userela adlı kullanıcının Okuma Listesi
7 stories
BRONZ SERİSİ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 12,661,308
  • WpVote
    Votes 842,878
  • WpPart
    Parts 83
Kitap oldu. Üç kitabı basıldı. Seri, beş ana kitaptan oluşuyor ve 2025 yılı içinde final yapacak. ❝El bebek, gül bebek değil; el bebek, öl bebek.❞ Karanlık örgütün kurduğu düzen için doğmuş bir kız çocuğuyken ona verilen en büyük ceza sevgisizlikti. Kaderini kabullendi ve kartını oynadı. O kim miydi? Hisar Alatav. Hayır, sil. His Alatav. Karanlık düzenin kıyameti olmak üzere. O ise Bronz. Karanlık örgüte başkaldırıp kartları yeniden dağıtan adam. Ona Bronz derler. Onların tohumları el bebek gül bebek değildi; el bebek öl bebekti.
HAFIZA by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 758,013
  • WpVote
    Votes 78,021
  • WpPart
    Parts 20
Damarlarında bir soy dolusu cesedin kanı dolaşıyordu. O gece ay, gökyüzünde karanlıktaydı; bu görüntü göz çukurlarının içine gömülmüş siyah gözlerini hatırlatıyordu. Şehirde dolaşan bir katilin hayatının sınırlarına indirmeye başladığı darbe, keşfetmeye başladığı güçlerinin daha da ortaya çıkmasına neden olacaktı. O bir Karga Sarmaşığı'ydı. Ve henüz dünyada hiç uyanışa geçmemiş bir türün ilk savaşçısıydı. Varta'nın Kızıl Yakası'nın kraliçesi uyanıyor. İÇİNDE BİR SEN'in evreninden... HAFIZA
LEZÂ ÇUKURU by burcinsaridogan
burcinsaridogan
  • WpView
    Reads 1,739,455
  • WpVote
    Votes 107,403
  • WpPart
    Parts 30
''Ahu Dila Tanin.'' Sesi şehrime düşen yıldırım gibiydi, sesi şehrime düşmekle kalmayıp evimi viran ederdi. Dehşetle kapattığım gözlerim, adım yabancı sesin dudaklarından döküldüğünde aynı dehşeti yaşarcasına tekrar açıldı. ''Lezâ Çukuru... Cehennemin yedinci kapısının önüne gelmekle kalmayıp, alevli ateşe dokunan ellerinle kapıyı açtın ve o çukura düştün.'' Birkaç adım attı, sıcak nefesi soğuktan çatlamış olan dudaklarıma değdi. ''Cehenneme hoş geldin diyemeyeceğim, sen zaten çok uzun zamandır burada yaşıyorsun.'' 🕸🕷
VAVEYLA by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 33,105,066
  • WpVote
    Votes 1,336,286
  • WpPart
    Parts 44
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYLA. Karanlıkta atılan her çığlık sahipsizdir. Ben senin karanlıkta attığın çığlığım. Seninleyim ama senin değilim.
YANGINDA EN SON KÜLLER ÖLÜR by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 421,942
  • WpVote
    Votes 40,439
  • WpPart
    Parts 6
Parmaklarım küllerinde dolaştı. Sonra birden yağmur bastırdı. Gülümsedim ve beni izledi. Sustu ve onu dinledim. Sessizliği bile güzeldi. "Çünkü Leyla, çünkü iki gözüm, yangında en son küller ölür."
GÜL KUYUSU by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 3,821,629
  • WpVote
    Votes 254,934
  • WpPart
    Parts 20
"Kaburgam acıyor," diye fısıldadı, gül kuyusu. "Kaburgamı çaldın benden." Adam kızın yüzünü tam kaburgalarının üstüne bastı. "Burada, gül kuyusu," dedi ifadesiz bir sesle. "Burası senin sürgünün. Buradayken ne ölüme kavuşabilirsin, ne de kendini geri alabilirsin artık." Kız, adamın kazağını kavradı, yüzünü kaburgalarının arasına gömdü ve kaşlarını çatarak başını iki yana salladı. "Ölüme kavuşturmayacaksın beni," diye fısıldadı. "Bana beni geri vermeyeceksin." "Asla." Kızın, göğsünün ortasında bir yarası vardı, o yaraya bir isim bile vermişti. Adam, o yarayı ondan çalmıştı. O yaranın adı, "çocukluğum"du. Artık yeryüzüne yağan gül yapraklarının rengi, kan kırmızısıydı. Zehirli kırmızı gül sarmaşıkları bağladı bizi, Birbirimize zehirlendik. O kâinat kadar eşsizdi, Ben basit bir gül kuyusu. Tutulmamız gerekiyordu, Tutulduk. Ben Gül'düm, O, içine düştüğüm Kuyu, Benim Kuyum. Gül Kuyusu.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,221,150
  • WpVote
    Votes 2,249,966
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."