Gerilim Stories

Tek Bölümlük Hikayeler

Darsel ailesi, beşiz çocuklarından birinin tehlikeli bir lanetle doğduğunu öğrendiğinde, onu herkesten saklamaya kalkar. Ancak hiçbir sır sonsuza dek sürmez. Yalnızca bir gecede Tanrının laneti büyük bir yıkıma sebep olur. Masallarda hiçbir zaman öcüler kazanmaz. Bu hikaye, mutlu sonla biten masalların iç yüzü... 🍎🍎🍎 Bu kitabın tüm hakları saklıdır. İzinsiz çoğaltılması, paylaşılması veya herhangi bir şekilde kopyalanması durumunda yasal işlemler uygulanacaktır!!!

"Gece, şehrin üstüne çökerken kimse yaklaşan fırtınanın farkında değildi. Her şey normal görünüyordu... ta ki o ses bir daha duyulana kadar, karanlığın içinden bir gölge çıktı ve hayatı bir daha eskisi gibi olmadı."

Karanlığın Derinlerinde Gölgeler gerçeği saklayabilir, ama geçmişin hesaplarını asla... Koridorlar. Adını duyduğunuzda bile tüylerinizi ürpertecek bir yer. Bu sokaklarda güvenmek, sırtınıza bir bıçak saplanmasını beklemekle aynı şey. Burada herkesin bir sırrı var; bazıları saklanır, bazıları ise kanla yazılır. Bu yerin karanlığında bir düzen var, ama bu düzen yalnızca kaosun kurallarını bilenlere hizmet eder. Hayatta kalmak için sert olmak yetmez; zeki, hızlı ve her daim bir adım önde olmalısınız. Çünkü bu sokaklar size yalnızca iki seçenek sunar: Ya gölgelerin bir parçası olursunuz ya da onlara kurban. "Karanlığın Derinlerinde" - İhanet, güç ve hayatta kalma üzerine karanlık bir hikâye.

O kazınan kanla sarılır boynuna gece. Öyle bir gece ki sahipsiz ve kahramansız kalırsın. İşte o zaman parmağına bir yüzük takar, Geçmeyecek izlerini nefret ettiklerinle kapatırsın. "Günün sonunda dönüp dolaşıp geleceğimiz yer," derken parmağımdaki alyansa dokundu. "Evimiz." Ve evin sen olduğunu söyleyecek o dudaklar. Kelimeleri tanı ve kalbine kazı. Kurtulma. Bırak kendini. Yine de kaptırma. Adını üfle senden seni çalanlara. Günü geldiğinde fısıltını, her zerresine kadar onlara hatırlatacaksın. "Araf yok Alyeska." derken boynuma çıktı dudakları. "İhtimaller yok." bir daha fısıltı. "Sadece sen varsın." İlk acıyı sonra uğruna savaşılan aşkı tadacaksın.

Hayatımıza giren insanlarla bazı şeylerimiz değişir, bazı şeylerimizi saklamak zorunda kalırız. Bunu genelde onları korumak için veya kaybetmemek için yapsak bile kötü sonuçlarla yüz yüze gelebiliyoruz. İşte burada da farklı insanlarla kurulan hayatlar, iletişimler ve sonuçları olacak.

Geleceği avuçlarıma bırakmış; al, yaşa demişlerdi.

Kusursuz bir tabloda tek bir leke varsa, bütün tablo yalandır. Aeternum, dünyanın gördüğü en güvenli şehir. Suç yok. Hata yok. Her nefes kayıt altında, her kalp atışı izleniyor. Sistem, herkesin güvende olduğunu söylüyor. Ama şehrin en karanlık çukurunda, sistemin kayıtlarına girmeyen bir şey bulundu. Bir ceset değil; bir mesaj. Kian Drass, bu dijital cennetin tek analog günahkârı. Vücudunda tek bir çip olmayan, hayalet bir dedektif. Seraph'ın kör noktası. Paslı bir ofiste başlayan takip, şehrin temellerine, haritalarda yeri olmayan tünellere indiğinde, Kian korkunç bir gerçekle yüzleşecek: Bazen görülmemek, bir lütuf değil; bir idam fermanıdır.

arel yeni bir sabaha uyanır oda arkadasını korkunc bı vazıyette bulur yardım etmek ıster ama edemez dısarı yardım ıstemek ıcın cıktıgında butun ınsanların o vazıyette oldugunu gorur bu gizemi cozmek için elınden geleni yapmaya çalışır.... baş karekterimiz cok gızem içeriyo hıkayeye baslamadan soylemek isterim ilk bolumu okuyunca gerısı gelıcegını cok begenıcegınıze emınım bı gun otobuste ınternetsız kaldıgımda yazmıstım ssfdsgdfsgd ıyı okumalar o zmn

Geçmişte arkadaş olan dört düşman ailenin arasında geçen sırlı cinayetin aslını öğrenmek için kurban seçilmiş dört çocuk. Bu hikaye kimseye güvenmemeyi öğreten dört çocuğun hikayesiydi.

"Güzel ve Çirkin'in hikayesini biliyor musun?" diye sordum elinde tuttuğu güle bakarken. Böyle bir şey sormamı beklemediği yüzündeki ifadeden belli olsa da bozuntuya vermedi. "Elbette biliyorum, neden soruyorsun?" Bakışlarım ilkin mavi gözlerine kaysa da onları tekrardan güle indirdim. "Umutsuzluğa kapıldığım anlarda aklıma Çirkin geliyor." Ne diyeceğimi merak ettiğinden olsa gerek yanıma çömeldi. "Kendimi onun gibi hissediyorum, sanki lanetlenmişim gibi. Tabii, kastettiğim dış görünüş değil yaşadığım onca şey beni resmen kirlettiğinden lanetlenmiş hissediyorum. Bazen, 'Kimse beni bu halimle sevemez.' diye düşünüyorum. Gözlerim o kadar ağır şeylere şahit oldu ki ben bile onları sevmezken bir başkasından sevmesini bekleyemem." Elindeki gülün kadifemsi yapraklarına hafifçe dokundu. "Hikayedeki Çirkin'in aşık olduğu kız onu severse büyü bozulacakmış. Aksi taktirde hayatının sonuna kadar çirkin bir canavar olarak kalacakmış. Yıllar geçtikçe prens yavaş yavaş tüm umudunu yitirmiş. Sonuçta çirkin bir canavarı sevmeyi kim ister ki?" Sözlerimi bitirdiğimde "Çirkin olan tek şey lanet, seni lanetleyenler." dedi. "Güzel onu canavar olmasına rağmen sevdi. Çünkü korkutucu görüntüsünün ardında saklanan kırılgan ve şefkate aç kalbini gördü, Ceylin." Biraz bekledikten sonra devam etti. "Çirkin de sevileceğine inanmıyordu fakat asıl mesele şu, o canavarın arkasındaki saf ruhu birinin görmesine izin verecek misin?" Kapak Tasarımı: @semrasyy

Gerçek aşk, en karanlık büyülerin gölgesinde bile parlayan bir ışık gibi yolunu bulur; büyücülük dünyasının en karanlık günlerinde bile. "Benim düşmanım senin aşkınsa ben neyi kazanacağım,Evans?" -James Fleamont Potter ☆ ☆ ☆ ☆ ☆ Kurgum hem Jily hem de Çapulcuları anlatıyor,alışılmışlıktan biraz daha farklı ☆ ☆ ☆ ☆ ☆ Marauders/Hp fandom

İzel Soylu, çok önemli birisiydi. Dedesi ölmeden önce cumhurbaşkanıydı ve ülkenin geçmişini, geleceğini ve şimdiki zamanını tehlikeye atacak bir sırrı İzel'e mahkum etmişti. İzel, dedesi ölünce akli dengesini kaybetmiş ve dedesinin işlediği bir günah yüzünden seri katile dönüşmüştü. İzel'i birçok kez izole etmeye ve hapse atmaya çalıştılar ama kız "Eğer beni hapise atarsanız, bu sırrı teröristlere veririm ve yemin ederim ki bu ülkenin sonu olurum!" Dediği için İzel'i şehrin en güvenli akıl hastanesine kapattılar. Ancak İzel zamanla, terapistlerini ve hasta bakıcılarını öldürdüğü için kimse ona yaklaşamıyordu. Karan, aslında bir ajandı. Bütün ajanlar onu tanır, saygı duyardı. Karan gerçekten işinde en iyisiydi ve çok yetenekliydi. Özel bir görev aldığı için İtalya'daki görevini hemen bitirmiş, Türkiye'ye İzel için gelmişti. Karan, psikolog kılığına girerek İzel'den o sırrı öğrenmeye çalışacaktı. Ama İzel çok zekiydi, çok manipülatifti ve bu kolay olmayacaktı. İki taraf da çok zekiydi, ancak kazanan tek kişi olacaktı.

Kalissa Carter, on sekizinci yaş gününde yaptığı bir hata yüzünden hayatının en değerli insanını kaybeder. Suçluluk duygusu, geçmişinin gölgeleri ve babasının buz gibi tavrı arasında sıkışıp kalan Kalissa, yıllardır uzak tutulduğu LAC-K Kolejine geri dönmek zorunda kalır. Okulun karmaşık hiyerarşisi, güç savaşları, sırlarla dolu konsey üyeleri ve adı bile fısıltıyla anılan bazı öğrenciler Hepsi Kalissa'yı bekliyordur. Yeni hayatında ona rehberlik eden Roy, gizemli ve tehlikeli görünen bir yabancı, balerinler arasında parlayan buz mavisi gözlü bir kız... Ve hepsinin ortasında kendi karanlığıyla boğuşan bir genç kız Kalissa'nın ise saklaması gerekenlerin yanında çözmesi gerekenlerde vardır. Fakat Kalissa bir gerçeği keşfettiğinde her şey değişir: Geçmiş, yakasını sandığından çok daha sıkı tutmaktadır. Güç, entrika, aile sırları ve zehirli duygularla dolu bu okulda, kimse göründüğü gibi değildir... Ve Kalissa artık asla eskisi gibi olamayacaktır. KONSEY SERİSİ; POISON @ceyjeyk adlı kullanıcının CURSE kitabı ile ortaklık içerir.

"bu okul bilindiği gibi bir okul değildir. aksi takdirde kimse burayı anlayamaz. Bazı öğrenciler bu olayları bulmaya çalışsalarda, bulamazlar. ama bunu çözecek tek bir kişi vardı; Darya Volkova".

Gidenlerin arkasında bıraktıklarının izi bir girdap gibidir, her kurtulmak istediğinde seni içine çeker. Belki de geçmişin sana küserdi,ama seni bırakmazdı da.Arafta kalmak budur.

İstanbul'un karanlık gecelerinde bir kadın ve bir adam... Ela, Boğaz'ın soğuk rüzgârında geçmişin gölgeleriyle savaşırken, bir çift göz onu izliyordu. Sessiz ama tehditkâr, gölgelerin içinden gelen bir karaltı gibi. 'Bu şehir beni ya öldürecek ya da yeniden yaratacak,' diye fısıldadı Ela, kendi kaderini çizmeye kararlıydı. Arkasındaki adam hafifçe gülümsedi. Gölgenin içinden bir adım attı. 'Yanılıyorsun,' dedi Kaan, sesi gece kadar derin ve karanlıktı. 'Bu şehir seni ne öldürecek, ne de yeniden yaratacak. Bunu ben yapacağım.' Ela, içindeki fırtınanın birdenbire ona yön değiştirdiğini hissetti. Kaan'ın gelişi bir son muydu, yoksa her şeyin başlangıcı mı? İstanbul'un en karanlık sokaklarında, geçmişin günahlarıyla örülmüş bir hikâye. Kaçmaya çalışan bir kadın. Onu durdurmaya kararlı bir adam. Ve ikisini de yutmaya hazır bir şehir...

ılgaz geceleri duydugu yan komşularının tartışma sesi yüzünden taşınma kararı alır ve taşındığı yerde 4 yeni arkadaş edinir ve samimiyetleri arttıkça aynı evde yaşayamasada yakın evlerde yaşamak isterler bu istek üzerine yeni ev taşınır ve başına gelecek olaylardan habersiz bir şekilde yaşamaya başlarlar ve ses yardım fısıltılarına kadar gider ve başa çıkmaları gereken bir sürü olay olmaya başlamıştır (bilgilendirme: cumartesileri 1 bölüm ve her pazar günleri 1 bölüm yayınlıyorum)

Bir süredir anonim birisinden mesaj alan Zühre, bu kişiyi merak edip anoniminin peşine düşer.

komşusuna takıntılı olan bir kızın hikayesi