Fhhv
140 stories
Girift by mehiralen00
mehiralen00
  • WpView
    Reads 380,159
  • WpVote
    Votes 13,894
  • WpPart
    Parts 26
Severek ayrılmak onlar için en uygun tabir olabilirdi. Boşanmış iki insan... Birbirinden öylece kopabilir miydi? Hem de birbirlerini deli gibi severken. #1 genel kurgu #1 ayrılık #1 cerrah #2 inat
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,244,396
  • WpVote
    Votes 691,777
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,181,057
  • WpVote
    Votes 2,249,225
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
Maça Kızı 8 by dpamuk
dpamuk
  • WpView
    Reads 173,758,387
  • WpVote
    Votes 7,368,552
  • WpPart
    Parts 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
İKİ YABANCI by ozgenrts
ozgenrts
  • WpView
    Reads 244,871
  • WpVote
    Votes 10,857
  • WpPart
    Parts 26
Soğuktan donmuş ellerini cebinden çıkardı. Sadece bir kez kapıya vurması ile kapının açılması bir olmuştu. Hazırlıksızca karşısında duran adama baktı. Uzun saçları, kafasına taktığı berenin altına gizlenmişti. Sakalları her zamankinden daha da karışık ve uzun gözüküyordu. Kenarları kırışmış, çizgiler ile dolu gözleri dolu doluydu. Yaşlı yüzünde hüznün fırça darbeleri vardı. Sessizce, ağ tutmaktan halat bağlayıp çekmekten nasır tutmuş ellerini kapıdan çekerek geriye doğru adımladı ve içeriye girmesine izin verdi. Bu daveti bekletmeyip kar tutmuş botlarını önemsemeden, üşüyen ve gerilen bedenini sıcacık hava ile buluşturdu. İçeride yalnızca bir kanepe, üzerinde çaydanlık bulunan ve çıtırtılı sesleri ile insana huzur veren eski bir soba vardı. Başka bir zaman olsaydı, sobanın o sıcak ve dosthane kucağına kıvırılır keyfini çıkarırdı. Ancak bu şimdi imkansızdı. Kanepenin hemen çaprazında duran masanın üzerinde camdan yapılmış bir sürahi ve bardak duruyordu. Sonra onu gördü, battaniyesinin içinde tıpkı bir melek gibi uyuyordu. Dudakları pespembe bir düğmeyi andırıyordu. Küçücük diye düşündü, ne kadar da masum. Teni bembeyaz, kirpikleri uzundu. Kaşları neredeyse yok gibiydi. Gülümsedi bir an onun güzelliğine. "Herhangi bir değişiklik yok değil mi kararında?" Yaşlı adamın sesi ile ona doğru döndü. Yüzünde gördüğü endişeyi anlayışla karşıladı. Çünkü onunda içinde endişe fırtınası kopuyordu. "Hayır, Ali Osman Bey. Ben size bir söz verdim, bir anlaşma yaptık. Şimdi geri dönemem." Ali Osman, rahatladığını belli edercesine bir nefes verdi dudaklarından. "Senin bana ihtiyacın var, benim ona. Onunsa sana. Bunu sakın unutma." ©Tüm hakları saklıdır.| ©All Rights Reserved. -Yalnızca bu sitede yayınlanmaktadır. Başka hiçbir yerde iznim dahilinde yayınlanmamaktadır. Eğer kopyasına rastla
BADEMLİ MAHALLESİ by ZehraAyar0
ZehraAyar0
  • WpView
    Reads 3,650,524
  • WpVote
    Votes 129,832
  • WpPart
    Parts 38
"Sana her yaklaştığımda," dediğinde başını eğip dudaklarını usul usul kulağımın kenarına getirdi. Nefesi resmen nefesimdeydi. Bu çok fazlaydı.. O gecekinden daha farklıydı bu. Yirmi iki yıllık ömrümde tanıdığım Kerim abi değildi bu karşımdaki adam. "Benden sanki bir vebalıymışım gibi bir canavarmışım gibi kaçışın," sıcak nefesi önce kulağıma sonra boynuma çarptı. Gözlerim artık kendiliğinden kapandı. İşkenceden beterdi bu durum. Biz şu an ne yapıyorduk? Cümlesini tamamlamadan son kez derin bir nefes çekti ciğerlerine. Bunu yaparken burnu benim kulağımın tam üstünde, saçlarımın tam başlangıcındaydı. "Şu koskoca bedenimi bitirdi, tüketti Işıl." baştaki cümlenin amacından sapan bu cümle de ne demek oluyordu? Neler söylüyordu bu adam, neler hissettiriyordu bana!? Dudaklarının arasından usul usul bıraktığı kısık nefesler saçlarımın arasına vurduğunu ve onları yavaşça havalandırdığını hissettim. Tüm tüylerim havaya kalktığında yeni doğmuş bir bebeğin açmaya çalıştığı gözleri gibi bende araladım gözlerimi ve dudaklarımın kıyısına vuran bir hevesle mırıldandım. "Kerim a-" "Şşş," titreyerek söylemeye çalıştığım sözler bıçak gibi kesildi, irkildim. Tüm bedenime etkisi altına alan bir ürperti yayıldı. Tüm hislerim öyle bir karmaşıklığa gömülmüştü ki ne hareket edebiliyor, ne de buna itiraz edebiliyordum. O ise göz kapakları birbirine geçili, sanki boşlukta sallanıyor gibiydi. Sanki bir hayalin içindeydi ve o hayalde yalnızca ikimiz vardık. Sonra bir an kapalı göz kapakları titredi. Nabzım her geçen saniye hızlanıyor, bana yaşam alanı bırakmıyordu. Ama meğer ben daha hiçbir şey duymamışım ki. Zira saniyeler sonra duyduğum Kerim abinin işkenceden farksız pürüzlü sesi canı çekilen parmaklarımın tutunmak amacıyla bir yerlere savrulmasına sebep oldu. "Abi yok, artık abi yok güzelim."
DOKUN BANA by BuketSever
BuketSever
  • WpView
    Reads 68,207
  • WpVote
    Votes 2,878
  • WpPart
    Parts 17
Çığlıklarımı boğazıma tek tek diziyordu... Bir kediden daha esnek bir edayla evimin duvarlarında gezinmeye başlamıştı. Odamın bir köşesine sinmiş onu izliyordum. Saniyelik bir aradan sonra karşımda belirdi. Bu defa çığlığımı tutamamıştım... "Melodi, ne güzel bir ismin var, büyüleyici..." saçlarımı kokluyordu. Korkudan bayılabilirdim, hayır hayır ölebilirdim. "Dokun bana Melodi." Gözlerimin içine bakarak söylemişti bunu, hipnotize olmuşçasına dediğini yapmaktan kendimi alıkoyamadım. Elimi uzattım...
Y A N G I N by endlesseher
endlesseher
  • WpView
    Reads 1,734,470
  • WpVote
    Votes 79,700
  • WpPart
    Parts 76
Konuşmadığım için dilsiz sanılan, ruhunu insanlara kapatmış biriydim ben. Üzerimde, etekleri kan lekeli beyaz elbisem ve üryan ayaklarımla, geçmişin dikenli topraklı ormanında yürüyen bir kızdım ben. Sonra ansızın biri çıktı karşıma. Günahkâr olduğu için cehennem sanılan, ruhu ateşte yoğrulan biri. Arafta kalmaktan yorulan ve geleceğe kavuşmak için geçmişe gitmeye çalışan bir adam. Ruhunu, ruhumla birlikte ateşe veren bir adam. Benim yanıp kül olacağım, onun ise sönüp duman olacağı bir yangın bu... Bu ya ikimizin yeniden doğuşu ya da yok oluşu. #1 - Aksiyon (23.08.2019) #1 - Gizem (30.11.2019) #1 - Genç Kurgu (18.01.2021)
Yıldız Takımı by serryim
serryim
  • WpView
    Reads 86,692
  • WpVote
    Votes 3,194
  • WpPart
    Parts 30
Bir Adal düşünün. Özgür ruhlu kıskanılmaktan hoşlanmayan. Erkeklerle kızlara olduğu gibi arkadaş olabilen... Bir de Barın düşünün. Sevdiği herkesi kıskanan, etrafında erkek sinek olmasından bile hoşlanmayan, paylaşmayı sevmeyen... Peki bu zıtlık ikisini bir arkadaş grubunda birleştirirse. *** Arkadaş gruplarlarının içerisine girdiğinizde kendinizi gökyüzünden gibi hissedeceksiniz. Çünkü adı üstünde onlar Yıldız Takımı!! Kapak için @lurideurora çok teşekkür ederim ❤️
ÇÜRÜK KRİSTAL by aycavoski
aycavoski
  • WpView
    Reads 28,850
  • WpVote
    Votes 2,028
  • WpPart
    Parts 23
Siyahla beyaz çarpıştı ansızın bir gece. Gölgeleri eridi aynı o gece. Kül oldular birbirlerinde. Siyah gebe kaldı ışıltılı yıldızlardan birine. Yıldız doğdu, gri oldu. Yıldız, gözlerinin harelerine ulaşmış bir zevkle gülümsedi. Kendi gibi iki parıltı ekledi ufkuna. Sonra ölüm koktu boynunda. Yıldız, parçalandı kalan boşluğunda. Siyahla beyazın uğruna kül olduğu değildi artık. Parçalanmış, bir yangının, bir damla kanın yuttuğu bir yıldız neyse o da o kadardı işte. Bir kristal. Çürük Kristal. • • • - Bu isimle yazılmış ilk hikâyedir.