Karışık
3 stories
SIR (1) by BC-Valerie
BC-Valerie
  • WpView
    Reads 710,072
  • WpVote
    Votes 46,463
  • WpPart
    Parts 33
Oda çoktan dumanla kaplanmış görüşümü engelliyordu. Ciğerlerime hava çekmek için öksürüp hırlarken bir yandan da odadaki rafların arasında koşar adımlarla ilerleyip Brad'i arıyordum. Sonunda onu duvar boyunca uzanan dolabın dibine tünemiş bir şekilde buldum. Yanına eğilerek onu sarsmaya başladım ama kıpırdamıyordu bile. Canlı olduğunun tek belirtisi nefes alırken inip kalkan omuzlarıydı. "Brad!" Burada biraz daha kalırsam yanına da ben yığılacaktım. Kafamdaki bütün soruları bir kenara ittim, elimi çabuk tutmalıydım. Onu doğrultarak yüzüne vurmaya başladım. Uyanmalıydı. Tanımıyor olsam da onu burada bırakmazdım. Tüm vücudum yanıyor, durmaksızın öksürüyordum. Bilincimi kaybetmeden önce gördüğüm son şey Brad'in bağırarak burada ne aradığımı sormasıydı.
Gölgesizler by selen_sezer
selen_sezer
  • WpView
    Reads 3,325
  • WpVote
    Votes 236
  • WpPart
    Parts 2
Hava durumunu kontrol etmediğim için yağmura hazırlıksız yakalanmıştım. Ardından üzerim yeterince kalın olmadığı için sonbaharın vazgeçilmezi olan soğuk algınlığına da hazırlıksız yakalanmıştım. Bir keresinde canım istemediği için çalışmadığım ülkeler coğrafyasına, sınıfta, herkesin içinde öğretmenimizin sorduğu o zalim soruyla hazırlıksız yakalanmıştım. Telefonların ucundaki pek çok aramaya, yalnız yürüdüğüm sokaklardaki köpek çetelerine ve hatta sürpriz doğum günü kutlamalarıma bile hazırlıksız yakalanmıştım. Konu, ben olduğumda hazırlıksız yakalanmalar hayatımın günlük klişelerinden biriydi zaten; ama konu Gölgesizler olduğunda, onlar her zaman hazırlıksız yakalarlardı. Kısacası, yağmurlu bir günde yanınıza şemsiye almanız bile faydasızdı.
Sinestezi by selen_sezer
selen_sezer
  • WpView
    Reads 425,299
  • WpVote
    Votes 23,138
  • WpPart
    Parts 34
Sesil, yirmi yaşına henüz basmış bir psikoloji bölümü öğrencisidir ve okuduğu bölümü seçmesinin en önemli nedeni, sekiz yaşındayken öğrendiği, modern tıbbın hala gizemini tam olarak aydınlatamadığı bir algı komplikasyonuyla dünyaya gelmesidir: Sinestezi. Bunun üzerine sekiz yaşındaki pek çok kişinin alamayacağı kadar radikal bir karar alır ve unutmak istemediği rengarenk anılarını düzenli olarak tuttuğu defterlerine kaydeder. Bu ona, her zaman yanında taşıdığı bir defter ve hayatı boyunca eşlik eden bir alışkanlık olarak geri dönmüştür. Tek bir kuralı vardır; o da tüm anılarını yazıya dökerken bir daha eşini benzerini yaşayamayacağını düşündüklerine yıldız atmaktır! Rakamların rengi ve renklerinse kendilerine ait tatları olduğu bir hayata uyum sağlamakta herhangi bir sıkıntı çekmemiş olan Sesil, bir Cumartesi akşamı yatıya gittiği ev partisinden sonraki günün akşamında odasında uyanmıştır; fakat ufak bir sorun vardır: Parti gecesini ve evine nasıl geldiğini hatırlayamamaktadır. Öncesinde aklında kalan birkaç imgeyle bu hafıza kaybını aydınlatmaya çalışan Sesil, bu durumu anı defterinde ayırdığı, boş, dört adet yıldızlı sayfayla çok geçmeden takıntı haline getirecektir. Daha sonrasında su yüzüne çıkan gerçeklerle kendisini, hiçbir algısıyla bütünleştiremediği bir adamın peşinde bulacaktır.