Melankolisinde boğulan bir çocuğu yasaklarla dolu bir ailede büyüyen aşkı kurtarabilir miydi? Dönemine göre aykırılıklarla dolu kalbine nasıl ikna edebilirdi onu? Çaresiz miydi? Umutsuz muydu? Peki ellerinde umuttan başka bir şeyi kalmayan insanlar ne yapardı? Intihar mı ederdi? Tanrıya mı sığınırdı? Yoksa toplumun dayattığı düzene zincirlenip kendini hayatın akışına umarsızca bırakır mıydi? Sorular çoktu. Cevapları ise onun gözlerinde saklıydı. Ancak onun yapabildiği tek şey o gözleri ile onu boğarken tanrısının onu kurtarmasını dilemekti.

THIS IS NOT MY STORY. Ben sadece yarım kalmış son bölümlerini çeviriyorum. Kendi hikayem değil.

Louis sürekli rüyasında gördüğü eşiyle tanışmak için can atıyor. alpha!harry | omega!louis

Bir uçurum ya da bir iskele. Yanında onun olmasını dileyerek geçen günlerinin ardından eskiyi yad etmek istiyordu sadece. Eli, onun elini tutarken. Kalbi onunla atarken. Onu özlediğini haykırmak istesede ardında bıraktı bir kaç parça eşya ile ruhunu dinlendirmeye, kavrulan yüreğinin ateşini onunla söndürmeye devam ediyordu. Kavuşacakları günün hayali ile yaşıyor, Yıllarda geçse, o hala onu bekliyordu.

Harry'i iyileştirebilen de yerin dibindeymiş gibi hissettirebilen de aynı kişi; mavi gözleri, minik bedeni ve kontrol altına alamadığı hırçınlığıyla Louis. au, ön planda larry ve arada bir ziam, ne yazık ki hetero niall (ooor is he?), nick grimshaw kötü adam (gerçi tipi uymuyor), bol bol dayak yiyen harry ve sassy louis

Harry, hiçbir zaman kendisi için yaratılmış kişiyi bulabileceğini düşünmezdi; Louis de kendisi için yaratılmış bir kişinin var olduğuna inanmazdı. alpha!louis | omega!harry

Louis yılın 364 günü doğum gününü bekleyen bir insan ve sevgilisiyle birlikte geçireceği ilk doğum günü için çok heyecanlı.

Harry bir gece yarısı kendisinin gelecekten gelen, dört yıl sonraki hali tarafından uyandırılıyor.