Savaş Stories

Karanlığın Derinlerinde Gölgeler gerçeği saklayabilir, ama geçmişin hesaplarını asla... Koridorlar. Adını duyduğunuzda bile tüylerinizi ürpertecek bir yer. Bu sokaklarda güvenmek, sırtınıza bir bıçak saplanmasını beklemekle aynı şey. Burada herkesin bir sırrı var; bazıları saklanır, bazıları ise kanla yazılır. Bu yerin karanlığında bir düzen var, ama bu düzen yalnızca kaosun kurallarını bilenlere hizmet eder. Hayatta kalmak için sert olmak yetmez; zeki, hızlı ve her daim bir adım önde olmalısınız. Çünkü bu sokaklar size yalnızca iki seçenek sunar: Ya gölgelerin bir parçası olursunuz ya da onlara kurban. "Karanlığın Derinlerinde" - İhanet, güç ve hayatta kalma üzerine karanlık bir hikâye.

Annesinin kaybının ardından uzun bir süre toparlanamayan Güneş, ablası ve eniştesinin evinde yaşamak zorunda kalır. Annesi tarafından eniştesinin ailesine fazlasıyla öfkeyle büyütülen Güneş, bir yandan bu evde geçmişe dair bir çok soruya yanıt ararken, diğer yandan eniştesinin kardeşi Taner'le tesadüf eseri karşılaşır. Taner'inde aynı aileden olması ve geçmişle ilgili çözülemeyen sorular, Güneş'in hayatını iyice karmaşık hale getirir. *Yetişkin ögeler bulunabilir. Kurgu tamamıyla bana aittir.

Sihrin , Ejderhaların , fantastik yaratıkların ve daha bir çok şeyin gerçek olduğu bir dünyada on iki yaşında yetim ve öksüz bir kız olduğunuzu ve sizi bekleyen ilginç ve korkunç gerçekler olduğunu hayal edin

"Seni yaşatabilmem için önce öldürmem gerekiyordu."

Olimposlular her yüzyılda bir olduğu gibi bu yüzyılda da Yunan Varis Okulu'na göndermek üzere Varis'lerini seçerler. Hades ve Hestia Olimposlu olmasalarda Dionisos ve Hephaistos Varis göndermeyince onların yerine geçer. Bu sene 12 Varis'den hangisi Olimpos'un Varis'i olabilecek? Bütün bu zorlu yarışın üzerine birde ortaya çıkan katil, Tanrıların Oyunu olabilir mi? Peki, katil kim? Hepsi hikayemde. Ayrıca bölüm başlarındaki Yunan Mitolojisi hikayeleri ile, sizde Antik Yunanlı'ların içine katılabilirsiniz!

Aliento isimli bir gezegende asırlar öncesinden kalan Tanrıçalar arası bir savaşın izleri yeni bir savaş açar. Yöneticiler gezegeni korurken Rüya Avcıları doğdukları yere ihanet edip diğer ge-zegenin halkı olan Cielo ırkı ile iş birliği yaparlar. Savaş ilerlerken ortaya çıkan sırlar herkesi hayrete düşürür niteliktedir. Bu hikâye, evini korumaya çalışan bir kızın gelişimini ve değişimi-ni de ele almaktadır. Aynı zamanda aşk ve dostluğun da kıymeti dile getirilmektedir.

Sedna ve Lucien, birbirinden uzak iki krallığın varisleri. Krallıklar birbirine tarihsel olarak düşman, birbirlerinin egemenliklerine göz dikiyo. Sedna, güzel ve güçlü bir prenses, halkı tarafından sevilen ama krallığının geleceği için büyük sorumluluk taşıyo. Lucien ise karizmatik ve cesur bi prens, fakat halkı ona pek sıcak bakmıyo çünkü babasının yönetim tarzı sertti. İki krallığın savaşın eşiğinde olduğu bi dönemde, Sedna ve Lucien, bir soğuk savaş ortamında gizli bir aşk yaşamaya başlıyo. Her iki taraf da bu ilişkiyi öğrendiğinde, krallıkları daha da kutuplaşacak ama Sedna ile Lucien, aşklarına ve birbirlerine duydukları güveni her şeyin önünde tutacaklar. Gerilim yüksek, ama aşkları da bir o kadar güçlü. Bu hikaye, çatışma, ihanet ve tutkunun iç içe geçtiği, zor bir aşkın hikayesidir.

Bu kitab tamamen bana aitdir. Çeşitli canavaların olduğu bir dünya hayal edin... onlardan kaçmaya çalışıb kendilerini korumaya çalışan insanlar hayal edin... peki ya hem insan olub hemde canavarlar gibi epik güçlere sahib, insanları korumak için örgüt kuran insanlar pardon isimleri avcı. Bense ... sıradan bir yetimdim . Bu dünya ve içindekilerin kötü ve laneli olduklarını düşünen bir yetim . Meyeresem asıl lanetli benmişim. Her şeyin sebebi bendim 17 aşınaki bir kız .... sadece ortadan kaybolan ilk aşkını... gözüm önünde canavar arafından acımasızca öldürülen arkadadşımın intikamını almak için avcı olmuştum. Daha geçmişimi bile hatırlamazken ailemle karşılaşmak istedim. korkunç ve mide bulandırıcı bir geçmişle deil. Ben kimmiyim? Adım Miku kendim koydum yada siz en iysi lanetli kraliçe deyin...

"Teşekkürler, bana yardım ettiğin için." deyip kapıdan çıkacağım sırada mavi gözlü adam beni kolumdan tutup çıkmamı engelledi. Kolumdan tutup kapıyı kapattı ve beni kapıya yasladı. Korkuyla yüzüne bakarken, "Hiçbir yere gidemezsin." demesiyle dehşete düştüm. Korkuyla yüzüne bakarken onun gözüme baktığını gördüm. "Sen o piç için mi ağlıyorsun?" demişti. Kapının arasına sıkışmıştım. Arasından çıkmaya çalışırken, "Seni ilgilendirmez." deyip çıkmaya çalıştım ama nafile. Daha beteri, iki elimi de alıp duvara yaslayarak tutmuştu ama acıtmıyordu. Diğer eli de sol tarafımda, kalkan görevini görüyordu. Gözlerine bakıp, "Gidemezsin bir yere." dedi. Ama neden, ne alaka ya? Çırpınmaya başladım, nafile, hiçbir işe yaramadı. Ellerimi bıraktığı zaman, "Çıkabiliyorsan çık buradan." olmuştu son sözü ve oradan ayrıldı. ‼️Kitapda +18 vardır ‼️

Uzun bir yolculuğun ardından birde bu bavullar ile uğraşırken hangi ormandan kaçtığı bilinmez biri dikilip -ki seslenmese geldiğini bile fark etmezdim- sert ve mesafeli bir şekilde "Rüya Ayaz sen misin?" Dedi. Kocaman bavulu çekiştirmeye öyle dalmıştım ki sesi duyduğum an sıçradım. Kim ulan bu mağara kaçkını? Elimden geldiğince sert olmaya çalışarak; "Siz kimsiniz?!" Diye cırladım. Alaycı bir gülümseme ile yüzüme bakıp elini tokalaşmak için uzatarak; "Savaş Korel ben, babam seni almam için gönderdi. İşe bak, bir sürü şoför ve yardımcı varken değil mi?" Dedi. Suratına iğrenircesine bakıp; "Anlaşıldı, birileri Loki'ymiş ve yapması gereken daha önemli işler varmış. Afedersiniz meşgul ettik bağışlayın (!)" deyip itici bir şekilde gülümsedim.

Takma adı Sorcierie olan usta büyücünün,hedefinden gittiği 400 yıllık bütün büyülerin kaynağı olan ve bütün büyücülerin izinden gittiği hatta felsefi olarak bile ele aldıkları hayatlarının tamamını adadıkları yaşamı tehdit eden o Kara Büyücüyü hayata döndürmeyi hedefler.Bunun ilk adımı olarak da ilk önce Kara Büyücünün bedenine yapılan bir çok laneti kaldırması gereklidir.Bunun için de Gökyüzü ejderhasının varisinin şifa büyüsüne ihtiyacı vardır.Yıllarını alan aramadan sonra varisi başka bir evrende bulur. Bu sayede Gökyüzü'nün Oğlunun maceraları başlicaktır.

" biz olamayız" genç kadın umursamayıp adamın ellerini tuttu "nereden çıkardın bunu" genç adam kurumuş ellerini kadının zarif sıcacık ellerinden çekti. Ve bir adım geri gitti "çünkü öyle olması gerekiyor" kadın başını olumsuz bir şekilde sallayıp konuştu "hislerimiz karşılıklı ve-" genç adam gülümsedi ve kadının sözünü kesti " bunu bilemezsin" kadın adama bir adım yaklaştı " hayır bunu çok iyi biliyorum sende beni seviyorsun ama söyleyemiyorsun" adam kadına gülümsemeye çalışarak baktı sanki bir şey söyleyecekti ama vazgeçmişti bu küçük sesizliği bozan genç kadın olmuştu "seni sevmemi lütfen engelleme" "Venüs" kadın adama bir adım daha yaklaştı aralardaki mesafe azalmıştı. "Savaş seni sevmeme izin ver"

Geçmişin hayaletleri, aşkın ve tutkunun izinden ilerlerken bu gizemli yolculukta , aşkın, ihanetin, sırlarla dolu yalanlar ve kaderin çarpıcı oyunlarıyla yüzleşeceklerdir. Magazinin göz bebeği Yeşim Akıncı'nın yer altında yönettiği oyunlar... Gölgelerin arkasında kendine yer edinen Savaş... Kader onları acılarla bir araya getirmeyi planlıyordu. Fakat onların planları kadere hiç uymuyordu.

Yıl 2023,Rusların Ukrayna'ya savaş açması Dünyayı çok büyük bir gerilime soktu.ABD bu duruma barış açısından baksa bile buda diğerlerinden farklı olmayacaktı.

Defne ve Kemal aynı köyde büyürler annen ve babaları savaş sırası ölürler onlarda kendileri çaba göstermektedirler köyde bir hoca onları evlatlık alır tek çaresi okutmaktır köylüler zorbalık ederler ne yapsınlar garipler hep bir tas çorbaya hasrettirler hasretlendikleri çorba küçükken anneleri tarafından bahçede 2 tas çorbadır bunu yapan kimse olmaz bir zaman Sonra büyürler yaşamları boyunca dik durmak azimliler önemlidir defne kemaLi çok sever Kemal üniversiteyi dışardan okur Türkiye'ye gelmez defne öğretmen olup atanır epey zaman olur kemali bekler Kemal'den bir haber yoktur defne bir zaman sonra vazgeçer ve kemalin Bir sırrı ortaya çıkar bu sır nedir?

Bana söylediğin o sözler ve ettiğin tüm hakaretler... Hiçbirine alınmadığı söylersem bana inanır mısın? Ben sırf bana hakaret etmeleri için bunları yaptım zaten. Yani majesteleri ayağa kalkın, sizi asla affetmeyeceğim. Çünkü affedilecek bir şey yok.

okula başka şehirden gelen kızlar ve okuldaki katili bulmak için gelen erkeklerin davranışlarından huylanan kızlar okul çıkışı takip eder işte tüm olay burada başlar...

-I can't see you in the dark. - Because I am the owner of that darkness!