Okul Stories

Simay, gerçekleri öğrenmek istiyorsa okul partisine gitmek zorundaydı. Anonim ne biliyordu? Doğru sandığı hangi yalanların gerçeğini öğrenmesi gerekti? 0534***: 🌝 Simay: kimsiniz? 0534***: Bir insan evladı Simay: Vay canına! ciddi misin sen? 0534***: Niye bu kadar şaşırdın? Simay: Tanışıyor muyuz? 0534***: Tanışalım 😉 Simay: bakın ne istiyorsunuz, eğer söylemezseniz gerçekten engelleyeceğim. 0534***: iyilik yapmak isteyen bir yabancıyım sadece, 0534***: ve tabiki karşılık bekleyen bir yabancı aynı zamanda.

O yakışıklı. O uzun. O kibar. O saygılı. Ve o benim olacak, öyle yada böyle..

Liva: Poyraz, neden kaç gündür benden uzak durmaya çalışıyorsun? Liva: Farkında olmadan bir şey mi yaptım yoksa? Poyraz: Yok öyle bir şey Liva Poyraz: Kafanda kuruyorsun Liva: Aptal bir sarışın değilim Liva: Bal gibi de var öyle bir şey Yazıyor... Çevrimiçi... Yazıyor... Çevrimiçi... Yazıyor... Poyraz: Sen bana bir kez daha öyle bakarsan Poyraz: Susamam diye korktum Liva

minho gezi için her şeyi ayarlamıştı ama yer bulamıyordu. Arkadaşları eşlenmişti ama kendisine yer yoktu ve rastgele birisi ile oturacaktı. Kim bilebilirdi ki hocanın jisungu oraya oturtacağını?

İstemiyordu,o onun yüzünden yıllardır cehennem azabı gibi bir hayat çekerken onun insanlara kendini iyi biriymiş gibi gösterip,güzel bir hayat sürmesini istemiyordu. İki tarafında gerçekleri öğrenip kabul etmesi gerekecekti.

Nil, on iki yaşından beri tanıdığı okulun popüler çocuğuna iki senedir platoniktir. Arkadaşlarının gazlamasıyla dayanamayıp cesaretini toplar ve ona açılmaya karar verir. Tek bir sorun vardır o da yanlışlıkla kendi açtığı erkek fake hesabından yazmış olmasıdır. tunçefedemirkan: hislerine karşılık veremem zaten k.ersnmz: tahmin etmiştim ama neden? tunçefedemirkan: yönelimim k.ersnmz: gay misin yani? tunçefedemirkan: Hayır, ne alaka? Nasıl bir izlenim verdiğimi bilmiyorum ama gay değilim Kaan k.ersnmz: Ne kaanı ya? tunçefedemirkan: Taşşak mı geçiyorsun benle ismin Kaan ya hani

Kalissa Carter, on sekizinci yaş gününde yaptığı bir hata yüzünden hayatının en değerli insanını kaybeder. Suçluluk duygusu, geçmişinin gölgeleri ve babasının buz gibi tavrı arasında sıkışıp kalan Kalissa, yıllardır uzak tutulduğu LAC-K Kolejine geri dönmek zorunda kalır. Okulun karmaşık hiyerarşisi, güç savaşları, sırlarla dolu konsey üyeleri ve adı bile fısıltıyla anılan bazı öğrenciler Hepsi Kalissa'yı bekliyordur. Yeni hayatında ona rehberlik eden Roy, gizemli ve tehlikeli görünen bir yabancı, balerinler arasında parlayan buz mavisi gözlü bir kız... Ve hepsinin ortasında kendi karanlığıyla boğuşan bir genç kız Kalissa'nın ise saklaması gerekenlerin yanında çözmesi gerekenlerde vardır. Fakat Kalissa bir gerçeği keşfettiğinde her şey değişir: Geçmiş, yakasını sandığından çok daha sıkı tutmaktadır. Güç, entrika, aile sırları ve zehirli duygularla dolu bu okulda, kimse göründüğü gibi değildir... Ve Kalissa artık asla eskisi gibi olamayacaktır. KONSEY SERİSİ; POISON @ceyjeyk adlı kullanıcının CURSE kitabı ile ortaklık içerir.

Romantik - Gençlik - Lise Hikayesi benim içime çok sindi umarım beğenirsinizz iyi okumalarr🫶🏻🫶🏻🫶🏻

5 yaşında yağmurlu bir gece de kaçırılan ve denek olarak büyüyen bir kız... Adını en son ne zaman duymuştu? 17 derlerdi ona, denek 17... Peki, hayatı kararmadan 1 ay önce ailesi onu bulursa ne olur?

Mira "Bizim o çocukla olmamız imkansız değil mi" Furkan "O kız ve ben, hayatta olmaz. İmkansızız biz."

Bu hikâye, bir bahar sabahının sessizliğinde başladı. Kalpte kıpırdayan bir merakla, gözlerde yanan bir hevesle. 27 Nisan 2025... Bazı başlangıçlar, mevsimden daha derin izler bırakır. Tensel Bir bakışla başlayan fısıltı... bir dokunuşla büyüyen sessizlik. Rüzgârın bile kıskanacağı kadar zarifti onun adımları. Buse, hayallerinin peşine düşerken, hayat onu hiç bilmediği bir kapının eşiğine getirir. Ve o kapının ardında, gözleriyle konuşan bir adam vardır: Emir. Sözsüz bir dil başlar aralarında. Ne beden susar, ne ruh... Ama en çok kalp konuşur, en derinden ve en sessiz yerinden. Gölgelerin arasında kalan duygular, Bir kahkahanın ardına gizlenen kıskançlıklar... Ve kalpte adını bile anmaya korkulan hisler... Aynı evde iki kadın... Bir dostluk, bir sır, bir kırılma... Beyza'nın sustukları Buse'nin gözlerinde yankı bulur. Ve bir kadın daha girer sahneye: Selin. Zarif ama hesapçı, kibar ama gözlemci... O da fark eder, artık ilgi başka yöne kaymaktadır. Tutkunun sesi kimi zaman fısıltıdır, Kimi zaman bir çığlık gibi yankılanır gecenin içinde. Tensel, yalnızca arzuyu değil, Saklı kalmış duyguları, bastırılan hisleri ve tehlikeli yakınlıkları anlatır. Kalbin atışıyla tenin kıpırtısı arasında sıkışmış bir hikâye bu. Aşkın, sadakatin ve arzu dolu bakışların ince çizgisinde yürüyen bir kadın... Çünkü bazen bir temas, kelimelerden çok şey anlatır. ---

"bu okul bilindiği gibi bir okul değildir. aksi takdirde kimse burayı anlayamaz. Bazı öğrenciler bu olayları bulmaya çalışsalarda, bulamazlar. ama bunu çözecek tek bir kişi vardı; Darya Volkova".

Melis 17 yaşında 12.sınıf öğrencisidir ve babası nın işi yüzünden başka şehire taşınmak zorunda kalırlar ve bu sayede Melis yeni yeni insanlarla arkadaşlık kurar ve başlarından geçen olayları anlatmaktadır.

Selammm! Bu benim 2.hikayem umarım beğenirsiniz ve fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın olur mu?🤍

okyanusta hazine arayan korsanlar gibiyim.. Gidiyor..gidiyor kalbimin hazinesini arıyorum..ve buldum fakat o hazine artık bana ait değil.. ya da ben öyle düşünüyordum..

Küçük Eyaletlerden Büyük Tutku dolu hayalleri peşinde düş Kuran İnsanlar Acaba hedeflerine Ulaşabilmek İçin Nelerden Vazgeçmek Zorunda Kalıcaklar ?

Onlar sıra arkadaşıydılar, en yakındılar, sırdaş belki de yoldaştılar. Ama Adem bir gün Uğur'u asla aklından çıkaramayacağını fark etti. Peki ya Uğur? Aşk delikanlılığı bozacak mıydı?

Birbirine düşman olan bu iki sınıf yaşanan bazı tatsız olaylar sonrası düşmanlıklarının ateşini iyice körükleyen sınıf birbirine şakaları artık tat kaçırmaya başladı dahada çok artık birbirine ciddi ciddi zarar vermeye başladılar ama sonra öyle bir düşman geldi ki başlarına bu iki inatçı sınıf düşmanlığı bırakmaya ve birlikte savaşmaya karar verdiler.

Derler ki papatyalar; Zeus'un kızı Astrea'nın her yapılan kötülüğe karşı olarak yer yüzüne akkıttığı gözyaşından filizlenirdi. Bir kötülüğün ardından yeşerir, o güzel görüntüsünün ardında, acımasız kötülükler ve üzüntüden var olurdu. Belki de o yüzdendir ki o kadar güzel olmaları. *** ~Geç kalınmış pişmanlıklara.~

Merak edin biraz..........