Ecem'in normal giden hayatı, gittiği resim sergisindeki portrenin içine çekilmesiyle tepetaklak olur. Gözlerini açtığında ise, prensini öldürmeye çalışan bir prensesin bedeninde uyanır. *** "Kraliçem!" Dedi bir kez daha o huysuz sesiyle. Elindeki hançer ise tam kalbimin üzerindeydi. "Kalbinizi sökmek istiyorum yerinden." İnatla baktığı gözlerimden bir çok duygu geçerken bedenimi korkuma rağmen biraz daha dikleştirdim. O ise durmadı, hançer tutan eli bir kez dahi titremezken yutkunarak devam etti. "Benden başka herkesi sevebildiğiniz için!"

Damla takla atan otobüsün içinde öldüğüne emindi. Çünkü gözlerini açtığımda hem yaşıyordu hem de en sevdiği Nasıl İmparatoriçe Olunur romanında yeniden gözlerini açmıştı. Büyük bir dert Damla romanda daha olaylar gerçekleşmeden istilacı imparatorun kılıcıyla ölen Gecenin Dansçısı Ophelia'ydı. Ölüm bir şeyler yapmazsa onun için kaçınılmazdı, tabii bir şeyler yapmazsa... Ufak bir şans Genelevde ki ilk gecesinden kaçabilir ve o zamanlar daha Trant Krallığı'nı ele geçirmeyen Prens Elijah ile tanışabilir ve yolunu ölümünden ayırabilirdi. Peki her şey bu kadar kolay olabilecek miydi?

"Elf gözlerin neler görüyor Legolas?" dedim, kaşlarımı çatıp manzaraya bakarak. Sarı saçlı Elf, kafasını bana çevirip anlamaz gözlerle baktı. "İlk olarak, adım Aramil Oronra Galanodel. İkinci olarakta çorak bir araziye bakıp ne görebilirim, söyler misin?" "Hiç eğlenceli değilsin." Söylediğim sözlere nazaran, arkamdaki bir yere bakışlarını dikti. Ve fısıldadı; "Bu topraklar eğlence arayışı içinde değil, küçük insan. Kan arayışında..." O sözlerini bitirir bitirmez, kulağımın hemen yanından geçen ok bana hangi Dünya'da olduğumu fazlaca hatırlatmıştı. Ben kendi dünyamda değildim. Kusurlu Topraklarda'ydım. Beni öldürmeye yemin içmiş iri yapılı bir ork, savaş naraları atarak koştuğunda, her seferinde nasıl daha fazla korktuğumu merak ediyordum doğrusu! *** Elf, insan ve cüce...Bu takım, artık ölü olan Kusurlu Toprakları, yeniden canlandırabilmek için yola çıkmıştı. Yanlarındaki küçük insan, başka bir dünyadan gelen üniversiteli bir genç kızdı. Üstelik esen rüzgardan bile korkuyordu!