"Sen ateşsin Arslan. Dokundukça yakan, öptükçe yara barındıran... En çok da aşksın. Sen benden başkasına yar, bir başkasının tenine de yara olamazsın..." ~Beria Aytun~ . Suudi Arabistan Kralı Abdulaziz'in kızı Beria Aytun, babası tarafından ölüme terk edildiğinde tekerlekli sandalyeye muhtaç, koltuk değnekleriyle yirmi iki yıl geçirmiştir. Onu evlat edinen Firas Aytun tarafından büyütüldüğünde engelli kalmasının hıncı ve öfkesini öz ailesinden çıkarmak için siyasetin en güçlü ismiyle anlaşma imzalamıştır. 'Acımasız, soğuk bir dünya lideriyle...' Bir anlaşmayla başlayan güvensizlik, intikam barındıran hatalara gebe kalır. Atamadığı dördüncü adım Beria'nın dünyasına açılan kapının giriş anahtarıdır. Arslan Kılıçhan'ın siyasetine giriş yapan Beria kurtuluşu için çabalarken hiçbir şey artık eskisi gibi değildir. . 'Seni sevmek öyle güzeldi ki varsın bu ateşte yanayım tüm renklerim senin kanın...' ~Duhan Arslan Kılıçhan~

Gizli bir seks sitesi... Sanaldan bir oyun... Tutkularının üzerini örten avukat bir kadın ve karanlık çıkarlara kurban gitmiş 'Eroin Kaçakçısı' değil, adalet için suçluları kandıran hakim bir adam; Behmar Rehani... Eroin doyumu arzuladı. 'Asil' bir adam 'lav' kadar yakıcı oldu. Adalet anadan doğma çırılçıplak bedenlere sarıldı. Hakim bir adamın yüzüne eroin kaçakçısı maskesi, bedenlere saplantılı bir kadının ise avukat kimliği oldu... "Bedenlere saplantılıymışsın, öyleyse tenine tamahkârım!" * Yetişkin içerik!

Kurtarıcı Serisi'nin içinde geçen ve seride gerçekleşen bir olaydan dolayı ortaya çıkan felaketlerden kaynaklı karakterlerin yaşama çabasına tanık oluyorsunuz. Hiç kimse böyle şeylerin olacağını beklemiyordu ama oldu. Şimdi tek yapmaları gereken Tehlikeli Topraklar adını verdikleri bölgelerde hayata tutunabilmek.

taehyung: ne zamandır sakatsın? :d (21.15) *görüldü.* jeongguk yazıyor.. taehyung: neden geç yazıyorsun? (21.17) ha pardon, elin sakattı değil mi? :d (21.18) #angst

Ekonomik krizler, toplumsal olaylar ve teknolojinin hızla gelişmesinin ardından insanlık durağanlığını yitirmiş, hızla evrendeki her şeyin sonunu getirmeye çalışırcasına doğaya zarar vermekteydi. Her şey en kötü haliyle bile güzel giderken küresel iklim krizi kapıyı çalmıştı. İnsanlık bu misafirin geleceğini biliyordu ancak hazırlık yapmamış, işini son güne bırakmıştı. Farklı bölümlerden mezun olan 5 yakın arkadaş, son zamanlarda yaşanan iklim krizinin üzerine kafa yormaya başlamıştı. Ülkeler aşırı kuraklığa çözüm olarak suni yağmurda karar kılmış ve birçok ülkeden bilim insanının katıldığı bir kurul oluşturulmuştu. Bu kurulun amacı, hızlı bir şekilde dünya genelinde suni yağmur projesini gerçekleştirip, kuraklığa son vermekti. Doğada yaşanabilecek felaketleri hesaba katsalar da projenin insanlığı yaşanan krizden kurtaracağı konusunda ortak karar alınmıştı. Bu projeye karşıt görüşlü olan bir çok bilim insanı tepki gösterse de engel olmayı başaramamıştı. Meteorolojist Mustafa Demir, bu kişilerden en önemlisiydi. Mustafa Bey elinden gelen her şeyi kullanarak projeye karşı çalışmalar yapmaktaydı ancak bu savaşı kaybetti, proje gerçekleşti. İnsanlığın sonu olacak yağmurlar başladığında yapacak bir şey kalmamıştı. Ülkeler şimdi de insan ölümlerinin başladığı, karantinalardan kaçan ve sadece iklim krizi ile değil açlıkla sınanan insanları zapt etmeye çalışmaya başlamıştı. Mustafa Bey ve onunla yolları kesişen bu 5 arkadaşın yolculuğu tam da burada başladı. Aşkı, arkadaşlığı, doğayı ve varoluşlarını sorgulayan gençlerin ve Mustafa Bey'in hedefi belliydi, hayatta kalmak ve hayatta tutmak, en önemlisi de insanlığı bu beladan kurtarmak.

Bir Derinin hikayasi

Her olayın bir başlangıcı vardır Tıpkı her olayın sonu olduğu gibi.. Bu kitap kafayı yedirecek olayları asla tahmin edemeyeceksiniz buna eminim. Geçmişin izi yavaş yavaş silinir diye umut etmeyin çünkü silinmiyor sadece üstüne kapatabiliriz zaman hiçbir şeyin ilacı değil sadece unutturur yada soğutur olaylar yara gibi kabuk zaman kabuk bağlar ama olayı desersen acır ama zamana bırakırsan kabuk bağlar. Ben geldim ve kararlıyım.

O gün , Alin'in doğum günüydü. Yanlış. O gün , abisinin ve babasının düşmanlarının harekete geçtiği gündü. Alin'in tanıdığı birisi ölmüştü ve silah abisinin elindeydi. Ama katilin o olmadığına emindi. Ne yapacağız derken aldığı "doğum günü hediyesi" olayı fazlasıyla kısa sürede kapatmıştı. Ama iş burada bitmeyecekti. Alin olanlara karşı hislerini bastırdı, gizledi ve göz ardı etti ama sonradan tanışacağı duyguyu göz ardı edemeyecekti.

Gittiği kütüphaneden kitaplar alıp okuyan kız , sayfalara yazılmış spoileri gördükçe sinirlenir. Spoileri yazan çocuğa mesaj atar. Küfür içerir*

- kadın asker, erkek doktor kurgusudur- "Karanlığın içinden beni çekip çıkaran bir ateş böceğiydin. Geldin, ışığını bulaştırdın ve gittin. Göğüs kafesimdeki sızının şifası sendin. Sevgilim, çok gözyaşı döktüm uğruna ama, ışığınla ruhumun yangınına su serptin. Kaderim sensin." Evran Yaman Bozkır, bir genel cerrahtır. Espen şehrinin sokaklarında arabasıyla ilerlerken, yaralı bir kadını arabasına alır. Kadın silahla yaralanmıştır ve bu kadın Elvan Aladağ'dır. Espen'de bir uzman çavuştur. Bu gözlerin tanıdık olduğunu bilen Evran Yaman, Elvan'ın gözlerinde savaşçı bir kadını görecektir ama bu savaş ikisinin geçmişinden gelmektedir. ******************************************************* kapak: @goguskafesiboslugu-