KESİNLİKLE OKUMALISINIZ !
9 stories
3391 Kilometre by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 27,572,302
  • WpVote
    Votes 1,485,424
  • WpPart
    Parts 47
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, asla aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce denizlerce adalarca şehirlerce uzakta olan bir insana aşık olur muydunuz? Bunu, kendinize yapar mıydınız? Bu bir mesafe hikayesi! İki insanın, birbirlerini görmeden duymadan aylarca gece gündüz konuştukları ; birbirlerinin en yakını oldukları, ama birbirlerinden en uzakta oldukları, aralarındaki kilometrelere rağmen birbirlerine aşık oldukları bir mesafe hikayesi! Burası bizim gezegenimiz ve burada her şey anını bekler. Burası, bizim 3391 kilometrelik gezegenimiz... - ''Seni görmem için yanımda olmana gerek yok. Ben seni gözlerim kapalıyken de görebiliyorum. Zaten ben seni sadece gözlerim kapalıyken görebiliyorum...''
Gözlerini Haramdan Sakın by ozcanmerve
ozcanmerve
  • WpView
    Reads 5,444,123
  • WpVote
    Votes 288,091
  • WpPart
    Parts 75
Çatık kaşlarının ona nasıl bir hava kattığından habersizdi. Sinirli? Korkunç? Belki de her ikisi fakat bu bile yüzünün güzelliğini gölgeleyemiyordu. Düşüncelerimi, dişlerini sıkarak söylediği kelimeler böldü, "Benden uzak dur." Sol omzumda topladığım saçlarımı serbest bırakırken, attığım şiddetli kahkahayı bastıramadım. Gururuma dokunmuş muydu? Biraz. Pes edecek miydim? Hayır. Ben bir kızdım, o ise erkek. Ve kesinlikle yanlış replikleri paylaşıyorduk. "Bunu, benim söylemem gerekmez miydi?"
Helal Bro by kamerluna
kamerluna
  • WpView
    Reads 351,448
  • WpVote
    Votes 39,233
  • WpPart
    Parts 24
"Biri kursun önündeki asfalta koca harflerle 'SENİ SEVİREM HAFIZ' yazmış." dedi Vesile Hoca. Sinirli bir şekilde güldü ve bakışlarını bize çevirdi. "Hem de kırmızı harflerle." Hocanın karşında dizilen biz, kendimizi gülememek için zor tutuyorduk. En sonunda o homurdanma sesi birimizden çıkmış ve bütün ciddiyetimizi bozmuştu. Aslında hocamızın karşısında gülemmek için iç organlarımıza doğru kusuyor gibi gözüküyorduk. Vesile Hoca bakışları dik, sessiz bir şekilde bize doğru fısıldadı. "Siz temizleyeceksiniz. Cuma günü çıkıştan önce halletmiş olun. " "Ama Hocam-" "Tabii ailelerinizin kulağına gitmesini istemiyorsanız. " diyerek şirin bir şekilde güldü ve odadan çıktı.
TANYERİ by ozcanmerve
ozcanmerve
  • WpView
    Reads 187,338
  • WpVote
    Votes 11,245
  • WpPart
    Parts 17
"Sen bir tırtılsın" dedi bana. "...ben senin kelebeğe dönüşünü izliyorum." Ardından bir kez daha gülümsedi. Yemin ederim ki o gülümsemenin yerine bana bir tokat atmasını isterdim. Kelimelerin, acısına bulanıp gülümsemesinin altında sessiz sedasız ezilişini hissettim. Bilmediği bir şey vardı; ben, bilmediğimi sandığı o cümlenin devamını biliyordum, bunu onun satırlarında okumuştum. Sen bir tırtılsın, ben senin kelebeğe dönüşünü izliyorum... ve sonra kendi kanatların parçalayışını. Arsıl Alaz işte buydu, zihnimin dolunayı. Düşüncelerimi, her yanıma nüfuz eden karanlığın ıstırabından arındırıp ışığını avuçlarıma bırakan adam, o bunu hak etmiyor. Bense, kurak bir toprağa düşmüş küçük bir su damlasıyım. O toprağı yeşil vadilere dönüştüremem, dev bir nehrin çağlamasını sağlayamam. Düştüğüm toprak beni içine çekene kadar bir yanımı güneşin sıcağına feda edebilecek kadar güçlüyüm yalnızca. Yine de aldığım nefesin bile bir gün bana yabancı olacağını hatırlamak istemezdim. Helya ALAZ
AFİTAP by ilaydataspinarr
ilaydataspinarr
  • WpView
    Reads 670,805
  • WpVote
    Votes 47,500
  • WpPart
    Parts 47
Aslında aklımın almadığı bir hikayem vardı benim. O gün o camiiye girip de onların kutsalı olan ezan sesinden rahatsız olduğumu söylediğimde bana nefret eder gibi bakan o adama günün birinde deli gibi aşık olacağımı bilmiyordum. İşin komik yanı o adam da bunu tahmin dahi edemezdi. Birbirinden ölümüne nefret etmesi gereken, tamamen zıt kutuplarda olan iki insan nasıl olmuş da bir araya gelmişti ki? Dedim ya benim hikayem akıl almaz bir hikayeydi. Dinine sımsıkı bağlanmış olan bir adama aşık olmak zordu. Hele de benim gibi hiçbir dine mensup değilsen daha da zordu. Ama değiyordu. Onun tek bakışıyla karşılaşabilmek bile tüm bu zorluğa değiyordu...
Haram Bro |Texting by kamerluna
kamerluna
  • WpView
    Reads 2,204,424
  • WpVote
    Votes 191,978
  • WpPart
    Parts 62
0543#: Az önce kantinciye at etinden köfte yapıyor diye bağırdın. Efnan: Bana bilmediğim bir şey söyle. 0543#: Ben at eti seviyorum lan. Efnan: Banane lan Ebu Cehil karpuzu.
SINIR |Tamamlandı| by __Katre__
__Katre__
  • WpView
    Reads 2,822,730
  • WpVote
    Votes 137,172
  • WpPart
    Parts 75
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.
SİNE (Tamamlandı) by AveyaZveya123
AveyaZveya123
  • WpView
    Reads 28,330
  • WpVote
    Votes 2,435
  • WpPart
    Parts 32
İnsan, bastırdığı duygunun esiri olur derler hep, öyle de zaten. Ama düzeltilmesi gereken hususları var. İnsan; yaşayamadığı, karşılık göremediği, kursağına bir yumru gibi oturan duygunun esiri olurdu ve ben, bu adama küçük bir çocuğun hayallerine olan bağlılığı gibi bağlanmıştım. Onun vesilesiyle öğrendiğim dinim ise tek kurtuluşum olmuştu. Her yönüyle iyi gelmişti bana, Allah demeyi unutan ruhuma aslını öğretmişti. (Silinip geri yüklenmiş, yaklaşık bir-bir küsür yılı aşkın yayımda olmuş bir hikayedir. 24. bölümden sonrası geri yüklendikten sonra yazılmıştır.) -Sine adında yazılmış ilk kurgudur Yeniden yüklendiği tarih: 31.07.20 Kapak tasarımı: @bikudusgecesi
Karantina Serisi by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 113,721,761
  • WpVote
    Votes 4,584,904
  • WpPart
    Parts 181
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."