wattynin favları <33
17 stories
Yokluğundaki Sen by thealbatrosss
Yokluğundaki Sen
thealbatrosss
  • Reads 386,948
  • Votes 23,097
  • Parts 35
O gün, o balkonda Asrın cebinden bir yüzük çıkarıp kıza evlenme teklif ettiğinde Nur bir rüya görmekte olduğuna kanaat getirmişti. Bakışlarını yüzükten çekip adamın yüzüne baktığında, kendisini her defasında yeniden şaşırtan gözlerini gördüğünde bunun gerçekten yaşandığını ancak anlayabilmişti. Adamın onu sevmediğinin farkındaydı ve bu teklifin neden yapıldığını bilecek kadar da aklı başındaydı ama nasıl olurda sevgilim diyerek boyun çukuruna saklanmak istediği adamı reddedebilirdi? Üstelik kendi ayaklarıyla gelmiş, en büyük hayalini gerçekleştirmek için önünde diz çökmüşken adam, nasıl hayır diyebilirdi? Bu cevap Nur'un sisteminde yer almıyordu. Esas karaktere adını veren kız kardeşime ithafen.
Ay Işığı ve Mavi by visnelikapkekk
Ay Işığı ve Mavi
visnelikapkekk
  • Reads 283,912
  • Votes 45,675
  • Parts 29
"Başarı bir yolculuktur. Bir varış noktası değil." Bu cümleyi duyduğum anı hatırlıyorum. Kucağıma bir deste büyülü sözcük bırakılmış gibi hissetmiştim. İçimde biriktirdiğim tüm yenilgilere başkaldırmak için ihtiyacım olan küçük bir kıvılcım yakalamıştım. O kıvılcım büyüdükçe büyümüş, yüreğimde harlı bir umut ateşi yakmıştı. Başarı bir yolculuktu, ben de o yolu yürüyecek azme ve inanca sahiptim.
Portakal Çiçekleri Açtığında by laviniapiaf
Portakal Çiçekleri Açtığında
laviniapiaf
  • Reads 554,198
  • Votes 19,723
  • Parts 11
Hayat güzel. Hayat bir reçel kavanozunun içine parmağınızı daldırıp ufak bir yaramazlık yapmak isteyeceğiniz kadar tatlı. Tüm sivri köşelerine rağmen -yuvarlak bir dünyamızın olması bunu değiştirmiyor- toz bir şeker kadar tatlı hem de. Şimdi böyle söylüyorum diye beni gamsızın biri zannediyorsunuzdur. Hakkımda o kadar çabuk fikir edinebileceğinize pek inanmıyorum açıkçası. Hayatın güzelliklerinden, çiçekli bahçelerinden ve kremalı pastalarından bahsederken zırıl zırıl ağlamaya başlayarak sizi şaşırtabilirim. Düşürdüğüm bir reçel kavanozu nedeniyle yere çöküp o reçelin üzerine gülen bir yüz de çizebilirim. Artık tanışalım mı?
Kahvenin Hatırı Kırk Yıl (Tamamlandı) by uuykusuzvedengesizz
Kahvenin Hatırı Kırk Yıl (Tamamlandı)
uuykusuzvedengesizz
  • Reads 567,075
  • Votes 34,436
  • Parts 37
Başımla onu onayladığımda bakışlarını Asel'e çevirerek konuştu. "Ee, anlat bakalım. Sen neden kabul ettin benimle buluşmayı ? Yani, evliliği isteme sebebin ne ?" Bu kadar direkt sorması beni bi anlık afallatsa da yerimde kıpırdanarak dürüstçe onu cevapladım. "Aslında, ben her gelen teklifi direkt reddediyordum. Çünkü evliliği düşündürecek biri çıkmadı karşıma, evde rahatım, okulum daha yeni bitti. Ama artık annemin ısrarlarına dayanamadım ve sadece görüşmeyi kabul ettim." Alper dediğime gülerken utanarak bakışlarımı ellerime çevirdim. Adama resmen 'şans eseri sen denk geldin, piyango sana vurdu.' demeye getirmiştim. Fakat o buna takılmış gibi durmuyordu. Hatta belki de karşıma evliliği düşündürecek birinin çıkmaması hoşuna gitmişti, bilmiyordum. İç çekerek bakışlarımı ellerimden çekip, başka söyleyecek bir şey bulamayarak sıramı savmak için bu sefer ben sordum. "Peki sen ? Sen neden kabul ettin ?" Alper, Asel'de olan dikkatini bana verirken kendinden emin bir şekilde cevapladı. Sanki bu soruya daha önce çalışmış gibiydi. "Çocuk istediğime karar verdim." Cevabıyla az önce utançtan kızaran yanaklarım olabilirmiş gibi biraz daha kızardı. Biraz olsun beni bırakıp giden heyecanım tekrar tüm bedenime hükmeder hâle geldi. Üzerime çöken sıcaklık yerimde kıpırdanmama sebep olurken yutkundum. Başımla onu onaylayıp dudaklarımı ıslatarak konuştum. Bu kadar dürüst bir cevabı beklemediğimden, bocalamama sebep olmuştu. 05.10 Klasikler 5 07.10 Tutku 7 14.11 Klasik 6 03.12 Spiritüel 6 04.12 Asker 7 12.12 Spiritüel 5 18.12 Asker 6 22.01 Spiritüel 6 06.03 Spiritüel 3
ŞEHİR, ZEHİR VE HAMZA by ozcanmerve
ŞEHİR, ZEHİR VE HAMZA
ozcanmerve
  • Reads 4,444
  • Votes 298
  • Parts 2
İlk cinayetimi Karakoza'nın sokaklarında işledim, diğer birçok fedai gibi. Ölümü, öldürmeyi, yakmayı, yıkmayı biz bu şehirde öğrendik. Sonra bu şehrin bizi dönüştürdüğü şeyi görünce kaçmak için fırsat kolladık. Fakat şimdi geri döndük. Eskiden, vurmamızı istedikleri hedeflere çevirirdik namluyu, ancak şimdi bize vur emri verenlere nişan alıyoruz. Ben Feza, bir şeyler biliyorum. Kazançlarımın kayıplarıma bağlandığı ve madalyonun her iki yüzüne de tanıklık yapan bir şehir... Zehri tadanı, en az tattıran kadar zehirleyen bir zehir... Ve bu şehrin güzüne karşı tebessümü sımsıcak bir palto gibi sarmalayan bir adam, Hamza... Benim tüm hikâyem bu. Ancak bu şehirde daha fazlası var.
Kayıp Şarkı by thealbatrosss
Kayıp Şarkı
thealbatrosss
  • Reads 289,413
  • Votes 21,098
  • Parts 36
ASIM KARASOY Arabanın diğer ucunda oturan kız, yağmurun altında benimle o garip bakışmayı paylaşan kızla aynı kişi. Aynı keskin yüz hatları, neredeyse huysuzluk olarak tanımlanabilecek bir ifadeyi süsleyen hafifçe pembeye boyalı kalın dudaklar, bu mesafeden ne renk oldukları inkar edilemeyecek kadar belirgin olan yeşil gözler. Yüzünde dünyanın en durgun ifadesi. Lakin boş değil, sadece sessizliğin tamamladığı bir sakinlik. Yahut tenezzül etmeme. Bu kadar kısa süre içinde daha fazlasını tahlil etme fırsatı bulamadan arabadan inmek zorunda kalıyorum. Bir kere daha aynı kız, engel olunamaz bir süratle benden uzaklaşırken bu sefer ilkinde olduğundan daha çok canım sıkılıyor. EFLÂL ÇAĞAN Kaç zamandır dönüp dolaşıp yağmurun altındaki o ana varıyorum. Bütün o koşuşturmacanın arasında aniden fark ettiğim adamın hayali gözlerimin önüne çiziliyor. Sıradan bir günün ilginç bir tesadüfle bölündüğü o zaman aralığında sessiz ve eski bir kaide gibi her şeyin ve herkesin ortasında dikiliyor oluşundan daha çok, yüzündeki ve hatta teninden etrafına yaydığı o umursamaz havanın beni ele geçirdiği gerçeğinden bir türlü kurtulamıyorum. Sanki bütün dünya dönüyordu da Asım için o an kendi dünyası duruvermişti. Ne var ki bu acıklı ve dramatik bir benzetme değildi; içimdeki kopamayan fırtınanın acizliğinde bir hareketsizlikti onunkisi. Belki benim kadar aciz değildi, elbette değildi, lakin durgunluğunda bulduğum tanıdıklık hissi oraya çakılıp kalmamı sağlamıştı. YOKLUĞUNDAKİ SEN - ÇAĞANLAR 2
Kalbimin Kusursuz Şüpheleri by thealbatrosss
Kalbimin Kusursuz Şüpheleri
thealbatrosss
  • Reads 80,230
  • Votes 7,901
  • Parts 26
Omuzlarım yenilgiyle düşerken gözlerimi kapıyorum. Sevdiğim adamı düşünüyorum. Bana şefkatla, merhametle yaklaşan adamı. Dokunuşunda her zaman incelik barındıran, etrafında olduğuma bir türlü inanamayan o adamı. Hiçbir zaman bağrıma basamadığım, doya doya sarılamadığım, öpüşünde kaybolamadığımı. Yaşlar yüzümü ıslatmaya başlarken derin bir nefes alıyorum. Gözlerimi açmayı sonsuza kadar reddetmeyi ölesiye isterken canavarlardan ve savaşlardan korkmayan biri olduğum aklıma geliyor. Ulaş'ın yokluğu, gidişi, yanında götürdüğü. Bütün bunlar gözlerimi açtığım anda göğsüme baş edilemez bir ağrı olarak çöküyor ama derin bir nefes alıyorum. Her şeyin devası olacakmış gibi bir tane daha. Ellerimin tersiyle gözlerimdeki yaşları silerken ona söylediğim şeylerde en ufak bir yalan barındırmadığımı hatırlatıyorum kendime. İstediği kadar kaçsın, küçük zaferlerin, reddedilmiş yenilgilerin koynunda kendini saklasın bu ihtişamlı zaferin; yenilmiş dahi olsam gücünün sonuna kadar savaşmış olmanın verdiği görkemin sahibi her zaman ben olacağım. *laviniapiaf'a ithafen.
Sarı Puantiyeli Şemsiye by visnelikapkekk
Sarı Puantiyeli Şemsiye
visnelikapkekk
  • Reads 417,369
  • Votes 9,994
  • Parts 7
Genç, erkek. Küllü kumral rengi saçlarının kabardığı tespit edildi. Göz alıcı dişleri ve her an çok komik bir şey söyleyecekmiş gibi görünen bir ifadesi var. Boyu tahminen 1.83 Ayakkabı numarasının 44 olduğunu düşünüyorum. Geniş omuzları sayesinde tişörtü onu epey çekici göstermiş. Göz rengi ela olarak kaydedildi. Hedef 8 adımdan sonra kafeye girip bir kahve istiyor. Önüne bilgisayarını ve dosyalarını açarken tahminen telefonu titrediği için cebinden telefonunu çıkarıyor ve ekranda gördüğü şey onu güldürüyor. Bir saniye, o da ne? Bu beklenmedik bir durum merkez. Tetikçi tehlikede. Bize onun gülüşüyle insanları felç edebildiğini söylememiştiniz! Hedef başını sallayarak telefonu elinden bırakıyor ve kahvesini getiren garsona teşekkür ediyor. Bilgisayarı açılırken not defterini açıp kalemini eline alıyor. Dosyasını inceleyerek kalemi elinde çevirip dururken diğer tarafta tetikçi yavaşça hayata dönmek için çabalıyor ama görünen o ki hedefin hipnoz yeteneği de var. Kalem hedefin uzun parmaklarının arasında çevrildikçe tetikçinin zihni bulanıyor çünkü. Bu görevden çekilmek zorundayım merkez. Sanırım onunla evleneceğim.
Aşk ve Diğer İhtimaller by visnelikapkekk
Aşk ve Diğer İhtimaller
visnelikapkekk
  • Reads 245,035
  • Votes 3,853
  • Parts 5
Hayat sonsuz kapıları olan uzun bir koridora benzer. Tüm o ihtimallerin arasından doğru kapıyı bulabilecek misin?
Dünyanın Merkezine Düşüş by visnelikapkekk
Dünyanın Merkezine Düşüş
visnelikapkekk
  • Reads 374,959
  • Votes 53,590
  • Parts 25
Herkesin dünyasının merkezini farklı şeyler oluşturur. Benim merkezimde kelimeler var. Kelimeler ve yeni başlangıçlar, yeni tecrübeler, yeni karakterler ve yeni kurgular. Dünyayı ya da sadece kendinizi keşfetmenin tek yolu denemekten geçiyor. Belki bu hikayede Gökçe'yle beraber siz de kendi dünyanızın merkezinin nerede olduğunu bulursunuz. Keyifli okumalar! 💜