarını büyük bir yavaşlıkla alnıma dokundurdu. Tam da o anda midemin aniden kasıldığını hissettim. "Eğer benden istediğin gerçekten buysa, abin olurum." Sarfettiği sözler ile kulaklarımda bir uğultu ve hemen ardından boğazımda bir yanma meydana geldi. Onu göğüsünden tutup kendimden uzaklaştırmak ve bu yakınlığın gereksiz olduğunu savunmak istedim ancak dudakları temasını kesmeden ve onu itmemden gram etkilenmeden sürtünerek burnumun ucuna kadar indi. "İhtiyaç duyduğunda, baban olurum." Dudakları burnuma küçük bir baskı uygulayarak kısa süreliğine tenimden ayrılırken çok geçmeden sıcak dudaklarının varlığını yanan yanaklarımda hissettim. Göğüsümde binbir çabayla canlı tutmak için çabaladığım, özenle sakladığım o minik kuşun kanatlarını delicesine çırptığına şahit oldum. Yutkunuşlarım arttı. Nefes alış verişlerim hızlandı. Dudaklarını aralayıp kısa bir nefes aldığı esnada burnunu bir kedi misali usulca yanağıma sürttü. "Sığınmak isteğinde, liman olurum." Ilık nefesini sertçe dışarı bırakarak aralık dudaklarımın arasından içeri sızmasını sağlarken kollarının arasında titredim. "Korktuğunda, kalkan olurum." Dudakları temasını kesmeden bir yol izlercesine dudaklarımı es geçip çeneme ilerledi ve bir sonraki durağında yumuşak bir baskıyla çeneme yaslandı. "Ne olmamı, neyin olmamı istiyorsan o olurum." Başını aşağıya eğmeden hemen önce bakışlarını gözlerime çevirerek yüz ifademi dikkatle inceledi. Rahatsız olup olmadığımı kontrol ediyor olmalıydı. Değildim. Biraz garip hisler içindeydim ancak bu senelerdir hissettiğim huzursuzluk, rahatsızlık ya da korku hislerine hiçte benzemiyordu. "İhtiyacına, isteğine göre şekillenirim ama bu durum kocan olduğum gerçeğini değiştirmez."
DİVANELİ by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 2,460,318
  • WpVote
    Votes 18,592
  • WpPart
    Parts 5
Hikaye, 1980'li yılların yaz sonuna doğru havaların serinlediği, yaprakların sarardığı ama sonbaharın henüz açık seçik bir şekilde kendini göstermediği bulanık bir zaman diliminde aittir. Bir genç kızın uzaktan uzağa gördüğü ve henüz tanımadığı bir adama hayranlık duyuşunu, ardından çevresinin onay verdiği ve hiç görmediği biriyle hayatının en önemli kararlarından birini verişini, bu kararın üzerine de omzuna yüklediği sorumlulukları nasıl yöneteceğini anlatır. Hava nadiren güneşli, toprak çoğunlukla verimli, Nare her zaman sessizdir. Buna tezat epeyce gürültülü bir adam hayatına girmek için yollar aramaktadır. Keyifli okumalar. ... Hikaye Karadenizde geçmektedir.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,122,485
  • WpVote
    Votes 720,812
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
Sağa Kaydır 🏀 by BalPorsugu34
BalPorsugu34
  • WpView
    Reads 3,182,612
  • WpVote
    Votes 155,493
  • WpPart
    Parts 74
Psikoloji okuyan Eylül'ün hayatındaki her şey sıradandı ta ki arkadaş zoruyla indirdiği Tinder'da ünlü bir basketbolcuyla eşleşene kadar... Biraz eğlenmek istiyorsan buyur içeriye :) Yayımlanma tarihi: 17.02.2020 Romantizm #2 Genel Kurgu #5 Genç Kurgu #9 Mesaj #1 Texting #2
Aşk ve Gurur by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 247,380
  • WpVote
    Votes 12,382
  • WpPart
    Parts 61
Gurur ve Önyargı, taşralı bir beyefendinin kızı olan Elizabeth Bennett ile varlıklı ve soylu toprak sahibi Fitzwilliam Darcy arasındaki çatışmayı anlatır. Gerçi Jane Austen bu iki karakteri birbirlerinin tuzağına düşmüş kişiler gibi sunar, ama "ilk izlenim"i tersine çevirmekte gecikmez: Soyluluk ve servetten kaynaklanan "gurur" ile Elizabeth'in ailesinin soylu olmayışı karşısında beslediği "önyargı", Darcy'yi mesafeli davranmak zorunda bırakır. Elizabeth'in davranışında da hem özsaygının uyandırdığı "gurur", hem de Darcy'nin züppeliği karşısındaki "önyargı" etkili olur. Zeki ve coşkulu Elizabeth yalnızca Austen'ın en çok sevdiği kadın kahramanı değil, aynı zaman bütün İngiliz edebiyatının en çok ilgi uyandıran kadın roman kişiliklerinden biridir.