ÖNERİLİR
4 stories
SULU SEPKEN by olmekvarsaucunda
olmekvarsaucunda
  • WpView
    Reads 222
  • WpVote
    Votes 20
  • WpPart
    Parts 2
Yeşil gözlerimde acılarımın büyüttüğü kimsesiz bir kız çocuğu vardı, kendi kanım kokan parmak uçlarımda büyümek zorunda kalmış bir kadının silik yansıması. Koyu kahve gözlerinde sevgiyle büyütülmesine rağmen on sekizinde eksik bırakılmış bir çocuğun yutkunduğu bir feryat vardı, boğazında cümle olurken son enfesini vermiş kelimeler. Ve o gözler, tüm kimsesizliğime rağmen, şefkatiyle sardığı avuçlarında beni sevdi. Kimsesiz bir kız çocuğunu, ruhumu sökercesine sevdi. Öyle sevdi ki, eksik kalan tüm yaşlarım takvimlerden birer birer söküldü. Öyle sevdi ki, anılarımın eline bıraktığım umutsuzluğum onun avuçlarında paramparça oldu. *** 01.12.2020 Saat 01:23.
SAHNEDE BİR YANKI by opheliacigligi
opheliacigligi
  • WpView
    Reads 1,337
  • WpVote
    Votes 240
  • WpPart
    Parts 8
Hepimiz bu sahnede bir oyuncuyduk ve yazılanı oynuyorduk. Tercihlerimiz olduğunu zannedecek kadar da zavallıydık Bir cinayeti çözmeye giderken, kasırganın kollarında toz olacağımızı bilmiyorduk. Cover by- kapak tasarımı : @wattpadkapaktasarim @wbrunette
SERMEST 2 by olmekvarsaucunda
olmekvarsaucunda
  • WpView
    Reads 12,261
  • WpVote
    Votes 985
  • WpPart
    Parts 18
Issız gölgelerin hakimiyetini kapladığı gecede terk edilen bir kadın. Ruhunu, zihnini, ona ait olan her bir yansımayı babasının öldürüldüğü patlamada kaybeden bir adam. Kendinden geçip birbirlerinden geçemeyenlerin hikayesi. Kendinden geçip yolun sonunu birbirlerinde bulanların, kırgınlıklara rağmen derin yaralarda soğuk merhem olanların hikayesi. Sermest'in ikinci kitabıdır. •28.12.2021• Yeni başlangıçların kilidinin açıldığı o gece.
SERMEST by olmekvarsaucunda
olmekvarsaucunda
  • WpView
    Reads 116,778
  • WpVote
    Votes 6,874
  • WpPart
    Parts 45
Buz mavilerinin getirdiği tüm enkazları; yüreğimin en uç noktasında, okyanusun haşim dalgalarına yuvarlandığı o saniyelerde evladım bilmiştim. Yüreğimde uyuyakalan acı tanelerimi okşayışının ardında derin bir sükunet vardı. Kokusunun beni götürdüğü o cennetin saf sularındaki gölgede biriktirdiği ateşi yaşlı gözlerle izliyordum. İntikamının ateşini. Ellerinde büyüttüğü kininin bana sunduğu en kıymetli hediyeyi. Ömrümün en vefakar dönemine kendini fırlatan buz mavileri, beni uçsuz bir varsayımın peşinden sürüklüyordu. Parmak uçlarının tenimin üzerinde gösterdiği o işkenceyi avuçlarımdaki şefkatle süpürmek istediğim anlar çoktu. Onu göğsüme saklamak istediğim, kumral saç tanelerini hafızama kazımak istercesine koklamayı hayal ettiğim anlar dünyadan büyük bir mevlaya sahipti. Öl dese seve seve öleceğim adamın ağzından sevmekle ilgili bir kelime çıksa başaramayacağım bu durumda, kokusunun elimden tutup beni götürdüğü cennetler kabul edilemezdi. Kan gölünün içinde, feryatlarında boğulan balıkların ahları aralarındaki ipi her soyuşunda açığa çıkan yeni duygular günahların arasına karıştı. Gözlerinin üzerine konan siyah kelebeği izledim, kelebek o bana bakarken yuvasından uçtu, uzak diyarlara yol aldı. Gözlerindeki siyah kelebeğin yerini ilgisiz bir bebek aldı. Sevdi o bebeği bana bakarken, sevdim o bebeği gözlerinde kaybolurken. Kadın ölüme kaçıyordu. Ölüm, adamın ona verebileceği en güzel hediyeydi. Adam aşık olmaktan kaçıyordu. İşin içine yokuşu olmayan bir karanlık girdi. Adam yakalandı. "Fakat dünya kırık, ben buruktum. Ben ölümdüm; o, bir kelebeğin yaşama hevesi." ••• 25.12.2016. Güzelliklerini yazmaya cesaret ettiğim tarih. 13.02.2017. Şarabın içinde kaybolup, sarhoşluğun kırında dolaşarak bu hikayeyi yayımladığım tarih. 22:25. #Kimsesiz 1 (27.04.2021) #Psikoloji 2 (04.07