Kalbimde bir sızı vardı,benim en derinlerine kadar hissettiğim,gözlerimin ifadesizliği ile bu acıyı kapattığı ve insanların görmemesiyle sonuçlanan.
İnsanların beni göremediği, insanların acımı göremediği bir sızıntının içindeyim.
Bu sızıntı beni içine öyle çekmiş ki, ondan başkasına odaklanamıyorum ve bu, gözlerimin yanmasına ve boğazımda iğrenç bir yumruğa sebeb oluyordu.
Her sabahları bir işkence gibi gelen imtihan günlerimin bir gün çekilebilir hale geleceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurumdan bile geçemezdi.
Bütün hayallerimi , umutlarımı birleştirip hayatta tutmuştu beni...
______________________________________
Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor"
Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın yanında. Alışık olduğum şeylerdi. Bir adamın sevmediğin halde her zerresini biliyorsanız buna bir bok denmezdi!
Kalın ve damarlı penisini çıkarıp birkaç defa okşadı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu.
"Hazır mısın?"
Hazır mıyım? Ben çocuk doğurmaya hazır değilim. Ben anne olmaya hazır değilim. Lanet olası hapı yanıma almamıştım! Ayrıca aklıma nereden gelebilirdi ki dağ başında kocamla sevişeceğimiz?
Erkekliğini girişime yerleştirirken birden içime itti. "Ahh!" Tırnaklarımı kollarına geçirdim. İçimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım, topuklarım kalçalarına değiyordu. Omuzlarına sıkıca tutundum. Terden ıslanmış Saçlarımı gözümün önüne düşerken tek eliyle geriye attı.
"Kartal!"
"Sikeyim! Seni o kadar özlemişim ki!"
"Ahh! Yavaşla!"
"Hayır bebeğim,bu gece sadece benim istediğim olacak"
Omuzlarına tırnaklarımı geçirirken odadaki tek ses tenin,tene çarpma sesleri,ve kısılan sesimden çıkan inlemelerimdi. Sonuna kadar soktuğu aletiyle hayalarının kadınlığıma çarptığını hissedebiliyordum.