senanurgullll
Zihnimin içinde tonlarca ses vardı birbirinden farklı.
Ellerimde tuttuğum şeyi idrak edemiyordum yada etmek istemiyordum boğazıma birşey oturmuştu nefes almamı zorlayacak türden yavaş yavaş aşağı doğru iniyordu sanki ateşten bir kor parçası gibi geçtiği heryeri yakıyordu kavuruyordu ateşiyle.
Ben defalarca bir mezarın başına gitmiştim sırayla İzlemiştim onları bir avuç toprağa gömerken
Ellerimden kayıp giderken
İlk kayıbımı onbir yaşımda yaşamıştım
O benim kanatlarıma atılan ilk bıçak darbesi gibiydi
Yirmi'me bastığım gün yüzleşmiştim bu acıyla tekrar
O benim ruhuma atılan ilk bıçak darbesiydi
Yirmi birimde yeni yıla girerken tekrar savrulmuştum
Yeni yıl yeni umutlar getirirken
Beni yine bir mezar başına mâhkum etmişti
Şimdi elimde tuttuğum bir fotoğraf parçası beni o mezarın en dibine üzerime onlarca toprak atarak gömmüştü o bıçak darbesini Kalbime değil sırtıma atılmıştı
Bugün ben o acıyla birkez daha
yüzleşmemiştim
Bugün ben o acıda yanıp kavrulmuştum
Kül olup savrulmuştum.....