yorgunyazar06
Sisliman, Arkhamya'nın sisli, unutulmuş köşesiydi. Burada, Vesta Liar yaşardı. Vesta, doğuştan gelen güçlü manipülasyon yeteneği ve atalarından miras kalan cadılık gücüyle Sisliman'ın loş ışıklarındaki tek gizemli cadıydı. Yüzü, yıllardır değişmeyen, zamana meydan okuyan bir mermer heykeli andırırdı. Bu, Vesta'nın bin yıllık reenkarnasyon döngüsünün acımasız kanıtıydı.
Vesta, her gece rüyalarında yüzünü asla göremediği, ama ruhunu delicesine tanıdığı bir âşık görüyordu. Bilmediği şey ise, bu aşkın, babasının yüzyıllar önce tasarladığı, ancak Tanrı tarafından tersine çevrilen bir lanet olduğuydu. Lanetin amacı basitti Vampir ve Cadı'nın birleşimi, kozmik felaket demekti.
Alazar Stone, binlerce yıldır kederi ve ölümsüzlüğü taşıyan bir vampirdi. Vesta'yı, her yüzyılda yeniden doğup ellerinin arasında ölen kadını, unutmamıştı. Lanetin tam olarak ne zaman devreye gireceğini öğrenmişti İlk öpücük anında, Vesta'nın hayatı son bulacaktı.
Alazar, laneti kıracak son çözümü bulmak için Sisliman'a geldiğinde, Vesta'yı, onu manipüle edemeyeceği kadar güçlü ve tehlikeli bir cadı olarak bulur. Alazar, Vesta'dan uzak durmalıdır, ama lanetin kendisi, Solaria'nın İpi gibi, onları birbirine doğru çekmektedir.
Şimdi Alazar, sevdiği kadını sonsuza dek kaybetme riskiyle, Vesta ise rüyalarındaki âşığı ölüme mahkûm etme lanetiyle karşı karşıyadır. Bu kader düğümü çözülebilir mi, yoksa Sisliman'ın sisleri yine, bir aşkın son fısıltısına mı tanıklık edecekti?