marco! polo!
"Hey, Jeongguk!" diyor. "Öpüşelim mi?"
Neden öyle sessiz duruyorsun öyle? Şarkın mı tükendi dersin, biten günle, Yoksa gün mü bitti şarkınla beraber? Çığlıklar, içinde can verdiği bu an, N'olur, gözlerine geceler dolmadan, Bana altın gibi bakışlarını ver... -Cahit Sıtkı Tarancı
hırçın çocuklar, hoyrat öpüşler. itlik ve serserilik. paylaşılamayan sigaralar, ağlarsan devrileceğim. 1 haziran 2020.
Kim Taehyung'la, beni terk etmesinden yıllar sonra bir arkadaş buluşmasında yeniden karşılaştığımızda değişen tek şeyin zaman olmadığını çok iyi anlamıştım çünkü saçlarını her hafta başka bir renge boyayan Taehyung'un yumuşak tutamlarına hafif hafif aklar düşmüş, dart tahtasına benziyor diye dalga geçtiğim güzel yüzü...
binbaşı taehyung, kuzey koreli düşman asker jeon'a aşık oldu. "Beni ilk gördüğün andan sonra, sen de benim gibi, hiç farklı şartlarda tanışmayı hayal ettin mi?" Diye fısıldamaya devam ettiğinde, artık bütün kontrolümü kaybetmiştim. Dudakları daha fazla yaklaştığında, askeri koğuşta, odamın olduğu koridorda adım sesler...
Bir gün girersen odama desem ki vakitlerden bir nisanın akşamüstü, benim boşluğumla sen de üzülür müsün? Yoksa bu kez de yokluğumu mu terk edersin?