linamissss adlı kullanıcının Okuma Listesi
16 stories
BÜLBÜL KAPANI by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 20,021,085
  • WpVote
    Votes 1,287,171
  • WpPart
    Parts 45
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
666  (Tamamlandı) by hadizade
hadizade
  • WpView
    Reads 11,387,349
  • WpVote
    Votes 63,862
  • WpPart
    Parts 6
Patron: Yanımdayken böyle konuşamıyordun, uzaklaşınca sana bi' cesaret geliyor galiba. Ben: Diyelim ki, yanında seninle böyle konuştum. Deli gibi kızdırdım, hiç sevmediğin şeyleri yaptım, kötü sözler söyledim. Ne yaparsın? Patron: Kendini altımda bulursun. Gözlerim kocaman açıldı, hatta bacaklarım istemsizce titredi ve başımı kaldırıp dehşet içinde ona baktım. O ise telefonunu kenara bırakıp, gözlerimin içine bakarak gömleğinin düğmelerini birer birer çözmeye başladı... (Yaş farkı ve yetişkin içerik vardır.)
Susar Kadın by birinsan_25
birinsan_25
  • WpView
    Reads 451,415
  • WpVote
    Votes 25,924
  • WpPart
    Parts 28
Arkamda ki konağa son bir kez dönüp baktım, dile kolay 17 senem geçmişti şu taş duvarlar arasında. Şimdiyse 17 yılı ardımda bırakıp gidiyordum. Gerçek ailemin yanına.
EVİM by kafayiyedimben
kafayiyedimben
  • WpView
    Reads 823,185
  • WpVote
    Votes 40,252
  • WpPart
    Parts 54
Ne abi mi? Ben yasak bir aşkın meyvesiydim. Ya da kaldırılmış bir kadının son umudu. Annem, güzel annem. Babam olacak adam kandırmıştı onu. Yıllarca bir yalana inandım. Bir peri masalına. Ama sonunda ne prens geldi ne de kız mutlu oldu. Üç abim ve bir erkek kardeşim vardı. Birbirimizi görmediğimiz tanımadığımız onca yıl. Aramızdaki tek bağ kan bağıydı. Onlar mutluydu. Aile bağları çok güçlüydü. Onlar bir elmanın iki yarısı gibiydi. Ben mi, ben dış kapının dış mandalı. Benim bir evim yok. ××××××××××××
DESTAN  by buneyinkafasiamk
buneyinkafasiamk
  • WpView
    Reads 105,953
  • WpVote
    Votes 8,717
  • WpPart
    Parts 5
Temelleri tamamen yıkılmış bir aile... onlar bir aile bile değildi. Sadece kemikleri birbirine bağlanmış zar zor ayakta duran bir iskeletten ibaretti. Kötü kaderleri daha doğmadan önce biçilmişti. Kanatları daha doğmadan kesilmişti yedi çocuğun... Destan Dağlar ise bu yedi çocuktan en şanssızıydı. Kimsesizdi. Kimliksizdi. Yalnız başına savaşıyordu. Tek başına koca bir aileydi. Ta ki 17 yıl sonra kardeşlerinin karşısına çıkmasına kadar. Karmaşık hayatı iyice karışırken bu düzene uyabilecek miydi yoksa aykırı hayatına kaldığı yerden devam edecek miydi? Bu yedi yaralı çocuğun verdiği koca savaş son bulacak mıydı? Yoksa asıl savaş şimdi mi başlıyordu? & Yayınlanma Tarihi: 10.06.2021 Kitapta +18 küfür, argo, şiddet gibi sahneler mevcuttur. Herhangi bir çalıntı, alıntı söz konusu olursa gereği yapılacaktır.
Ağır Abilerim by seymanizzz
seymanizzz
  • WpView
    Reads 152,779
  • WpVote
    Votes 8,271
  • WpPart
    Parts 15
Nefes alamadığım için elimi boğazıma getirip derin derin nefes almaya başladım. Tüm uzuvlarımın acıdığını hissediyordum fakat bu fiziksel bir acı değildi, ruhsaldı. Canım acıyordu, kalbim kırılıyordu, ruhum her geçen gün daha fazla inciniyordu. Ben, psikolojik şiddet görüyordum. 🥀 01.02.21
Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜL by oykutzcn
oykutzcn
  • WpView
    Reads 4,854,832
  • WpVote
    Votes 423,462
  • WpPart
    Parts 141
Külkedisinin prensese değil, Anka'ya dönüşme hikayesi. Sonsuzluğa kanat çırpan otuz kuşun öyküsü.| Elena'nın hayatı, ruhu farklı bir boyuta çekilene dek; ev, iş ve ailesini kaybettiği yangını gördüğü kabuslardan ibaretti. Samantha; tanımadığı bir kız odasında bir anda ortaya çıktığında, kahinlerle birlikte yok olan cennet kuşunun da aynı anda ortaya çıkmasının tesadüf olmadığını biliyordu. Odasındaki o kız, üç yüz yıl aradan sonra gelen ilk kahindi. Elena, Orién ülkesindeki büyücüler, element büyücüleri ve element sahiplerinin asker olabilmek için eğitim gördüğü Doğu Lermont'a gittiğinde, kendini hiç beklemediği olayların içinde bulur. Lermont'ta, tüm öğrencilerin katıldığı Lermont Oyunları'nın da alevlendirdiği bir güç savaşı vardır. Ancak bu onun en küçük sorunu bile değildir çünkü geçmişte ayaklanma çıkararak birçok kişinin ölümüne neden olmuş isyancılar yeniden harekete geçmiştir. Savaş kapıdadır ve savaşın seyrini değiştirebilecek tek kişi olan Elena, kahin olduğunu herkesten saklamak zorundadır. Özellikle de Doğu Lermont'taki hainden. "Unutma Elena. Orién'de yanından uçup giden bir kelebek bile hayatını baştan aşağı değiştirebilir." BAŞLANGIÇ: 20.02.2014
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,147,505
  • WpVote
    Votes 721,531
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,810,153
  • WpVote
    Votes 192,662
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
+22 more
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,325,898
  • WpVote
    Votes 693,583
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.