Kadın Bozkurt
EBABIL TİMİ
Kadın bir üstteğmen düşünün. Güzel. Güzel olduğu kadar güçlü de... O, Deniz Saygıner! Hiçbir zorluğa boyun eğmemiş, ölümün bile önünde diz çökmesini sağlayabilen bir kadın! Ya peki bir gün bu kadının yüreğine vatan aşkından başka bir aşk düşerse? -----🇹🇷----- Ciddi olduğu kadar mizahi anlatımında olduğu güzel bir...
▪️Ben Kıdemli Yüzbaşı EZRA ARSLAN hainler benden annemi aldı şimdi vakit intikam vakti. ▪️Ben Yüzbaşı MURAT KARAARSLAN hainler benden babamı aldı şimdi vakit hesaplaşma vakti. ▪️Ben Kıdemli Üsteğmen Ali SOYDAN hainler benden ocağımı aldı vakit vatanı koruma vakti. ▪️Ben Üsteğmen BA...
Polislik ile ilgili Hikayeler Sözler Burda ?✒ Beklemede Kalın! NOT: Sözlere Gelecek Olursak Çoğunu İnstagramdan Belirli Sayfalardan Alıyorum. Sizler için derledim paylaşıyorum.. Başlama tarihi 27.02.2017 ???
Çicekler sever böcekler sever polisler sevmezmi sandınız? Hayır efendim polislerde sever! Polis yüksek okulundan mevzun olan Asya Aslantürk artık bir çevik kuvvet polisi. Daha çok acemi ve görevine daha yeni başlıyor. Polislikte onu çok maceralar bekliyor. "Bu kelepçenin pembesi yokmu ya?" https://youtu.be/EUP3o7litDQ...
Siz hiç suçlu olmayı sevdiniz mi? Yada bir polise hiç yakın olamadığınız kadar yakında tam kalbinde yer buldunuz mu? Sizce polisler sadece kötü İnsanların mı peşindeler. Yoksa yeni başlangıçların tam ortasında kocaman ama imkansız bir aşkın mı? Güzel severler oysa polisler. Suçsuz günahsız. Saf ve temiz. Saftı temizd...
Yalnız ve duygusuz bir özel harekatçının hayatı, keşfedilip istihbarata alınması ve daha bir çok olay... Din, zeka ve strateji temelli bir çalışma. (Telif hakkı alınmıştır. Kopyalanması veya kurgunun çalınması durumunda yasal işlem başlatılır.)
Romantizm #1 Hiçbir hasta inancını kaybetmiş bir insan kadar umutsuz vaka değildir. Umudumu ve sahip olduğum tüm inancımı kaybetmiş ve son olarak da kendimi de kaybetmemle bitiş noktasına ulaşmıştım. Her şeyin bittiğine, hayatın acımasızlığına karşın kesin mağlubiyetimi aldığıma kendimi artık tamamen inandırmıştım k...
"Korkuyor musun ?" diye sordu. Nehir başını kaldırmadan sadece kafasını salladı. Adamın kokusuna karışmış sert içki kokusu genzini yakmıştı. "Hım demek öyle " dedi fısıltıyla.." O zaman neden buradasın ? Buraya beni memnun etmek için geldiğini biliyorsundur herhalde " Nehir başını k...
Siz hiç sevgilinizden bir mesaj, e-posta ya da daha kötüsü bir post-it ile ayrıldınız mı? Ben az önce yaptım! Üstelik üstümdeki giysiye rağmen. Ne mi giyiyorum? Gelinlik! Ah evet doğru duydunuz ben az önce nişanlıma bir post-it üzerinde ondan ayrıldığımı ilan ettim. Şimdi düşünüyorum da belki daha duyarlı birkaç söz y...
Kanı bitene kadar içti dudaklarımı. Kanım bitene kadar içtim dudaklarını. Omuzlarından göğsüne doğru inen avuç içlerim tenindeki yaraların kabarıklıklarına çarpıyor, parmak uçlarımdan bir zehir gibi akarak zihnimin içine sızıp canımı yakıyordu. Güney dudaklarımızı ayırdığı an belimdeki elini gevşetti fakat beni bırak...
Devrim Altun. Bu benim. Devrim ismini hakkıyla taşıyorum çünkü 'devrim' sayılabilecek işlere imza attığım söylenebilir. Mesela, yatılı bir erkek kolejindeki tek kızım. Mesela oda arkadaşım bir erkek, en değişiğinden, yakışıklısından, üstelik yavaş yavaş fark ettiğim gibi, oldukça karanlığından. Ve mesela hayatım çok g...
Aşkın imkansızlığı kalplere dokunup, kimseyi bu kadar acıtmayacaktı. İntikamın soğukluğu damarlarınıza sokulup, sizi hiç böyle üşütmeyecekti. Ve olağanüstü yetenekler zaaflara kurban olurken, okurlar yerinde duramayacaktı. Mantığıyla aşk arasında kaldığında, ne yapardı? Sorunun cevabı kitap da.
Her şey bir kurşunun değil de, bir çift kara gözün kurbanı olmakla başladı. Bedenimde ki değil, ruhumdaki ölü tohumların yeşermesiyle attı nabzım. Ve o günden sonra üzerimdeki çiğ toprağı atıp yaşamaya başladım. "Çünkü burası Veda Caddesi," dedi kara gözlerini, gözlerimin içine mıhlayarak. "Çünkü burada her veda bir...
Yasemin, kendine ait dünyasında ona bu dünyayı veren birçok dostuyla beraber yaşayan, kalbi yaralı ama yaralarından en güzel çiçekler inşa eden bir kızdır. Sonra biri çıkar gelir. Yaralardan inşa edilen o çiçeği görür. Koparmaya kıyamaz, koklamaya da. "Yasemin," der. "Çiçeklerin en güzeli."
"Bugüne kadar , 'aman sosyete ne der!' diye yaşadım. Artık 'aman ne derlerse desinler!' diye yaşıyorum. Neden mi? Çünkü aşık oldum." Sosyetik, saygın bir ailenin aykırı kızı olan çılgın karakterimiz Arya, çocukken yolları ayrılan ilk aşkı Aras ile gittiği yeni lisesinde tesadüf üzerine tekrar karşılaşır. Aşkı ve arkad...
'Ben Ateş'im, o da Alev. Hangimiz daha çok yakıyoruz belli değil ama yandığımız kesin.' Diğer tüm hikayelerden farklı bir hikaye bu. Kız masum değil. Adam umursamaz değil. Aralarında çekim var ama bunun adı aşk mı ki? Asi, haksızlığa boyun eğmeyen, özgürlüğüne düşkün, güzel, çekici ve dövüşçü bir kız. Alev! ...
17. yaş gününde Melisa, ailesi hakkında öğrendiği gerçekle ne yapacağını bilemez ve bir süreliğine İstanbul'dan İzmir'e giderek ablasıyla yaşamaya karar verir. Her şeyin daha iyi olacağını sanan genç kız, okulda karşılaştığı zorluklar karşısında ne yapacaktır? Genç Kız Edebiyatı #1 Genç Kız Edebiyatı #2 Genç Kız Ed...
#6 mizah / Bıyıktan başlayan bir hikaye nerelere gider, yok efendim böyle hikaye olur mu diyorsanız bence bir göz atın hikayeye. Ben Çağla. Hikayede birlikte olayların içine gireceğiz. Var mısınız? -Tüm Hakları Saklıdır-
"Sen annemin istediği gelinin tam zıttısın. Boyama tahtası bir yüzün, sarı olan boyalı saçların, beyaz bir tenin, çılgın ve kıpır kıpır bir kişiliğin var...Ha birde bakire değilsen tam da annemin istemediği gelin tipine uyacaksın. Bakire değilsin değil mi?"
O, Ateş'ti. Bense, ortalığı Ateş'e veren kızdım. Canlı canlı yanmamız kaçınılmaz, sakınılamaz ve men edilemezdi. NOT: TENİMDEKİ İMZA'YI OKUMAK İÇİN RUHUMDAKİ İMZA'YI OKUMANIZ GEREKMEZ.
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geçirmişti. Yavaş yavaş yanına yaklaştım ve tam önünde durup ona baktım. O kadar güzeldi ki... Bir papatya gibi kırılgan ve narindi. Bu eski evde bile ışıl ışıl parlıyordu...
Şu an tam olarak neredesiniz? Yirmi numaralı otobüsün üçüncü koltuğunda mı? Evde, okulda ya da iş yerindesiniz. Kısa bir mola verdiniz ve pencere kenarında bir fincan kahve içiyorsunuz. Belki de bir arkadaşınızla buluşmak için yola çıktınız. Ne kadar da sıradan bir gün, değil mi? Her şey son derece normal! Hiç düşündü...