Merve Özcan ✨
4 stories
Gün Gecenin Ardında by ozcanmerve
ozcanmerve
  • WpView
    Reads 20,768
  • WpVote
    Votes 1,547
  • WpPart
    Parts 6
Masanın kenarına iliştirilmiş küçük, kırmızı gonca gül oracıkta bana bakıyordu. Biri görmeden uzanıp çabucak aldım, masayı toplayıp süratle tezgâha döndüm. Bir selam ve bir veda mahiyetindeki bu küçük armağanın sebebinden bihaberdim, bir kere sorma cesaretini bulduğumdaysa tebessüm etmekten başka cevabı olmamıştı. Karabasan'a ısrarcı olmak için yeterli cesarete sahip değildim tabii. Bu güllerin yolunu gözlemekten hem utanıyor hem öfkeleniyor hem de kendime mani olamıyordum... Bu dilemmadan bana kalan hicap omuzlarımda nasıl müşkül bir külfetti, bunu yalnızca ben bilirdim. O hain, gaddar Karabasan'a olan yakışıksız meylim bazı vakit kendimden dahi sakladığım bir sırdı. Gelişinin, selamının kalbime kondurduğu heyecan, kendime dahi itiraf edemediğim mahrem bir utançtan ibaretti. Fakat tüm bunlara karşın vardı, buna mâni olmak ne mümkün. Tezgâha dönmeden evvel bakışlarım Başkan'ın fotoğrafına ve hemen üzerindeki koca mavi Rosav bayrağına takıldı kaldı, göğsümde taşıdığım isyandan utanarak gülün tomurcuğunu avucuma hapsedip sakladım. Beni maksadımdan ufacık bir gül bile alıkoyabilecekse o halde hürriyeti düşlemek ne haddime? Servis tabağında kalan son kurabiyeyi parmaklarımın arasında çevirdim ve çevirdim, nihayetinde bir ısırık alıp göğsümdeki akideyi anımsadım. Enfes marmelatı, taze incir ve hoş baharatlarla hazırlamıştım. Her zamanki gibi Gecegüzü'nün en iyisiydi hatta neredeyse Rosav Çöreğinin sırlı, zehirli marmelatı kadar lezizdi fakat elbette ondan bir yanıyla noksandı. Yine de bundan bile iyisini yapacaktım çünkü hayalim, hayatımı karartmak ihtimal dahilinde olsa bile Gecegüzü'nün en iyi tabağıyla belki unutulmuş, yitirilmiş o mücadelenin ateşini yeniden yakmak hatta belki de şansım yaver giderse gecikmiş bir intikamı almaktı.
ŞEHİR, ZEHİR VE HAMZA by ozcanmerve
ozcanmerve
  • WpView
    Reads 4,491
  • WpVote
    Votes 300
  • WpPart
    Parts 2
İlk cinayetimi Karakoza'nın sokaklarında işledim, diğer birçok fedai gibi. Ölümü, öldürmeyi, yakmayı, yıkmayı biz bu şehirde öğrendik. Sonra bu şehrin bizi dönüştürdüğü şeyi görünce kaçmak için fırsat kolladık. Fakat şimdi geri döndük. Eskiden, vurmamızı istedikleri hedeflere çevirirdik namluyu, ancak şimdi bize vur emri verenlere nişan alıyoruz. Ben Feza, bir şeyler biliyorum. Kazançlarımın kayıplarıma bağlandığı ve madalyonun her iki yüzüne de tanıklık yapan bir şehir... Zehri tadanı, en az tattıran kadar zehirleyen bir zehir... Ve bu şehrin güzüne karşı tebessümü sımsıcak bir palto gibi sarmalayan bir adam, Hamza... Benim tüm hikâyem bu. Ancak bu şehirde daha fazlası var.
Gözlerini Haramdan Sakın by ozcanmerve
ozcanmerve
  • WpView
    Reads 5,444,235
  • WpVote
    Votes 288,092
  • WpPart
    Parts 75
Çatık kaşlarının ona nasıl bir hava kattığından habersizdi. Sinirli? Korkunç? Belki de her ikisi fakat bu bile yüzünün güzelliğini gölgeleyemiyordu. Düşüncelerimi, dişlerini sıkarak söylediği kelimeler böldü, "Benden uzak dur." Sol omzumda topladığım saçlarımı serbest bırakırken, attığım şiddetli kahkahayı bastıramadım. Gururuma dokunmuş muydu? Biraz. Pes edecek miydim? Hayır. Ben bir kızdım, o ise erkek. Ve kesinlikle yanlış replikleri paylaşıyorduk. "Bunu, benim söylemem gerekmez miydi?"
TANYERİ by ozcanmerve
ozcanmerve
  • WpView
    Reads 187,351
  • WpVote
    Votes 11,245
  • WpPart
    Parts 17
"Sen bir tırtılsın" dedi bana. "...ben senin kelebeğe dönüşünü izliyorum." Ardından bir kez daha gülümsedi. Yemin ederim ki o gülümsemenin yerine bana bir tokat atmasını isterdim. Kelimelerin, acısına bulanıp gülümsemesinin altında sessiz sedasız ezilişini hissettim. Bilmediği bir şey vardı; ben, bilmediğimi sandığı o cümlenin devamını biliyordum, bunu onun satırlarında okumuştum. Sen bir tırtılsın, ben senin kelebeğe dönüşünü izliyorum... ve sonra kendi kanatların parçalayışını. Arsıl Alaz işte buydu, zihnimin dolunayı. Düşüncelerimi, her yanıma nüfuz eden karanlığın ıstırabından arındırıp ışığını avuçlarıma bırakan adam, o bunu hak etmiyor. Bense, kurak bir toprağa düşmüş küçük bir su damlasıyım. O toprağı yeşil vadilere dönüştüremem, dev bir nehrin çağlamasını sağlayamam. Düştüğüm toprak beni içine çekene kadar bir yanımı güneşin sıcağına feda edebilecek kadar güçlüyüm yalnızca. Yine de aldığım nefesin bile bir gün bana yabancı olacağını hatırlamak istemezdim. Helya ALAZ