Çocuk önce bal kokusuna aşık oldu, sonra bal kokan kıza. Aşk, onun için çok daha masumaneydi. Aşk, onun için dostluktu aslında.
Başlarda kız, diğer dördü gibiydi onun için. Sonra, her dostluğun aynı hissettirmediğini fark etti çocuk. Bal kokan kızın dostluğu, ufacık yaşta kalbini pır pır ettirecek kadar fazlaydı.
Birileri geldi, birileri gitti. Altısı hep daimiydi. Gelenler gidenleri kovaladı, akrep yelkovanı, altısı hala birlikteydi.
Onların bağı, basit insanların koparabileceğinden çok daha fazlaydı. Onların bağı, aralarındaki sonsuz sevgiyle her saniye daha da güçleniyordu. Ne düşman, ne de zaman işlerdi o bağa. O bağ en inatçı lekeyle boyanmış, en kuvvetli yapıştırıcıyla bağlanmıştı. Yani, vişne ve balla.
Sırf kuzeni için Mardin'in Acımasız ağasına kurban edilen Larin...
Annesi için berdeli kabul eden Baran ağa...
Kuma yoktur!
Bol bol +18 sahneleri olacaktır!
Bunları dikkate alarak okursanız çok
sevinirim canlarım:)
Kıskançlık bol bol vardır!