vellums
Kırılganlığıyla savaşmayı çocuk yaşta öğrenmişti Verda.
Kendini saklamayı, duygularını susturmayı, güvenmemeyi.
Ama o sabah, metro koltuğunda bulduğu defter,
onunla konuşuyordu.
Yazılar, çizimler...Her şey fazlasıyla tanıdık ve fazlasıyla tehlikeliydi.
Aras, kelimeleri seçerken dikkatliydi.
İz bırakmak istiyordu, görünmeden.
Planları vardı, kusursuzdu.
Ama kusursuzluk, bazen bir çift gözle bozulurdu.
Bu hikâyede biri iz sürüyor, diğeri saklanıyor.
Ama hiçbir şey göründüğü gibi değil.
Ve bazen, bir defter sadece yazmaz... açığa vurur