ZÜLAL
  • Reads 2,363,776
  • Votes 134,278
  • Parts 89
  • Reads 2,363,776
  • Votes 134,278
  • Parts 89
Complete, First published Feb 23, 2017
Bu kapının arkasında kaderi vardı...

"Evet kabul edildiniz" dendiğinde hayat onu alıp mutluluğa mı taşıyacaktı yoksa derin elemlere mi? 
....
Peki kendisi buna hazır mıydı...Etrafındaki elit giyimli insanlar ve o bakışlarla yapabilir miydi...
...
Ne demişti annesi "Olduğu kadar; olmazsa kader"

Ama Zülal biliyorduki her bir evet onun yeni yolu olacak, yeni umudu ve masalı....
....
Ahh Deniz,ne bilsin masasında otururken odasının kapısının arkasında kendini bekleyen kaderi...

Hem de ne kader  :))








'Hikayede geçen tüm kurum ve kuruluşlar ile kişiler tamamen hayal ürünüdür.'
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add ZÜLAL to your library and receive updates
or
#8deniz
Content Guidelines
You may also like
^^ BERZAH ^^ (DÜŞ SERİSİ 1) by pervane0130
73 parts Complete
Erkek egemenliğinin hakim olduğu topraklarda , bir yaşam uğruna feda edilen, hayallerine ve umutlarına zalimce balta vurulan gencecik, masum bir kızın hikayesi.. & Ait olduğu topraklardan acımasızca söküldüğünde küçücük bir tomurcuktu. Susuz bırakılmış ve günden güne solmaya yüz tutmuştu narin yaprakları. Gece, üzerini örten bir kefendi. Gün ışığı ise acımasız bir zebani... Acılarının günün birinde ona baharı getireceğini bilmeden hoyratça harcıyordu gözyaşlarını. Her gün ve her gece... Aldığı her soluk nefret kokuyordu. Öfke ve hayal kırıklığı kol geziyordu damarlarında. Bu topraklarda daha niceleri solup gitmişti onun gibi biliyordu. Birileri nefes almaya devam edebilsin diye kaç masum göz göre göre nefessiz bırakılmıştı. İlk değildi. Son da olmayacaktı. Bu toprakların yazgısı böyleydi. Umudu ve inancı günden güne törpüleniyordu. O ele avuca sığmaz haşarı kalbinin, her gün biraz daha karanlığa gömüldüğünü hissediyordu. Öylesine umutsuzdu ki; içine hapsolduğu karanlığı kabullenmeye ve kendini kaderin ellerine bırakmaya hazırdı. İçi, fırtınalı bir sonbahar gibiydi. Solgun, hırçın, dağınık ve soğuk... Mucizelere inanmazdı. Ancak doğmasını istemediği bir günün sabahında mucizesi onu buldu. O gün zifiri karanlığına minicik bir ışık huzmesi ilişti. Öylesine muhtaçtı ki; öyle yalnız ve yaralı... Hiç düşünmeden gördüğü o ufacık, cılız ışığın gölgesine sığındı. O ışığın uğrunda sürüklendi, parçalara bölündü, tükendi. Ama yine de pes etmedi. Yaradan'ın ona armağan ettiği umuda sıkıca tutundu. Yorgun ruhu umut vadeden o küçücük ışığın ruhuna koca bir ilmek attı ve onu kalbinin en derinine ilikledi. O andan sonra umut dolu yanı karamsar yanına el salladı. Ve güneş, tüm sıcaklığı ile soğuk yalnızlığının üzerine doğup, karanlığını ışığa boğdu.
Sevmek Anlaşmak Değildir... by purebloodgl
52 parts Complete
Naz sadece biraz kötümser, realist, az buçuk felaket tellalcısı... Kısacası tam bir bela mıknatısı. İroni fabrikası bir adam... Ve okumak için yollara düşen sivri dilli, yetim bir kız. Naz tekeri patlak, yaşlı bir kamyonda ve kader hep yokuş aşağı sürüyor aracını. Olsun, o artık liseli değil! Üniversiteyi kazandı; hukuk okuyor! Konuştuğu biri bile var. Derken o çıkıverdi karşısına. Söz dinlemez ve dahi yapışkan; hatta ve hatta yılışık biri. Bir adam ya da bir kahraman. Fanusuna sıkışıp kalmış, realizmin gaddar giyotinine boynunu uzatmış Naz'ı kaderinden kurtarır mı dersiniz? Her şey muhtemel! *** Bir kupa kaynar kahve, bir deli mimar, bir ceket ve dediğim dedik bir avukat ile inatçı bir bir aşk oyunu! Tüm hakları HaleGl'e (Hale Bilgiç'e aittir!) - - - Hikayeye Başlamadan Önce: Bu hikayeyi yazmaya başladığımda 16 yaşındaydım. O sebeple mantık hataları ve eylemsel yanlışlıkları için şimdiden özür diliyorum. Bunun yanı sıra şu an 25 yaşında biri olarak hikayeyi restore edip yeniden yazdım ve yine bu profilde; Bir Şansımız Olsaydı, ismiyle baştan yayınlıyorum. Yine de yazım anlamında gelişmemi görmek adına buradaki hikayeyi kaldırmıyorum. Bu hikayeyi okurken fazla küfretmemenizi umarak sizi Bir Şansımız Olsaydı, hikayesine bekliyorum. İlk 2 bölümü bu hikayeyle paralel gitse de 3. bölümden sonra hikaye, dil ve işleniş açısından epey değişiyor. Yine de buradasınız ve bu hikayeyi okuyorsunuz. Daha fazla uzatmadan; Keyifli okumalar
Aşkın Tasviri (KİTAP OLDU) by aslhanCan9
44 parts Complete
Sevgi dolu sıcak bir ailede büyümüş, merhamet ve masumiyet abidesi bir kız. En büyük hayallerinden biri olan psikoloji bölümünü başarıyla bitirmiş ve mesleğine aile ve sosyal politikalar bakanlığına bağlı bir aile danışmanlığı biriminde başlamıştır. Nedenmi? Çünkü babası öyle istedi. Salim bey çalıştığı bakanlıkta iş ayarlarken nerden bilebilirdiki çok sevdiği kızını ateşin içine atacağını? Zehra... Peki o bilebilirmiydi bu ateşte bile isteye yanacağını? Ömer... Bir şirketi yönetirken nerden bilirdi toplantılarında bile onun o güzel gözleri gece karası ipek gibi saçları hokka burnu yada bir gonca gülü andıran dudakları gözünün önünden hiç gitmeyecek? Kim derdiki düşman bellediği bu kadına tutulacağını? Sahi neydi bu hissettiği? "Ahhh! Yeter artık. Nedir bu hissettiklerim. Neler oluyor bana? Bu hislerimin manası ne? Tutkumu hevesmi? Yoksa sadece hoşlantı mı?" Hayır diye düşündü genç adam. Bu şey bir hoşlantı olacak kadar basit değil. "AŞK?" dedi içinden bi ses? Ya aşksa? İyide aşk nasıl bi duyguki? Ne demek aşk bilmiyorum ki! Dedi içinden. "Off! Aşkın Tasviri mi olur aptal!" diye söylendi kendi kendine. Doğru Aşkın Tasviri olmaz. Aşk tasvir edilmez ama yaşanabilir. Bizde bu hikayeyle nefret ve yanlış anlaşılmalardan doğan bir Aşk okuyacağız. Bu aşk gösterecek bize Aşkın Tasviri nasıl olur... Aslıhan Can
You may also like
Slide 1 of 10
Takıntı cover
^^ BERZAH ^^ (DÜŞ SERİSİ 1) cover
Sevmek Anlaşmak Değildir... cover
Çile cover
Dönüm Noktası  cover
Seni Unutmamı İsteme cover
İzler Silinmez cover
Aşkın Tasviri (KİTAP OLDU) cover
Mademki Vakit Akşam[TAMAMLANDI] cover
Buz ve Ateş #Wattys2018 cover

Takıntı

55 parts Ongoing

"Nefret ediyorum senden anlamıyormusun?"dedim titreyen korku dolu sesimle "Sevemiyorum ben seni olmuyor işte artık vazgeç benden izin ver gideyim"dedim artık bağırmaktan kısılan sesimle gözlerimden yaşlar durmuyordu hıçkırıkların arasında kaybolmuştum...benim isyan etmemin aksine o bana acıyan gözlerle bakıyordu ne kadar acizdim Kolumu tutan elinden kurtarıp kapıya doğru koştum belime sarılan kollar buna mani oldu kafasını boynuma gömerek derin nefes a ldı "Veremem....." "Eğer benden gitmeye kalkarsan seni odaya bile zincirlerim ama izin vermem"dedi korkudan ne yapıcağımı bilmiyordum artık yaşamak istemiyordum bu adamın esiri olmaktan bıkmıştım....